"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Sosyal medya” esareti

M. Latif SALİHOĞLU
20 Mart 2025, Perşembe
Nimetler külfetler mukabilindedir. Benzer bir başka ifade ile “Her nimetin bir külfeti var”dır.

Dolayısıyla, hayatımıza giren hemen her nimetin ve her medeniyet harikasının, bir de külfet ve eziyet ciheti vardır.

Yani, o harika nimetler, bir yönüyle faydalı ve saadetli neticeler hasıl ederken, bir diğer yönüyle zararlı, eziyetli bir esareti netice veriyor.

Misallendirmek gerekirse, şunlar söylenebilir: İşte, o nimetler zincirinin son halkalarından biri bilgisayar, tablet ve cep telefonu gibi elektronik cihazlardır. Bunların bir diğer nimet olan internete bağlanmasıyla, bir asır önce akla-hayale dahi gelmeyen harika işlere imza atılabiliyor. Bu nimetlerin birlikte kullanılmasıyla, yapılan işlerde yüzde 70-80 oranında bir sür’at, bir pratiklik kazanılmış durumda. İleriki zamanlarda, muhtemelen bu nisbet daha yukarılara taşınacaktır.

Bu harikulâde nimetlerin külfet ve eziyet ciheti ise, bunların öncelikle kötüye kullanılmasıdır. Aynı şekilde, haddinden fazla bunlarla meşgul olunmasıdır. En feci bir tehlike ise, henüz bir-iki yaşındaki çocukların bile bu cihazlara tiryaki gibi, hatta bağımlılık derecesinde yapışmasıdır. 

Çocuk sussun, ağlamasın, rahatsız etmesin diye, bazı anneler-babalar, ileride doğacak sakıncaları hiç düşünmeden çocuğun istediğini veriyor eline. Çocuk da ne bilsin; alıyor eline, üstelik gözüne de yaklaştırarak, hatta bazen üzerine abanarak saatlerce öylece dalıyor ve ekranın içinde adeta boğulup gidiyor.

Bu durumda, gözü ne kadar zarar görüyor; beyni ne ölçüde hasara uğruyor, düşünülmüyor bile. En azından hesap edilmiyor. Hesap edilse şayet, bu işe mutlaka bir sınırlama getirilir ve çocuğun faydalı daha başka şeylerle oyalanması için tedbir alınır.

«

Burada ağırlıklı olarak çocukların gördüğü zarardan söz ettik. Ne var ki, büyüklerden de aynı kıskacın içinde kıvrananlar vardır. Onlar da “sosyal medya” denilen sanal âlemin içine öyle bir dalıyor, bazen saatlerce öyle bir oyalanıyor ki, yapması gereken zarurî işleri dahi aksatıyor, savsaklıyor veya göz göre göre ihmal ediyor.

Büyükler, meselâ derslerine çalışmıyor. Sınavlara hazırlıksız giriyor. Uyku düzeni iyiden iyiye bozulmaya başlıyor. Evin içindeki sorumlu diğer fertlerle bitmek-tükenmek bilmeyen münakaşalara sebebiyet veriliyor. Şayet ebeveyn iseler, hem evin işlerini hakkıyla yapamaz hâle geliyorlar, hem de çocuklara kötü bir örnek hâli teşkil etmiş oluyorlar. 

Neticede herkese ve her şeye yazık oluyor. Çünkü, o cihazlar faydalı bir iş için veya gereği gibi kullanılmıyor. Sarf edilen süre haddi aşmış oluyor. Bu da, hâliyle lüzumlu başka işlerin aksamasına sebebiyet veriyor. En kötüsü de, bu bağımlılığın bir yerde durmayıp, günlerce, aylarca, hatta yıllarca devam edip gitmesidir.

«

Konuyu toparlarken, bir kısım hayatî prensipleri hatırlatmak yerinde olur. İktibas edeceğimiz bu prensipler Sözler isimli eserin sonundaki Lemaat’te ve Mektubat isimli eserin sonundaki Hakikat Çekirdekleri bölümünde yeterince bulumaktadır. İşte, o hayatî düstûr mesabesinde sözlerden birkaç tanesi:

“Beğendiğin şeyde ifrat etme.”

“Bir derdin dermanı, başka bir derde zehir olabilir.”

“Bir derman, haddinden geçse, dert getirir.” 

“Bir derdin dermanı başka derde dert olur. Panzehiri zehir olur. Derman hadden geçerse dert getirir, öldürür.”

İşte, söz konusu cihazları kullanırken de, buradaki ölçü ve kıstaslara göre hareket etmek gerekiyor ki, zarar yerine fayda görelim; esaret yerine huzur ve saadet bulalım. Tercih yapmada herhangi bir zorluk yoktur. Zarar veren zorluk, malayanî şeylerde zaaf göstermekte; yani, zaafına yenik düşmekte yatıyor.

Okunma Sayısı: 602
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı