Bunlardan biri de Risale-i Nur Kongreleri.

Bu sene on sekizinci Kongre yapılacak. Dile kolay 18. Gerçek bir gelenek oluşmuş. Artık rüşdünü ispat etmiş. 

Bu faaliyet kapsamında onlarca akademisyen ve kalem erbabı Risale-i Nur Külliyatını her sene farklı boyutlarıyla ve yönleriyle masaya yatırıp şerh ve izah etmeye gayret ediyor. 

Tebliğler hazırlanıyor. Müzakereye açılıyor. Risalelerdeki çözümler öncelikle Risalelerle ve sonra diğer yardımcı kaynaklarla ele alınıp genişletiliyor. Yeniden üretiliyor. 

Ortaya çıkan birbirinden kaliteli ürünler Köprü Dergisi’nde İngilizce özetleriyle birlikte makale olarak neşrediliyor. Dünyanın istifadesine sunuluyor. 

O Köprü ki Yeni Asya Medya Grubunun üç ayda bir yayınlanan akademik yayını olarak neredeyse 170. sayıya ulaşan düzenli neşriyatıyla artık tam ve gerçek bir gelenek oluşturmuş.

Böylece Risale-i Nur gibi bir hazinenin kapısı aralanıp oradaki nurlar güncel hadiselere ve gündeme tatbik ediliyor. 

Adeta “Bediüzzaman’dan zamana ilâç” terkip ediliyor. 

Bugün (Cumartesi) masa çalışmaları ve yarın da (Pazar günü) masa çalışmalarından ortaya çıkan özet bildirilerin sunulması ve ayrıca panel oturumu var. 

Panelistler İbrahim Özdemir, İlyas Üzüm ve Ömer Önbaş Hocalar, Sedat Koçak Hocanın yöneteceği oturumda kâinatın en büyük hakikati olan iman hakikatini konuşacak.

Programın diğer yönleri, gelene sürpriz!

Organizasyon ekibi ulaşımı fevkalade kolay merkezî bir yeri seçmiş. 

Program Ankara’da Aydınlıkevler ile Subayevleri arasında ve Havaalanı Yolunun sağında bulunan meşhur yeşil alan Altınpark’ın içindeki ANFA Fuar ve Kongre Merkezinin Konferans Salonunda yapılacak. 

Ankara’nın geniş yürekli hizmet gönüllüleri misafirleri hakkıyla ağırlamak ve ilkbaharın soğuk günlerinde manevî bir ılıman iklim oluşturmak için de canla başla çalışıyorlar. Bu ilânâtın Nisan yağmurları gibi bereketli olacağını ümit ediyoruz.

Bu seneki program bilhassa iki yönden öncekilerden daha farklı ve daha gelişmiş bir program olacak. 

Birincisi sabahtan itibaren gün boyunca fuaye alanında gıda kermesi ve sergiler olacak. Dolayısıyla dostlarıyla buluşup sohbet etmek için erken gelenler pasta-börek eşliğinde çayını kahvesini de ikram edebilecek. 

İkincisi de salon daha uzun süre ve daha verimli kullanılacak. Bu amaçla program öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere iki ayrı periyot olarak icra edilecek. 

Arada öğle namazı salonun hemen yanındaki ANFA Camii’nde kılınabilecek. 

Böylece dileyenler, ikili üçlü sohbetlere ve informel meşveretler diyebileceğimiz müzakerelere daha fazla zaman ve imkân bulacaklar. Tanışmalar, kucaklaşmalar olacak. Bu da büyük bir manevî berekete vesile olacak. 

Bediüzzaman’ın vefat yıldönümlerini bir tür manevî bereket sofrasına ve haşrin vuslat provası şölenine çevirmek Asrın Mevlânası’nın talebelerine yakışır. Hem de çok yakışır… 

Yakıştıran gelsin!