Gazetemizin 56. Yıl Kutlama Merasimi’nde, Kocaeli Başiskele Vakfı’ndaydık.
Program için gelen çok değerli bir akademisyen ile sohbetimiz sırasında, yapay zekâ platformlarını yoğun bir şekilde kullandığını ve bu programları hem lisanslı hem de sınırsız kullanabilmek amacı ile bu platformlara aylık 5000-6000 TL gibi ciddi meblağlar ödediğini belirtti. Bu harcamaların arkasında yatan asıl nedeni ise şöyle açıkladı: “Yaptığım çalışmaları ve düzenlediğim konferansları arşivlemek, belki de sosyal medya mecralarında paylaşmak istiyorum. Ancak o kadar fazla işim oluyor ki bunları ne düzenleyebiliyorum ne de editleyebiliyorum.”
Bu noktada yapay zekânın hayatını nasıl kolaylaştırdığını anlattı. Videolarını düzenlemek için farklı bir yapay zekâ uygulamasını, fotoğraf oluşturmak için başka bir yapay zekâ uygulamasını ve metin oluşturmak için ise yine farklı bir yapay zekâ platformunu kullandığını söyledi. Tüm bu araçları bir arada kullanarak en iyi şekilde çalışmasını sağladığını belirtti.
Biz de buna katıldığımızı belirttik ve yapay zekânın insanların hayatını ciddi anlamda kolaylaştırdığını ekledik. Özellikle yoğun iş temposunda, içerik üretimi ve düzenlemede yapay zekânın hızı ve pratikliğinin oldukça etkileyici olduğunu vurguladık.
Ertesi gün sohbetimiz teknolojinin insanlığa etkileri üzerineydi. Yapay zekânın insan işlerini nasıl kolaylaştırdığını konuştuk ve bu teknolojilerin insanları tembelliğe sevk etmediği, aksine verimliliği artırdığı kanaatine vardık.
Yapay zekâ, iş hayatında zaman ve kaynak yönetimi açısından büyük avantajlar sunuyor. Örneğin, içerik üreticileri için metin oluşturma ve düzenleme süreçlerinde zaman kazandırırken, akademisyenler ve araştırmacılar için de veri analizi ve arşivleme konularında büyük kolaylıklar sağlıyor. Aynı şekilde, video düzenleme ve görsel içerik oluşturma gibi alanlarda da kullanıcıların yükünü hafifletiyor.
Özellikle akademik dünyada, seminer ve konferans kayıtlarının düzenlenmesi, notların arşivlenmesi ve araştırma sonuçlarının sistematik bir şekilde sunulması gibi süreçlerde yapay zekânın sağladığı katkılar oldukça büyük. Yoğun veri ve bilgi akışı karşısında, bu tür destekleyici teknolojiler sayesinde odaklanılması gereken asıl işe daha fazla zaman ayrılabiliyor.
Ancak, yapay zekânın doğru ve ahlâkî çerçevede kullanılması gerektiği de unutulmamalıdır. Teknolojinin sunduğu imkânları kötüye kullanmak bilgi kirliliğine veya yanlış yönlendirmelere sebep olabilir. Bu nedenle, kullanıcıların bu tür platformları bilinçli ve sorumlu bir şekilde kullanması büyük önem taşıyor.