"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yorumcularımızla baş başa…

Şükrü BULUT
11 Nisan 2025, Cuma
Bu yazımızda, köşe yazarlarımıza, gazetemizin mutfağında çalışan ağabeylerimize ve diğer ilgili kardeşlerimize; siz kıymetli okuyucularımızın yorumlarından daha fazla istifadeleri için, müşahhas bir yorum üzerinden bazı noktaları izah etmeye çalışacağız.

Bir önceki yazımıza (İmamoğlu-AKP Tiyatrosuna Hoş Geldiniz) yorumunu gönderen Mustafa Sarıoğlu isimli (inşaallah rumuz değildir) okuyucumuzun yazı hakkındaki düşüncesini paylaşarak devam edelim:

“Yazının dili çok süslü, iddiaları çok büyük. Her şey bir ‘üst akıl’a bağlanmış, bu da işin kolaycılığı gibi. ‘Küreselciler’ dediği kim belli değil; neocon mu, neoliberal mi, sosyal marksist mi, belli değil. Sanki ideolojileri mikserde karıştırıp ‘komplo smoothie’ yapmış! Soğuk Savaş’tan bir tutam, Davos’tan bir dilim, biraz da Londra sosu... Üstüne de ‘millet uyansın’ süsü serpip servis etmişler. Afiyetle panik oluruz! Bir yandan AKP’yi yeriyor, bir yandan CHP’yi de ‘tiyatro oyuncusu’ ilân ediyor. O zaman sormak lâzım: Bu kadar çok kişiyi “kukla” ilân ediyorsan, “biz” dediğin kim? Millet mi, sen mi, kim yani? Her şey bir komplo, herkes kukla, ama 2025 ‘diriliş yılı’ olacakmış. Neye dayanarak? Bilinmez. Hiçbir somut gelişme, veri, umut veren kıpırtı yok, ama ‘Bu yıl her şey değişecek’ diyor. Sebep? Komplo teorisiyle umut aşılamak da yeni moda olmuş: ‘Her yer karanlık, ama birazdan güneş doğacak, çünkü öyle hissediyorum.’”

Daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi, “üslûb-u beyan aynıyla insan” kaidesince üslupları (ahlâkî olduktan sonra) eleştirmiyoruz. Fakat yazılara yapılan yorumların, ilgili makaleye ve yazarına mutlaka katkı sağlamasını bekliyoruz. Tashih, te’kid, tasdik ve tekmil ile şahs-ı manevîye yardımcı yorumlar için bütün okuyucularımız dua ediyorlar.

Yeni Asya’daki makalelere yorum yazmanın sıradan bir iş olmadığını da daha önce söylemiştik. Bu gazetenin; Bediüzzaman Hazretlerinin, zamanımızın dinsizliğine ve ahlâksızlığına karşı telif ettiği Kur’ân tefsiri Risale-i Nur’un hayata aktarılma misyonunu yüklendiğini, yazıların umumiyetle “Risalelerin şerhi” manasını taşıdığını, gazete camiası olarak mümkün olduğunca popülizmden, magazinsellikten, malâyanî şeylerden ve millî birlik-beraberliği incitmekten uzak olduğunu okuyucularımız iyi biliyorlar. Okuyucularımız, değerlendirmelerinde de ekseriyetle Risalelerdeki düsturları nazara alırlar. Elbette gazetemiz umuma da hitap ediyor. Gazetemizin daimî okuyucusu olmayanların; eksik bilgilerden, yanlış tanımlardan veya mahalle kültüründen kaynaklanan telâkkilerle yorum yazmaları, onları sıkıntıya sokuyor. Hele bir de üslubunda nezaheti, nezaketi ve saygıyı esas almamışlarsa, çok değerli ve muhterem yorumcuların yanında onların yorumlarının çirkin kalacağını sizler de görüyorsunuz.

Yukardaki yorumdan anlıyoruz ki, Mustafa Sarıoğlu isimli veya rumuzlu yorumcumuz gazetemizin daimî okuyucusu değil. Zira avamî olarak; Neoliberal, Neocon, Sosyal Marksizm, Küreselcilik, Londra’nın bu mücadeledeki vazifesi, Davos, üst akıl ve diğer kavramları Yeni Asya’dan hiç takip etmemiş. Yeni Asya’nın neşrettiği “Neoliberaller,” “Doların Efendileri” ve “Hangi Avrupa” gibi kitaplardan da haberi yok. Kaldı ki, internetteki sıradan bir arama motoruna da sormamış. Fakat yorumundaki bilgiçlik ifadeleriyle, hem Yeni Asya’yı ve hem de yazarını rencide edecek bir hâl sergiliyor. 

Hürriyet bir nimettir. Yerinde kullanılmadığında nikmet olur. Gazetemizin, yazar ve okuyucularından manen fayda sağlayacağını düşünerek verdiği “yorum” hürriyetini doğru kullanmayanlar hem gazeteciliğin, hem yazıların, hem de diğer okuyucuların haklarına girerek “kul hakkına” girdiklerini belki de bilmiyorlar.

Yeni Asya’nın bir düsturu da toptancılıktan kaçınmaktır. Yorumcumuz “CHP’deki Neoliberal yandaşlar” ibaresini atlayınca, bizi toptancı zannetmiş. İktidar ve muhalefet tiyatro yapıyorsa, millet kimdir, yaklaşımı bu hatadan kaynaklanıyor. Ve en önemlisi bu tiyatronun 12 Eylül sürecini devam ettirmeye matuf olduğu ifademizi de atlamış. “Yeni Asya’nın okuyucusu aynı zamanda yazarıdır” realitesini tam elli altı senedir yaşadığımızdan, her bir yorumcumuza yazarlarımız gibi muamele yapıyoruz, kanaatindeyiz. Yeni Asya’nın bir mektep ve medrese olduğunu, Said Nursî’nin Medresetüzzehra’sının günlük bir bülteni gibi olduğunu, yeryüzünü bir dershaneye çevirmeye çalıştığını da zaman zaman söylüyoruz. Çok kıymetli okuyucularımızın hassasiyetlerimizi nazara aldıklarını görüyoruz. Rabbimiz basiretimizi, ferasetimizi ve nazarımızı; kendisinden razı olduğu kullarınki gibi terbiye etsin, diyerek bu yazımızı da noktalıyoruz.

Okunma Sayısı: 1246
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zübeyir

    14.4.2025 19:25:03

    "Sen ise, ey kàri, müstemisin. Müstemiin tenkide hakkı yoktur. Beğendiğini alır, beğenmediğine ilişmez." Her yazar; karihası, birikimi ve tefekkürü ile bir üslup, tarz takip eder. İstifade ettiğin bir yazar ise ve samimi isen müsbette yorumlarla te'kit edersin. Velakin anlamıyorum diyorsan ve üslubu tercih etmiyor isen kendine nafi başka üsluplara ve yazarlara müracaat edebilirsin. Üslubu uygun olmayan ve yazarla cedelleşme minvalindeki yorumlarla başka maksatlar olabilir.

  • Savaş

    12.4.2025 00:27:57

    İsra suresi 84. Ayette belirtildiği gibi; Anlayış farklı olabiliyor.

  • Hüseyin T

    11.4.2025 15:41:23

    Kıymetli hocamızın teferruatlı bir şekilde izah etmeye çalıştığı yazının püf noktası : “üslûb-u beyan aynıyla insandir”. Her kelâm, sahibinin niyetini ve meşrebini taşır. Her tenkit, doğru yolda yürüyen için bir istikamet levhası; yanlış düşünen içinse tefekkür penceresi olabilir. Bu bağlamda, okuyucuların değerlendirmesini dikkatle ve ciddiyetle mütalaa ettiğini yazılarında müşahede etmekteyiz. Gazetemiz, okuyucularını sadece müşteri değil, yol arkadaşı, kader ortağı bilen bir anlayışla hareket etmektedir. Bu sebepledir ki, her yorum bizim camiamızda ayrı bir kıymet bulur. Nezaketle yapılmış her eleştiri, yazarlarımızın kalemine şevk vermekte; düşüncemize yön çizmektedir. Ancak nezaketin kaybolduğu yerde, hakikatin sesi de zayıflar. Rabbimizden niyazımız odur ki: Bizi sözü güzel söyleyenlerden, güzel sözü anlayanlardan ve hakikatin izini sürenlerden eylesin. Âmin.

  • Mahmut Avcı

    11.4.2025 14:16:20

    Ahmet ve S.topuz Allah razı olsun. kaotik yazılardan anlaşılabilir ve kısa yazılara rücu tavsiyelerimle. İnanın bunu herkes istiyor.

  • Selim

    11.4.2025 13:07:37

    Allah razı olsun. Yorumlarla nasıl katkıda bulunulacağını güzel izah etmişsiniz. Çok önemli ölçüler, bahsettikleriniz..

  • Kamil Savasli

    11.4.2025 12:37:32

    Şükrü Ağbi geçmişte demek isterdim bugünde halen Yeniasyanın nasıl'ki Rahmetli Necmettin Erbakan yabancılığı Ötekileştirme'si oldu ise hemen hemen 0/0 90 (yüzde doksan) İnsanlarında Yeni Asyaya karşıtlığı önyargısı var. Böyle ötekileştirmeler'rin Ferasetsiz Kapının Anahtar deliğinden Baktıklarının gördüklerinden ibaret olarak düşünmüş sabit anlayışlaşıyor.

  • Rafet

    11.4.2025 12:25:44

    Mustafa Sarıoğlu çok haksız değil

  • HASAN DOĞAN

    11.4.2025 11:14:30

    Gene bu tiyatronun tam olarak ne olduğunu izah etmediniz, adeta Demagoji yana Cerbeze ettiniz kanaatimce.Bugün İmaoğlu ile birlikte CHP ve onların arkasında duran on milyonlarca kitle de mi bu tiyatronun bire figüranı öyle mi?Bunca haksızlık,hukuksuzluk ve zulme karşı durup cop ve biber gazı yiyip silivriyi boylamak da mı tiyatro yani.....

  • Rafet

    11.4.2025 11:04:10

    Mustafa beyin eleştirileri sert olsa bile isabetsiz değil. Okuyucularınız bazı kavramlara aşina olmasa bile sizin yazar olarak göreviniz mümkün mertebe açıklayıcı olmak değil mi? Mesela yazılarınızı bir plan dahilinde seri haline getirseniz, 3 yazı içinde uzun uzun fikirlerinizi yazarsınız. Pek plan yok aklınıza geldiği gibi yazıyordanız o ayrı. Ha sadece sizi anlayanlar bu gazeteyi okusun diyorsanız o da ayrı.

  • Turgay Namdar

    11.4.2025 11:03:12

    Kargaya bak kuşa bak diyerek toplum uyutulurken, sessiz sadasız meclisten iklim yasaları adı altında global deccaliyetin esaret yasaları geçiyor. İktidarıyla muhalefetiyle herkes elpençe divan duruyor. Daha kötüsü, pandemide olduğu gibi bize yol göstermesini beklediğimiz gazetemiz ve yazarlarımızın malesef o tarakta bezi yok. Va esefaaa.

  • ahmet

    11.4.2025 09:57:30

    Allah razı olsun ağabey severek takip ediyoruz ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim, son zamanlardaki en anlaşılır yazınızı okudum.

  • [email protected]

    11.4.2025 07:08:04

    Çok güzel bir yazı olmuş Emeğinize sağlık Şükrü bey

  • S.topuz

    11.4.2025 06:57:59

    Muhterem Hocam. Vatandaşlar Deccalizmin ve Süfyanizmin sihirli üfürükleriyle hayli yaralanmış, kangren olmuş bağzı uzuvlarıyla. Onun için bu tarz yorum ve itirazlar gayet normaldir. Kangren olan uzuv eğer erken teşhis ve tedavi görmezse, ilmen ve tıbben ölüme kadar yolu varabilir, Allah muhafaza. Erken tedavî şart! Kıymetli ve değerli Makâlelerinizi avamın da rahatca anlayabileceği tarzı, mümkün mertebe muhafaza etmekte fayda oladuğu kanaatindeyim, affınızla!? Allah c.c yâr ve yardımcımız olsun ve cümlemizi muhafaza etsin inşaallah, Amiiin! 😔🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋

  • Hakan

    11.4.2025 00:24:03

    “ Hürriyet bir nimettir. Yerinde kullanılmadığında nikmet olur. Gazetemizin, yazar ve okuyucularından manen fayda sağlayacağını düşünerek verdiği “yorum” hürriyetini doğru kullanmayanlar hem gazeteciliğin, hem yazıların, hem de diğer okuyucuların haklarına girerek “kul hakkına” girdiklerini belki de bilmiyorlar.” Bu ifadelerin altını ben de imzalıyorum.

  • Osman

    11.4.2025 00:06:51

    Yeni Asya aynıyla bir mektep. Hem yazarı ve hem okuyucusu daima tekamüldeler. Binler tebrik.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı