Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze'de kalıcı ateşkesin bir an önce sağlanması gerektiğini belirterek, "Filistinlileri ana vatanlarını terk etmeye zorlayan her türlü planı reddediyoruz." dedi.
Antalya Diplomasi Forumu kapsamında "İki Devletli Çözüm ve Orta Doğu'da Kalıcı Barış" temasıyla yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliği Bakanlar Komitesi (Gazze Temas Grubu) Toplantısının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Bugün sabahtan itibaren önce "İki Devletli Çözüm ve Orta Doğu'da Kalıcı Barış" başlığı altında Gazze Temas Grubu toplantısına ev sahipliği yaptıklarını kaydeden Fidan, sonrasında diğer ülkelerin de katılımıyla toplantıya "genişletilmiş formatta" devam ettiklerini söyledi.
Fidan, görüşmelere Filistin, Suudi Arabistan, Katar, Mısır, Ürdün, Bahreyn ve Endonezya Dışişleri Bakanları, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Genel Sekreterleri, Birleşik Arap Emirlikleri, Çin, Rusya, İrlanda, İspanya, Norveç, Slovenya, Nijerya ve Avrupa Birliği'nden temsilcilerin katıldığını belirtti.
Bugün yaptıkları toplantılarda Gazze'deki insani durumu, ateşkesin yeniden tesis edilmesine yönelik çabaları ve işgal altındaki topraklardaki gelişmeleri ele aldıklarını kaydeden Fidan, İsrail'in giderek artan saldırganlığının bölgesel düzeydeki sonuçlarını, kalıcı barışın sağlanması ve iki devletli çözümün tesisi amacıyla uluslararası toplum nezdinde atılabilecek adımları görüştüklerini dile getirdi.
Bakan Fidan, "Kalıcı ateşkes bir an önce sağlanmalıdır. Katar, Mısır ve Amerika'nın öncülük ettiği ateşkes sürecini destekliyoruz." ifadelerini kullandı.
İnsani yardımların Gazze'ye kesintisiz girişinin bir an önce sağlanması gerektiğini vurgulayan Fidan, "Filistinlileri ana vatanlarını terk etmeye zorlayan her türlü planı reddediyoruz. Arap Ligi tarafından kabul edilen Gazze'nin yeniden inşasına dair planı destekliyoruz. 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin kurulmasını destekliyoruz. Uluslararası toplumu barışın tesisi için her türlü desteği vermeye çağırıyoruz." diye konuştu.

"Filistinliler kendi yurtlarını terk etmediler"
Fidan, Filistin'de yaşanan zulmün uluslararası hukuka ve evrensel değerlere de zarar verdiğini belirterek şöyle devam etti:
"İsrail'in saldırgan tavrı, bölgesel düzeyde istikrarsızlığa ve küresel düzeyde kuralsızlığa sebep olmaktadır. Ancak İsrail'in Filistinlilere 80 yıldır uyguladığı şiddet sonuç vermemiştir. Filistinliler kendi yurtlarını terk etmediler. Davalarından vazgeçmediler. Filistinlilerin kendi devletlerinin çatısı altında barış ve huzur içinde yaşayacaklarından eminiz."
İki devletli çözümün İsrail'in güvenliğinin de garantisi olacağını kaydeden Fidan, "Buradan, İsrail'e bir an önce ateşkes ilan etmesi ve Filistinlilerle barışması çağrısında bulunuyoruz." dedi.
Fidan, Türkiye olarak Filistinlilerin sorunlarını her platformda gündeme getirmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
Bin Ferhan: Filistinlilerin kendi ana yurtlarından tehcirini kesin surette reddediyoruz
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ise Gazze Temas Grubu ve uluslararası ortaklarla düzenlenen toplantının önemli olduğunu ve Gazze'deki insanların yaşadığı acıya son vermek için Gazze Temas Grubu'nun rolünü geliştirmesi gerektiğini ifade etti.
Ateşkese kalıcı şekilde acilen ihtiyaç duyulduğunu aktaran Bin Ferhan, Gazze halkının acısına son verilmesinin şart olduğunun altını çizdi.
Bin Ferhan kalıcı siyasi çözüme yönelik adım atılması gerektiğini belirterek, "Şuna karşı olduğumuzu vurgulamak istiyorum: Gazze'ye insani yardımların girmesini ateşkese bağlamak hiçbir insani değere sığmamaktadır. İnsani yardımlar, sivillere ulaşmalıdır. Onları bundan mahrum bırakmak, insani yardımları bir savaş aracı olarak kullanmak anlamına gelir. Bu bütün uluslararası hukuka aykırıdır. Dolayısıyla buradan uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz. Bu insani yardımların Gazze halkına kesintisiz ve yeterli miktarda ulaşması için bütün baskıları uygulamaya davet ediyoruz. Bunun herhangi bir diğer hususla bağlanmamasının sağlanmasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan'ın ateşkese ilişkin müzakereleri desteklediğini aktaran Bin Ferhan, Mısır, Katar ve ABD'nin bu konudaki çabalarını takdir ettiklerini ve yakın zamanda sonuç vermesini umduklarını dile getirdi.
Bin Ferhan, Filistinlilerin Gazze'yi terk etmesine ilişkin olası planlara dair, "Filistinlilerin kendi ana yurtlarından tehcir edilmesini kesin surette reddediyoruz. Bu tehcirin her türünü kapsamaktadır." dedi.
Bazılarının bunu "gönüllü" sıfatı atfederek tehcir gerçeğini kapatmaya çalıştığına dikkati çeken Bin Ferhan, Gazze halkının, bütün olanaklardan ve temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılarak ve askeri saldırı tehlikesiyle vatanlarını terk etmek zorunda bırakılmasının "gönüllü bir göç" olmadığını, vurguladı.
Bin Ferhan, "Bunu desteklemeye ya da farklı bir şekilde sunmaya çalışan ya da Filistinlilere sözde 'gönüllü göç' imkanı tanımak isteyen herkes, bu çokbilmişlik ve hakikati örtmeye çalışmaktadır. Bu, Filistinlileri temel haklarından mahrum bırakmaktır." ifadelerini kullandı.
Sadece Filistinlilerin değil, İsrail dahil bölgedeki herkesin güvenliğini sağlamak istediklerini kaydeden Bin Ferhan, "Fakat bu Filistinlilerin haklarını temin etmedikçe, bunu sağlamak mümkün değildir." diye konuştu.
Mustafa: Gazze'yi yeniden imar etme hususunda üzerimize düşeni yapmalıyız
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, yalnızca Gazze’de değil; Batı Şeria ve Kudüs’te de İsrail ordusu, yerleşimciler ve İsrail hükümeti tarafından güvenlik, ekonomik ve siyasi alanlarda sürekli olarak gerçekleştirilen saldırı ve ihlallere dikkati çekmek istediklerini ifade etti.
Öte yandan Filistin Devleti'ni açıkça tanıyan ülkelere ve iki devletli çözümü destekleyen Filistin'in ortaklarına teşekkür eden Mustafa, Filistin'i henüz tanımayan ülkelerin de en yakın zamanda tanımasını istediklerini vurguladı.
Mustafa, bu toplantıda önceliğin "acil ateşkes" olduğunu belirterek, "Çünkü ateşkes, sadece bu vahim hale gelen insani durumu çözmek için değil, bununla beraber Gazze'nin yeniden imarı ve yeniden siyasi bir sürecin başlaması için de doğru bir girişim olacaktır." dedi.
Gazze'nin yeniden imarı için Filistin hükümeti olarak başta Mısır olmak üzere Filistin'in ortaklarıyla çalıştıklarını kaydeden Mustafa, Gazze'nin yeniden imar çabalarının hızlı şekilde ilerlemesini umduğunu söyledi.
"Gazze'nin yeniden imarında üzerimize düşeni yapmalıyız"
Mustafa, Mısır'ın düzenlemeyi planladığı Gazze'nin Yeniden İmarı Konferansı'nda uluslararası kuruluşların da yer alacağını hatırlatarak, "Bizler Gazze'yi yeniden imar etme hususunda üzerimize düşeni yapmalıyız. Bunu başarmalıyız. Çünkü bu olmazsa, bölgede istikrar kalmayacaktır, ne bölgede, ne dünyada. İnşallah bu çabalar sonuç verecektir." diye konuştu.
Filistin hükümeti olarak bunun başarıya ulaşması için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını kaydeden Mustafa, "Sadece Gazze'yi yeniden imar etmek için değil, Gazze ve Batı Şeria'yı Filistin Kurtuluş Örgütü ve Filistin yönetimi çatısı altında tek bir yönetimde birleştirmek için de çabalarımızı sürdürüyoruz." ifadelerine yer verdi.
Mustafa, reform çalışmalarının, başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin devletinin kurulması için "vatani vazife ve ödev bildikleri" bir husus olduğunu belirterek, "İnşallah sizi de o özgür Filistin'de konuk edeceğiz." dedi.
Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdulati ise toplantının çok önemli bir zaman diliminde gerçekleştiğini vurgulayarak önemli konuların müzakere edildiğini söyledi.
Ateşkesin başlıca mesele olduğunu dile getiren Abdulati, bu konuda Katar ile beraber yürüttükleri çalışmaların devam ettiğini kaydetti.
Abdulati, İsrailli esirlerin bir kısmının salıverilmesi karşılığında, bazı Filistinli esirlerin de serbest bırakılması ve belirli bir süreliğine sükunetin sağlanmasının hedeflendiğini ancak ateşkes anlaşmasının ve daha önce üzerinde uzlaşılan maddelerin uygulanması için çaba gösterildiğinin altını çizdi.
Ocak ayında varılan anlaşmaya atıfta bulunan Abdulati, "İsrail tarafı, bu anlaşmaya sadık kalmalıdır ve bu anlaşmadaki sorumluluklarından kaçınmamalıdır." dedi.
Abdulati, ateşkes anlaşmasına ulaşmanın Kahire'de olması planlanan imar konferansının gerçekleşmesini sağlayacağına işaret ederek böylece Gazze İmar Planı'nın uygulama koyulacağını söyledi.
Bu planla erken iyileşmenin de sağlanacağı ve böylece Filistin halkının öz vatanında kalmayı sürdürebileceğini vurgulayan Abdulati, konferansta farklı ülkelerden, özel sektör ve sivil toplumdan katılımcıların beklendiğini ve konferansın önemli olacağını vurguladı.
Abdulati, güvenlik meselesi konusuna da değinerek Gazze'deki kurumsallaşma ve yönetim meselesinin sahada uygulanmasının talep edildiğini söyledi.
Bakan Abdulati, şöyle devam etti:
"Gazze'nin yönetimini üstlenecek sivil oluşum ve ardından 6 ay bir süre sonrasında; Filistin yönetimi, Gazze'nin tamamının yönetimini ele geçirecek ve böylece Filistin topraklarının bütünlüğünü sağlamış olacağız. Bu ilkeyi gerçekleştirmiş olacağız. Ayrıca Filistin polislerinin eğitilmesi ve uluslararası bir gücün, bir birliğin burada görevlendirilmesi hususu da gündemde malumunuz."
"Filistin halkını öz vatanından tehcir etmeyi meşru kılacak gerekçe yok"
Abdulati, Arap, İslam ve Avrupa ülkelerinin "tehcir planı" konusundaki tavrının açık olduğunun altını çizerek, "Uluslararası ortaklarımızın açıklamaları hep bu yönde. Tehciri kesin surette reddediyoruz. Çünkü Filistin halkını öz vatanından tehcir etmeyi meşru kılacak, sebep ve bahane olabilecek herhangi bir manevi, hukuki, kanuni bir gerekçe yok. Dolayısıyla tehcirin her şeklini, 'gönüllü' adı verilsin yahut verilmesin, 'geçici' densin denmesin, tehcirin her türünü ve şeklini kesin surette reddediyoruz." ifadelerini kullandı.
Filistin halkının Gazze'de kalabilmesi gerektiğini vurgulayan Abdulati, Filistinlilerin öz yurdundan çıkmasının Filistin davasının tasfiye edilmesi anlamına geleceğini ve İsrail'in de bunu istediğini söyledi.
Abdulati, böyle bir "tehcirin" İsrail'in "burada toprak var ancak halk yok" iddiasını destekleme adımı olacağını kaydederek, Filistin halkının öz yurdunda kalmasına yönelik duruşun desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
İsrail'in ihlallerini ve düzenli saldırılarını durdurmaları gerektiğine işaret eden Abdulati, erken iyileşmeyi sağlayacak şartları oluşturmaları ve geçici konutlar ve temel ihtiyaçları sağlamaları gerektiğini ifade etti.
Abdulati, Filistin halkının öz yurdunda kalmaya yönelik duruşlarını destekleyebileceklerini belirterek, "Tehcirin her şeklini reddediyoruz. Bu husus Mısır ve Ürdün için daha önce de açıklandığı üzere kırmızı çizgidir, asla imkan verilecek bir husus değildir." dedi.
"Filistinlilerin yerinden edilmesini reddediyoruz"
Endonezya Dışişleri Bakanı Sugiono, Endonezya'nın Filistin davasını çok uzun zamandan beri destekleyen bir ülke olduğunu kaydederek, "Biz burada tek geçerli çözümün iki devletli bir çözüm olduğuna inanıyoruz." diye konuştu.
Ülkesinin, Filistinlilerin güçlü bir destekçisi olduğunu ve bağımsızlıklarını desteklediklerini vurgulayan Sugiono, Filistin halkının yerinden edilmesini kesinlikle reddettiklerini ifade etti.
Tüm paydaşlar ve bölgedeki tüm ülkelerin bu konuda "hemfikir olması" ve yapılacak tekliflerin söz konusu ülkeler tarafından onaylanmasının sağlanması gerektiğini ifade eden Sugiono, "Bütün taraflar bu çabaları desteklemeli. Endonezya'nın pozisyonu budur. Biz tabii ki destek vermeye, yardımcı olmaya hazırız ve bunu çok uzun yıllardır da zaten yapıyoruz." şeklinde konuştu.
Sugiono, ülkesinin daha fazla destek için de mücadele etmeye hazır olduğu mesajını vererek, Endonezya'nın bu konuda istekli olduğuna dikkati çekti.
Endonezya'nın Filistin meselesinde iki devletli çözümü desteklediğini hatırlatan Sugiono, "Sayın Hakan Fidan'a bu forumda bizi bir araya getirdiği için teşekkür etmek istiyorum. Bu forum herkesle bir dayanışma içinde olmak ve fikir teatisi için son derece verimli bir forum oldu. Sahada neler olup bittiğini de değerlendirme fırsatımız oldu. Bir kez daha bu fırsatı bize tanıdığınız için teşekkürler Sayın Bakan." ifadeleriyle sözlerine son verdi.
AA