"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."
14 : 55
18°
19°/11°

Piyasalar

9659,48 3798,2
37,937 40,963
9659,48 3798,2
37,937 40,963

Yolsuzluk mu var, yoksa hukuksuzluk mu?

M. Latif SALİHOĞLU
28 Mart 2025, Cuma
Meseleyi gazete lisanıyla ifade etmek gerekirse, sıcak gündeme dair cevaplanması gereken soru kısaca şudur:

Başta İBB olmak üzere muhalefetteki partilere ait belediyelere yönelik yapılan operasyonların öncelikli sebebi yolsuzlukluk mu, yoksa hukuksuzluk mu?

Yani, belediyelerde yolsuzluk tesbit edildiği için mi söz konusu operasyonlar yapılıyor, yoksa hukuka aykırı şekilde yürütülen bir “siyasî operasyon” mudur, yapılan şey?

Bu soruyu önce kendi vicdanıma sordum; vicdanım siyasî operasyon dedi ve şunu ilâve etti: Yolsuzluk denilen haramîlik, bütün partilerde olabilir. Hatta, iktidar cenahında daha ziyade olması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü, 20 yılı aşkın süredir sayısız denecek kadar çok şikâyet ve ihbarlar yapıldığı hâlde, bunlar ciddiye alınarak hiçbiri için soruşturma açılmadı, mahkeme kurulmadı, tutuklanma hadisesi vuku bulmadı. Hemen tamamı sümenaltı edildi, yahut rafa kaldırıldı; kısaca, bunlara yönelik herhangi bir işlem yapılmadı.

Demek ki, siyasî otoritenin kendi cenahındaki belediyeler için “yolsuzluk” diye bir derdi yok. O hâlde, asıl dert başka…

«

Kendi vicdanıma sorduğum aynı soruyu, günlerdir çevremdeki kimselere de sordum ve soruyorum: “Bu operasyonlar yolsuzluk sebebiyle midir, yoksa siyasî maksatlı olup bir hukuksuzluk eseri midir?” diye…

Çevremde sorduğum kimseler arasında iktidar partisine yıllardır tercihen oy verenler olduğu gibi, ayrıca militanlık derecesinde “Reis”i ve partisini savunanlar da var.

Hiç abartısız, direkt ve hatta dolaylı cevapların dahi gelip dayandığı nokta hep aynı oldu: Bu operasyonlar siyasî amaçlıdır. Reis, sandıkta bir türlü yenemediği rakibini , yargı marifetiyle “hükmen mağlup” duruma düşürmeye çalışıyor. Şayet İstanbul’u kaybederse, adım adım ülke genelinde de durumun aynı olacağını vaktiyle kendisi söyledi. Dolayısıyla, ne yapıp edip İstanbul’u tekrar kazanmaya çalışıyor. Bu maksatla, elinde bulunan bütün enstrümanları kullanıyor ve bütün imkânları âdeta seferber ederek gidiyor.

Tabiî, bu şekilde davranmakla nereye doğru gittiği ve bu gelişmelerin sonu nasıl olacağı belli değil. İki şık var: 1. Atı alıp Üsküdar’ı geçebilir. 2. Boğazdan karşıya geçerken, siyasetin dip akıntısına kapılarak denizde boğulabilir.

«

Siyasî iradenin “yolsuzluk” noktasında genel ve ilkeli bir hassasiyeti olduğunu düşünmüyor, hatta buna ihtimal dahi veremiyoruz.

Sebebi şudur: Bülent Arınç, siyaseten en güçlü ve en etkili bir konumda iken, Ankara Büyükşehir Belediyesi iktidar partisinin elindeydi. Sayın Arınç, belediye başkanı olan zatın “Ankara’yı parsel parsel sattığını” bas bas bağırarak söyledi. Aynı dönemde, AnkaPark ile gelişmeler başta olmak üzere, yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları ayyuka çıktı.

Peki, bu iddialarla ilgili herhangi bir işlem yapıldı mı? Meselâ, savcılar harekete geçti mi? İstanbul’daki operasyonları için ağzına geleni söyleyen iktidarın muktedirleri, kendi belediye başkanları hakkındaki dehşet veren iddialara dair ağızlarını dahi açtılar mı?

Yani, şu 22 sene zarfında iktidar partisine mensup belediyelerde hiç bir yolsuzluk, usulsüzlük durumu vuku bulmadı mı? Buna kim inanır? Siyasetin alabildiğine yalana dolandığı bir zamanda tertemiz bir belediye, pîrüpak bir başkan tahayyül edebiliyor musunuz? Mümkün değil. Hemen bütün partilerde “az kirli işler” yapan var, bir de “çok kirli işler” yapanlar var. Mesele bu kadar basit.

Rasyonel durum bu merkezde olduğu hâlde, kendi tarafındaki belediyelere hiç dokunmayıp, muhalif partilere ait belediye kadrolarına kan kusturmak, hiç de âdil ve eşitlikçi bir yaklaşım tarzı değildir. Bunun aksini iddia eden, evvelâ kendine olan saygıyı kaybediyor; saniyen, bizlerin aklıyla dalga geçmeye yelteniyor.

Final: İktidar sahiplerinin, muhaliflere yönelik ayak oyunlarını bırakmasını ve parti farkı gözetmeksizin bütün belediyeleri âdil bir şekilde murakabe etmeye çalışmasını yürekten temennî ederiz.

Okunma Sayısı: 1869
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Toygar

    29.3.2025 15:29:47

    Yorumlarımı rencide edici bulan yazar ve yorumcu büyüğümüz, kendi yorumlarında ve yazılarında ne yazdıklarını okumaktansa, anlamadıkları ifadelere bahane bulmak konusunda mahirler . Ayrıca senelerdir böyle bir saldiri varmış da, biz de kin duyuyormusuz. Ne garip, benim kim olduğumu bilmiyorsunuz ki,kin mi yoksa hakikat mi söylemişim, değerlendirmiş olasınız. Yaziik ettiniz bu iske de davaya da. Çünkü kalbiniz de görmez oldu. Ben ne dedim, siz me dediniz. Yazık oldu keten helvaya.

  • Demokrat

    28.3.2025 21:40:16

    Bir idareci kendisine km 'lerce yol gelip çare arayanlara 'O BELEDIYE KIME AIT diye yanındakine soruyorsa: 1-Idarecisi olduğu ülkeden bihaberdir. 2-Kanunlarin bu dile getirilen haksızlık karşısında sizin yanınızdayız demeyip,O belediye kime ait,ise ona göre idarecilik yapıyorsa zaten bu idareci adil olmadığı gibi O haksızlığı yapanların 'BAŞ HAMISI OLDUGU,da gerçek durum olduğuna delildir.

  • Demokrat

    28.3.2025 21:35:14

    Bugünkü iktidarı dindar diyen aldanır. Zira dindar bir insan 'FAIZI IHYA EDEN DISTEMI TAHKIM ETMEZ,yine dindar bir inşa idareci 'YEDI KEBAIRDEN OLAN ZINAYI SUC OLMAKTAN CIKARMAZ,ki bu iktidar bu cinayetleri taksitli işlemiştir. Yine dindar bir insan idareci din kardeşini katleden katillere yardım etmez.Bugunku iktidarın şu yada bu şekilde savunan,onun masum,haklı olduğuna inan,destek olanlarda onun zulmünün rabbimize isyanının ortağı olduğunu bilmeleri lazım.Yazik yazık

  • Doğukan Pamir

    28.3.2025 21:20:47

    Kurt kuzuyu gözüne kestirmiş ve yemeğe niyetliydi.Yalnız kuzunun veya ebeveyninin, kendince itirazlarını geçersiz kılacak sun'i de olsa bir bahaneye ihtiyacı vardı. Biraz düşündükten sonra kuzuya seslendi :"Hey kuzu kardeş! neden suyu mu bulandırırsın" der. Kuzu" ben bulandırmıyorum" der. Kurt ısrarla "bulandırıyorsun" deyince, kuzu "sen suyun kaynağında ve şelalenin başındasın, ben ise aşağıda ve kaynaktan uzaktayım" bulandırmış olsam, bulandırdığım su yukarı çıkmaz , hem de su bulanık değil ki"dedi.Kurt yanlış yaptığını anlayınca şöyle der"geçen sene bulandırmıştın"dedi.Kuzu"arkadaş ben geçen sene doğmamıştım"dedi.Kurt dönüp son sözünü söyledi:"sen bılandırmadıysan da annen bulandırmıştı" cevabını verir ve operasyona başlar. İşte kurtla kuzu hikayesi bu, ders çıkarılır mı bilmem.

  • İhsan UÇAR

    28.3.2025 18:31:24

    Toygar isimli yorumcu; madem böyle yorumlar mevcut değil bu kızgınlığınız, öfkenizin sebebi ne? Böyle bir yorumunuz mevcut değilse neden üstünüze alıp cevap veriyorsunuz ? Yorumunuz ortada, iki bilinmeyenli bir denklem değil. O zaman düşüncelerinizi daha net cümlelerle ifade edebilirsiniz. Bir başka husus ; senelerdir Yeni Asya'da muhtelif bölümlerde çalışmış yazarın yazdığım yoruma ihtiyacı yok. Tehevvüre lüzum yok. ". Medenilere galebe çalmak ikna iledir, söz anlamıyan vahşiler gibi icbar ile değildir "

  • Latif Salihoğlu

    28.3.2025 18:11:09

    Yazılarımızın altındaki YORUMLAR kısmı, adeta SERBEST KÜRSÜye dönmüş vaziyette. Tamam, serbest kürsüye dönsün de, şu tahkir, tezyif ve rencide edici ifadeler neden? Bir yazarın köşesinde ona çamur sıçratmak, kara çalmak! Üstelik, bunu defalarca yapmak ve yıllarca sürdürmek. El-insaf! Tenkit dediğin yapıcı ve insaflı olur. Onlar baş-göz üstüne. Çok şükür ki, ekseriyeti böyle müsbet manadadır. Ama, bir de hiç delil göstermeden, yazının bir kısmına, yahut bütününe yönelik yıkıcı tenkitler yapmak; hele sorumlu bütün ilgili şahıs ve heyetleri suçlayıcı, hatta zan ve töhmet altında bırakır tarzda bir dil kullanmak, işte bu apayrı bir duruma işaret ediyor. Vahim bir durum. Öyle ki, sırf demokrasiye sahibiyet manasındaki yazılara dahi yaftalama ve karalamalar yapılıyor. Demek ki, yıllardır bitmeyen ve her bahane ile nükseden bir kin, garaz ve tarafgirlik marazı söz konusu. Öylelerini Allah'a havale ederken, bu mühim noktayı sağduyu sahibi aziz okuyucularımızın feraset ve dikkatine sunuyoruz.

  • Doğukan Pamir

    28.3.2025 16:35:45

    SAĞCI MI, SOLCU MU OLSUN? Nuşi revan sağcı mıydı, solcu muydu? Yoksa Müslüman mıydı? Hiç biri.Lakin adaleti dillere destandı. Çete ile birlikte Amr b.as ve Ömer b. hattap'ın altınlarını,develerini çaldığı için oğlunu ipte sallandırmıştı?"Oğlum paraları sıfırladın mı?"diye uyarmamıştı, gereğini yapmıştı.Rüşveti ayakkabı kutularında saklayan ın, sağcı, solcu, Müslüman,zerdüşt olması önemli değil.önemli olan sorumluluk alanların kimliğe bakmadan eşit muameleyle hukukun gereğini yapmasıdır,isim,resim ve fikrine bakmamasıdır, adil olmasıdır, münkere müsaade etmemesidir.Adalet,hak,hukuk ve dürüstlük dairesinde raiyetine muamelede bulunmasıdır.Salahatten önce maharet lazım,adalet lazım.Maharetle beraber selahatte olsa tercih sebebidir.Darbeciler bile şahısların mallarını gasp etmezken,inançlı(!) birinin şahsi malların gaspı adalet mi? Sağcıymış solcuymuş ,adalet olmadan neye yarar. N.R.sağcı mı solcu mu?

  • erhan

    28.3.2025 16:21:17

    hemen yaftayı yapıştırıyoruz yolsuzluk var diye, bu adam aptal mı cumhurbaşkanlığına oynayacak, aynı zamanda yolsuzluk yapacak. bu hayatın olağan akışına ters bir durum değil midir?

  • erhan

    28.3.2025 16:17:23

    Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizlik yapmaya sürüklemesin. Adaleti yerine getirin, zira adaleti yerine getirmekle Allah'ın azabından korunmaya daha layık olursunuz. Allah'dan korunun çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır. Elbette, Trollere sözümüz yok onların varlık sebebidir bu şekilde saldırılarda bulunmak. ülkede adaletin düştüğü duruma bak, adaleti troller savunur duruma gelmiş. Hitlerde halkı yaptıklarının doğruluğuna inandırma için bir propaganda bakanlığı kuruyor ve göbelsi başına getiriyor, soruyor nasıl başaracaksın diye, O da bana vicdansız bir basın verin size aptal bir toplum yaratayım demiş.

  • erhan

    28.3.2025 16:10:51

    Harika doğru haklı tespitler, Bu güne kadar yaklaşık binyüz, Sayıştay denetçisinin yaptığı incelemelerde bir kusur görülmemiş, gizli tanıklarla bu iş buraya getirilmişse, kimse kusura bakmasın bu rakibi hilelerle oyun dışı bırakmaktır. yazık günah değil mi, neden ülkemize bunları yapıyorsunuz. bunları yapacağınıza, İsrail ordularının yakıtının nereden gittiğini araştırıp engellesek daha iyi olmaz mı? dış borcu, cari açığı, döviz açığını kapatacak, işsizliği bitirecek, ülkemizde son zamanlarda planlı yapılan kutuplaştırmaları bitirecek, emeklinin nefes almasını sağlayacak, eğitimin kalitesini artıracak işlerle uğraşsak daha doğru olmaz mı?

  • Toygar

    28.3.2025 15:52:21

    İhsan Uçar'a: "İktidar değişirse / başkaları gelirse onlar da yolsuzluk yapar kabilinden yorumlar var. " demişsiniz. Bütün yorumları okudum. Hiçbir yorumcunun yorumunda böyle bir ifade görmedim. Bu yorumu yapan YAZARIN KENDİSİDİR. Ayrıca, "Hukuksuzluğu, adaletsizliği , toplumdaki gelir dağılımının perişanlığını savunmak Yeni Asya'nın bazı okuyucularına mı kaldı?" ifadenizi de esefle ve şaşkınlıkla okudum. Adaleti kim savunacak, "AĞABEYlerimiz mi, güldürme Allah aşkına, hele bir de sizin gibi düşünenler olunca .. Veminallahittevfik. Yazarı korumak adına, yorumcu gömmek diye buna deniyor ama, yazarın yazısını önce bir daha okuyun siz de lütfen! Hangi mana çıkıyormuş tekrar bakalım. Nerde kaldı bu denetimli yazılar, kontrollü makaleler! Yoksa, böyle bir şey yok mu! Kandırıldık mı :((

  • Toygar

    28.3.2025 15:42:42

    Yazarın REDDİNİ REDDEDİYORUM. Önce kendisi yazılan yorumları akl-ı selim ile okusun. Sonra da kendi yazısını tekrar okusun. Ona göre karar versin. Öyle" ben aslında öyle yazmamıştım" ile olmuyor. Ne yazdığımıza dikkat edelim. Ehven-i şer ile, şerrin normalleşmesi farklı şeyler.

  • Abdullah

    28.3.2025 14:38:57

    Risale-i Nur'da geçiyor; " hangi fiilimizle kadere fetva verdik ki bu başımıza geldi" diye..Maalesef kimse iç muhase be yapmıyor.İç kontrol yok.Genelde du rum budur.Siyasi liderler,dini liderler, ce maatlar ve siyasi parti mensupları da bu muhasebeden uzak.Herkes suçu dı şarıda arıyıyor. İktidar suçlu,icraatları haksız ve hukuksuzdur.Zalim oldukları kesindir.Keyfi bir idare ile karşı karşıya yız.Peki 12 sene beraber olan ve maddi ve manevi desteği verenler masum mu? Mezardakileri kaldırın mevcüt ikti dare oy verin diyen suçsuz mu? 40-45 senedir tahrip ve taviz üzerine kurulu yapıyı maddi ve manevi besleyenler süt ten çıkmış kaşık mı? İktidarı 22 senedir destekleyenlerin kabahati yok mu? Du a edenleri, alkışlayanları nereye koyacağız? Ana Muhalefet ve diğer par tiler tertemiz mi? Bunlar da ekseriyetle kemalizim hâkimdir.Yani süfyan zihni yeti..Bunların dışında kalan bir azınlık ta yeteri kadar görevini yapmadığı için sorumludur.Manzara bu.Çare milletçe halisen Allah'a yönelmektir.

  • İhsan UÇAR

    28.3.2025 13:51:58

    2- Gözden kaçan/ kaçırılan bir husus şu; mazide siyasilerin yolsuzlukları görmezlikten gelinmez, ağır-aksak yürüyen hukuk sistemi hesap sorardı.Anayasa Mahkemesi'nde yargılanan siyasetçiler oldu.Şimdi ise hukuk tek taraflı çalışıyor.Bu durumdan haberdar olmayan var mı? Milli Görüş'ün ağır toplarından Bülent ARINÇ Ankara'nın parsel parsel satıldığını söyledi. Savcılar bir tahkikat başlattılar mı? Bu durumu haykıran benim gibi sıradan bir vatandaş değil, Meclis Başkanlığı gibi mühim makamlarda görev yapmış bir siyasetçi.Hukuksuzluğu, adaletsizliği , toplumdaki gelir dağılımının perişanlığını savunmak Yeni Asya'nın bazı okuyucularına mı kaldı ?

  • İhsan UÇAR

    28.3.2025 13:16:31

    Yazıda yolsuzlukları meşru gösteren bir durum söz konusu değil... İktidar değişirse / başkaları gelirse onlar da yolsuzluk yapar kabilinden yorumlar var. Yeni Asya okuyucusu eskiden daha basiretli idi...Siyasi yolculuklarının başlangıcını bildiğimiz ( Milli Görüş ) bu siyasi hareketin hukuksuz icraatlarından bikmadınız mı? Bizim siyasi çizgimiz DP misyonun desteklenmesidir. Güneş batıdan doğdu da benim mi haberim mi yok ? Başka iktidar gelirse onlar da yolsuzluk yapacaklarmış. Fal mı baktınız, kâhin mısınız ?

  • Latif Salihoğlu

    28.3.2025 12:31:16

    İTHAMLARI REDDEDİYORUM: Bazı yorumcular, bu yazımızdan sanki "Yolsuzlukların üzerine gidilmesin" gibi bir mana çıkarmış. Hayret doğrusu. Yazıyı hiç okumadan mı, yoksa okuyup anlamadan mı böyle bir kanaate vardılar? Rüşvet, yolsuzluk, usûlsüzlük nerede varsa, hangi parti olursa olsun üzerine titizlikle gidilmesi gerektiğine geçmiş ilgili bütün yazılarımız şahittir. Şu var ki: İktidar cenahı, yolsuzluk hassasiyetini kaybetmiş durumda. Özellikle kendi cenahındakilere... Dolayısıyla, son operasyonların yolsuzluk hassasiyeti ile yapılmadığına dair umumi bir kanaat söz konusu. Biz de bu noktadaki tesbit ve gözlemlerimizi yazdık. Bilvesile, ithamları reddediyor ve meselenin başka tarafa çekilmemesini istirham ediyoruz.

  • Hasan Doğan

    28.3.2025 10:11:52

    CHP'nin mazideki icraatlarına, tek parti diktatöryasına, dine muarız mutlak istibdadına, ahlaksızlara destek çıkmasına karşı nefretim var. Ama, o partiye yönelik yapılan operasyonların hedefi, maksadı farklı; maksat, başka bir istibdadı kurmaya yöneliktir.Diyorsunuz,peki bir farklı bir şey mi söylüyoruz ki birileri bizi...çü ve CHP hayranı olalarak lanse ediyor.Bu yapılan zulüm ve haksızlık değil mi?

  • Toygar

    28.3.2025 08:32:59

    Vicdana sorulan sorular, gerçeklerden haber verir mi? Veriyorsa, vicdanın dayandığı "hakikat" midir, ondan mı sudûr eder? Bunu öncelemezseniz, sonuç nefsin arzuladığına kılıf giydirmekten ibaret kalır! Delil dahi budur ki:"Yolsuzluk denilen haramîlik, bütün partilerde olabilir. Hatta,iktidar cenahında daha ziyade olması kuvvetle muhtemeldir" idafeleridir. Ne acı verici durum: Başkasına işlemeyen hukuk, bana da işlemesin! Başkasına oluyorsa bana olsun, değilse bana da olmasın! Yok bu operasyon siyasi mi, yok hukuk çerçevesinde mi, falan filan. Şimdikinin yerine ikame edilmeye layık görülenlerle bir fark yoksa eğer, ha bu gelmiş, ha mevcut kalmış, ne anlamı var! Bunu anlamakta zorlanıp, gazete manşetlerinde sanki bu gidince her şey çok matah olacak, pardon çok güzel olacakmış gibi bir yanılgıyı gazetenin dikte etmesini şaşırtıcı derecede BASİRETSİZ bulduğumuz ifade edeyim. Buna "istişare" namıyla sahip çıkmaya kalksanız vay halimize derim. Son sözüm HASBÜNALLAHİ VE NİMEL VEKİL.

  • Kamil Yunt

    28.3.2025 06:35:25

    Operasyonun siyasi olması gerçekleri nasıl etkiliyor? Operasyon siyasi diye yolsuzluklara aferin güzel mi olmuş demeliyiz? Operasyon siyasi diye yolsuzluklara eyvallah mı etmeliyiz? Siz burda siyasi operayona değil de yolsuzluklara eleştiri getirmedikten sonra iktidar partisinin yolsuzluğundan nasıl bahsedeceksiniz?

  • Eda Gül Beyaz

    28.3.2025 06:22:13

    Allah bizleri kemalist halk partisi iktidarından korusun. Amin. Her şeyde kaderin de hissesi olduğunu unutmamak lazım. Bu olanlarda da bir hayır vardır elbet.

  • Abdullah

    28.3.2025 03:43:51

    Realist bir yazı.Vaziyet olduğu gibi izah edilmiş.İfrat ile tefritten uzak, vasat bir şekilde durum değerlendirilmesi yapıl mıştır.Tarafgirlik marazından azade olarak siyasi gelişmeler anlatılmıştır. Tamamen katılıyor ve tebrik ediyorum.

  • Latif Salihoğlu

    28.3.2025 01:02:24

    İHTAR: Bugünlerde yaşanan gelişmelerin şu sağ-sol meselesiyle bir alakası olmdığı gibi, bizim de sağ-sol ile bir alakamız yoktur. Bu hususta Üstadımızı dinleyelim: ….Küfür ile iman ortası yoktur. Bu memlekette İslâmiyete karşı komünist mücadelesi ortası olamaz. Sağ ve sol, ortası, üç meslek icap ettirir. Eğer İngiliz, Fransız deseler hakları var. “Sağ İslâmiyet, sol komünistlik, ortası da Nasraniyet” diyebilirler. Fakat bu vatanda, küfr-ü mutlaka karşı iman ve İslâmiyetten başka bir din, bir mezhep olamaz. Olsa, dini bırakıp komünistliğe girmektir. Çünkü hakikî bir Müslüman hiçbir zaman Yahudi ve Nasranî olamıyor. Olsa olsa dinsiz olup tam anarşist olur. Sağ-sol tâbiri yerine, hak ve hakikat ve Kur’ân ve iman kuvvetine dayanıp bu vatanı küfr-ü mutlaktan, anarşilikten, zındıkadan ve onların dehşetli tahribatlarından kurtarmaya çalışmalarını rahmet-i İlâhiyeden bütün ruh u canımızla niyaz ve rica ediyoruz. (Said Nursi; Emirdağ Lâhikası: 301)

  • Osman Yıldirim

    28.3.2025 00:53:39

    Eğer sözkonusu yolsuzluk olsaydı İmamoğlu CB adayı olmadan önce bugünki işlemler yapılırdı ancak adaylık açıklanıp rakiplik sözkonusu olunca "ben seni rakip görmek istemiyorum benim devlet gücüm var yargı benim elimde ben seni yargı sopasıyla döveceğim" demeye getirdi ve tüm bu olaylar gelişti ve netice tüm halkın vergileriyle toplan 30 milyar dolar bir günde berheva oldu. Peki bunu yapan zihniyete sağcı dindar dönebilirim. Ama ne yazık ki oluşturulan algı sonucu kendini dindar mukaddesatcı görenler hemen Reis yapıyorsa bir bildiği vardır anlayışıyle tüm bu hukuksuzluklara alkış tutmaktadır oysaki adaletin olmadığı yerde dindarlıktan bahsedilemez,adalet Kur'anın dört esasında birini teşkil eder ve adil davranmayan yöneticiyede dindar denmemesi gerekir ama din siyasete alet edilince herşey mübah görülmektedir ve yaşanan asil sıkıntida budur. Tabi vicdanla düşünülürse gerçekler anlaşılır ancak vicdanla değilde algı ile düşünülürse böyle olmuyor.

  • Raşit örenel

    28.3.2025 00:50:28

    Yolsuzluk her dönem, en medeni memleketlerde bile var olmuştur, bu başka bir şey. 25 yıldır bu ülkede olan şey ise yolsuzluğun sistematik bir rutin haline gelmesidir. Bunu yapan ve sebep olanların kendilerine en büyük bir rakip olan siyasetçiye yolsuzluk ithamıyla yüklenmesi gülünçtür. Risale-i Nurları devlet tekeline almaya çalışarak tek parti CHPsinin varisi olduğunu ispatlayan AKP, Risale-i Nurları devlet tekelinden kurtaran bugünkü CHP'yi ve yükselen muhalefeti demokrasi içinde kalarak bastıramayacağını anladı. Olmayacak temennilerden daha net cümleler ve yolsuzluklar konusunda daha açık adresler gösteren yazılar bekliyoruz. "Kahraman Türk ordusunun Paşası değil komünist Moskofun maşası" diye manşetler atabilen Yeni Asya'ya yakışan yazılar bekliyoruz. Dahlinin olmadığı manevi cinayetlere ortak kabul edilerek hücum edilen yüzbinlerce masuma gösterilmeyen nezaket ve nezahet yolsuzluk ve zulüm şampiyonlarına niçin gösteriliyor?

  • Mustafa caylak

    28.3.2025 00:13:38

    Yolsuzluk muhtemelen vardı. Kamudaki bütün alım, satım Yanı akceli işlerde, bu yönetim ve yönetmeliklerde yolsuzluk olmama ihtimali çok az En iyi ihtimal, hediye ve kılıfına uydurulmuş bağışlar. Sayıştay, Devlet denetleme kurulu, MASAK, vs Eliyle denetimlerde yapılıyor. Kim bu denetimlerde yanlış işe bulastiysa bedelini ödemeli. Lakin iktidarın zamanında müdahale etmemesi,bekleyip Siyasi şantaja cevirmeside, çok tehlikeli ve yanlıştır. Hukukî yargı ve cezaya Evet. SİYASİ şantaj a hayır

  • Mustafa

    28.3.2025 00:05:49

    Latif bey harika bir analiz...Emeğinize, yüreğinize sağlık...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı