Son zamanlarda teknoloji ile ilgili herkesin merak ettiği bir kaç cümleden biri bu. “Tekonoloji hiç gelişmiyor, her sene markalar bize aynı ürünleri farklı pazarlama stratejileriyle dayatıyorlar” gibi düşüncelerle baş başa kalıyoruz. Peki bu düşüncelerin haklılık payı var mı dersiniz?
Teknolojinin aslında ne kadar ilerlediğini görmek için biraz geriye dönüp bakmak yeterli. Örneğin, 1960'lı yıllarda Ay'a astronot gönderen ve o dönemde son derece ileri seviyede kabul edilen bilgisayarlar, bugün en basit mobil oyunları bile çalıştıramayacak kadar düşük kapasiteye sahip. Ya da 40 yıl öncesine kadar "yapay zeka" diye bir kavram hayatımızda yokken, bugün bize ne yapmamız gerektiğini öneren, hatta bizim düşüncelerimizi bile tahmin edebilen sistemlerle iç içeyiz.
Ancak tüketici gözüyle bakıldığında bazı noktalarda teknolojinin ilerlemediği algısına kapılmak mümkün. Özellikle akıllı telefon, bilgisayar ve diğer tüketici ürünlerinde, her yıl piyasaya sürülen modellerin bir önceki versiyonlara göre çok büyük farklar olmadığı hissediliyor. Bir yıl öncesine göre biraz daha iyi bir kamera, biraz daha hızlı bir işlemci veya biraz daha uzun batarya ömrü sunan yeni cihazlar, bazı insanlar için "gelişim" olarak algılanmıyor. Bu, teknolojinin gerçekten durduğunu mu gösteriyor, yoksa gelişimin daha sürdürülebilir ve kademeli bir hâl aldığını mı?
Teknolojide köklü değişimlerin genellikle uzun vadede gerçekleştiğini unutmamalıyız. Yapay zekâ ve kuantum bilgisayarlar gibi alanlarda gelişim devam ediyor, ancak bu değişimler belki de birkaç on yıl içinde tam anlamıyla fark edilecek.
Sonuç olarak, teknoloji gelişmeye devam ediyor, ancak bu gelişimi her zaman çığır açan bir yenilik olarak görmek mümkün olmayabiliyor. Yeniliklerin her zaman büyük sıçramalar şeklinde olmasını beklemek yerine, yaşanan kademeli ilerlemeleri de takdir etmek önemli. Teknolojinin gelecekte bizi nereye götüreceğini hep birlikte göreceğiz.