"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AB’nin oyuncu liderleri ve Donald Trump…

Şükrü BULUT
14 Nisan 2025, Pazartesi
Zamanın henüz bize tam tefsir etmediği hadiseleri önceden bilip yazmanın sıkıntısını biliyorsunuz.

Peşinen bedelleri, suçlamaları, gıybetleri ve istihzaları kabul etmeden yazamazsınız… Şimdi de öyle oldu. Sosyal Marksistlerin liberallik veya demokratlık perdesi altında küçük kıtada, dozajı ayarlanmış uyuşturucuyu, toplumların idarecilerine ve temsilcilerine vermeleriyle birlikte başlayan hipnoz sürecinin sonuna yaklaşırken (bu süreç elli seneyi geçiyor), alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyenlerin çıkardıkları gürültülerle uyanıyoruz. Şahs-ı manevîlerle temsilcileri arasındaki zıddiyet, çoğu zaman zihnî aldanmaları da beraberinde getiriyor. 

AB, NATO, BM, WHO ve daha birçok kıtalararası demokratik yapıların aslî manalarına ters şekilde gelişen hadiseler, zihinleri ister istemez çatallaştırıyor. Yanılmalara; başta tembelliğimizin, cehaletimizin, dünya hırslarımızın veya safderunluğumuzun sebep olduğunu da söyleyelim. Kuruluş gayesi ve tüzüğü demokrasiyi, barışı, insanî değerleri ve fıtratı anlatan Avrupa Birliği’ne, demokrasi düşmanlarıyla fıtrat düşmanlarının dost görünümüyle musallat olacaklarını nazara almayanlar, “Hz. Mesih’in barış projesini müdafaa ediyorum” diyerek düşmanları için çalıştıklarının farkına varamazlar. Birbirine benzeyen ağaçları meyveleri üzerinden tefrik ettiğimiz gibi; Avrupa demokrasilerini itibarsızlaştırarak çürütmek, birliği dağıtmak ve bu ülkelerin ekonomisini çökertmek üzere bu AB’ye musallat olanları da; meyveleri hükmündeki sıfatlarından ve icraatlarından bilmemiz gerekiyordu.

Pazar ekonomisi...

Hürriyetin istismarı...

Toplumun bireye feda edilmesi...

Ailenin ve ahlâkın Sodomîliğe peşkeş çekilmesi...

Ferdin mülkiyet hakkı, mahrem hayatı ve kimliğinin; hırsları ve arzuları karşılığında demokrasi düşmanlarınca ele geçirilmesi.

Geleneğin, düzenin, adalet ve millî devletin itibarsızlaştırılarak devre dışı bırakılması…

Avrupa sermayesinin global banka ve fonlara yönlendirilerek, devlet kasalarının boşaltılması.

Sosyal devletin, özelleştirme ve serbest pazar hikâyeleriyle çökertilmesi… Ve daha onlarca icraatıyla AB’nin son elli senesindeki politikacılarını değerlendirdiğinizde; kimlerin vatan, millet ve demokrasi karşıtı olduklarını anlayabiliyorsunuz. Türkiye’de Turgut Özal ve AKP, İngiltere’de Margaret Thatcher ve Blair, Almanya’da Helmut Kohl, Angela Merkel ve von der Leyen, Fransa’da Macron ve selefleri (Mitterand dahil), Hollanda’da Rutte, Danimarka’da Rasmussen… Ve yine daha onlarca liderin icraatlarını incelediğinizde, özde milletlerine ihanet ettiklerine şahit oluyorsunuz.

Bu ihaneti çok farklı istatistikî tablolarla anlayabilirsiniz. Meselâ 1980 Almanyası ile günümüz Almanya’sının hayat şartlarını, eğitim sistemini, sağlık sistemini, sosyal devlet yapısını, ekonomisini karşılaştırıp; Mark’taki/Euro’daki değer kaybını, üretimdeki dehşetli düşüşlerini ve halkın süratli fukaralaşmasını da bu tablolara ekleyebilirsiniz.

“İhanet” dememizin sebebi, bütün bu sosyal cinayetlerin DAVOS koordinasyonunda planlı-projeli olarak yapıldığının, yeni ABD hükümetince ve bazı AB’li düşünürlerce, delilleriyle, ilmî olarak ortaya konulmasıdır. Küresel Sosyal Marksistlerin global devletlerini ilân etmelerine beş kala, kader bu hırsız bozguncuları iş başında yakaladı. Çoğunun tıpkı Nicolas Sarkozy gibi mahkûm edilerek ev hapislerine alınması gerekirken, yavuz hırsızlar gibi ABD ile tartışmaya girmeleri, kaderin bir başka garip cilvesi…

Münafık Marksistlerin, kendilerini demokrat, Trump’ı ise diktatör göstermelerine ne dersiniz? Ukrayna’da öldürdükleri bir buçuk milyon Hıristiyan’ı ve Filistin’de şehit ettikleri altmış bin masumu görmezden gelerek, kontrollerindeki dev sermaye ile, medyalarında Trump ile Putin’i dünya kamuoylarına saldırgan gibi göstermeye çalışmaları ise, dehşetli bir hipnozun eseri…

Trump’ın veya ABD’nin yeni hükümeti başarabilirse, dünyamızdaki dehşetli soyguna, hırsızlığa, bozgunculuğa, ahlâksızlığa ve hunharlığa dur diyebilecek. Ve başta ABD ile AB olmak üzere dünyanın önemli devletleri, fıtrî seyirlerine dönecekler. ABD’den Londra’ya kaçan Neoliberaller (Küresel Sosyal Marksistler) İngiltere-Çin ekseninde toparlanmaya çalışsalar da, onların, altında her türlü cinayeti ve fırıldağı hazırladıkları siyah örtülerini, okyanus ötesinden gelen fırtına savurmuş görünüyor. İşte bu fırtınanın gürültüsüyle AB halkları uyanmaya başladılar. Ve DAVOS bağlantılı birçok yapay lider de, efendileri Schwab gibi sırra kadem bastı.

Kartondan devleştirdikleri zavallı Çin ile ABD ve AB demokrasileri karşısında durulamayacağını anlayan bazı siyasetçiler ise, musâlaha için zeytin dalı uzatmaya başladılar. Uzlaşma isteseler de kader hükmünü icra edecektir. Elli senelik cinayetlerin ve hırsızlıkların bedelini mutlaka ödetecektir. Artık Merkel gibi “uslu politikacı” rolü de onları “demokrasi çöplüğü”ne atılmaktan kurtaramayacaktır, kanaatindeyiz.

Okunma Sayısı: 1285
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Akın

    15.4.2025 01:38:00

    Hissi ve magazin iddialar, ne zaman akli, ilmi, delilli ve izahlı üsluplara yönelecekler?

  • HÇeşitcioğlu

    14.4.2025 15:51:29

    “Ukrayna Savaşının yirmi bir senelik hikayesini bu sahanın hocalarından sorabilir misiniz? ABD deki küreselciler olmadan İsrail altmış bin insanı öldürebilir miydi? Yine aynı savaş lobisi ve AB düşmanı İngiltere olmasaydı Ukrayna savaşı olur muydu, diye mütehassıslara sorsanız da nezaketinizi bozmazsanız derim. Ne dersiniz?” Olsaydı olmazdı/ olmasaydı olurdu / olur muydu demekle tarih olan vaka/ kaza değilmez, buna inanmak mutezile kadere sapmak. Ayrıca siyasi içtimai akıcı meselelerin mütehassısı ne zamandan beri tekelde, mesela bir hoca veya öğretmenin tekeline verilip noterce onaylandı?

  • Hüseyin T

    14.4.2025 13:14:38

    Şükrü hocamız, AB’nin küreselci politikalarla toplumları nasıl dönüştürdüğünü gayet vazih ve net bir şekilde ortaya koymaktadır. Özellikle aile yapısını nasıl tahrib ettiğini ve ekonomik bağımsızlık konusundaki tespitlere katılmamak mümkün mü? Trump’ın küreselci neoconlara karşı ulusal egemenliği savunan tavrı da bu bağlamda çok anlamlı ve önemlidir. Hocamızın bu konuda musirrane durması ,böyle yazılar kaleme alması, dünyada olup bitenleri daha doğru okumamıza yardımcı oluyor. Ayrıca, son dönemde sıkça göz ardı edilen küreselci politikaların toplumsal ve kültürel yansımalarını başarılı şekilde ortaya koyuyor. AB’nin bu konudaki menfi anlayışına yönelik eleştiriler son derece yerinde ve büyük önem arz etmektedir. Her zamanki gibi düşünce dünyamiza ufuk açıcı bir yazı olmuş, tebrikler.

  • Ahmet Said

    14.4.2025 13:04:29

    Yazarımızı hissiyatlarıyla hırpalamaya çalışan yorumcu arkadaşlara bir tavsiye… Joe Biden hükümetiyle Trump hükümetinin ilmi mukayesesini… Ukrayna Savaşının yirmi bir senelik hikayesini bu sahanın hocalarından sorabilir misiniz? ABD deki küreselciler olmadan İsrail altmış bin insanı öldürebilir miydi? Yine aynı savaş lobisi ve AB düşmanı İngiltere olmasaydı Ukrayna savaşı olur muydu, diye mütehassıslara sorsanız da nezaketinizi bozmazsanız derim. Ne dersiniz?

  • selman

    14.4.2025 09:03:50

    Trump ile Putin’i dünya kamuoylarına saldırgan gibi göstermeye çalışmaları ise, dehşetli bir hipnozun eseri…burdan anlasiliyorki siz bu yazinizla bu iki caniyi masum gosteriyorsunuz ikisi de katil ikiside dişleri kanli insan avcisibunlari boyle guzel gosteremezsiniz ukraynadaki kadin ve cocuk ticareti kim yapiyor kudus meselesini kim engellemiyor akp iktidarini kim dost goruyoruyor trump cok mu masum zalime zalim diyemiyormusunuz

  • HÇeşitcioğlu

    14.4.2025 06:04:27

    “Trump’ı ise diktatör göstermelerine ne dersiniz? Ukrayna’da öldürdükleri bir buçuk milyon Hıristiyan’ı ve Filistin’de şehit ettikleri altmış bin masumu görmezden gelerek, kontrollerindeki dev sermaye ile, medyalarında Trump ile Putin’i dünya kamuoylarına saldırgan gibi göstermeye çalışmaları ise, dehşetli bir hipnozun eseri…” dr Mehmed Fırat artık bi çare!..

  • Fikret Aydoğdu

    14.4.2025 03:00:41

    Hocam , medar-ı iftiharımız komşunuzun bize gönderdiğinden size de ikram etmek isteriz: " taassub, safsata ve tadlil-i gayr " üçgeninde bizi yoruyorsunuz ,kanaatindeyiz. Vesselam.

  • Selim

    14.4.2025 00:47:46

    İnsanlığa ve demokrasiye ihanette sırt sırta vermiş İngiltere ile Çin'in mahiyetlerini biraz daha açıklarsanız memnun olurum.

  • S.topuz

    14.4.2025 00:39:48

    ..."Çünki, halklarda şerden başka hayırlar da var. Hem bütün şer herkese gelmez. Buna remzen, bazıyeti ifade eden مِنْ ve شَرِّ girmişler. Hâsid hased ettiği zaman bütün şerdir, bazıyete lüzum yoktur. Ve اَلنَّفَّاثَاتِ فِى الْعُقَدِ remziyle, kendi menfaatleri için küre-i arza ateş atan üfleyicilerin ve sihirbaz o diplomatların tahribata ait bütün işleri ayn-ı şerdir diye, daha شَرِّ kelimesine lüzum kalmadı." Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Asa-yı Musa - 87 - 😢🌍😢🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙🕋😭😭😭🕊🕊🕊🌏🇪🇺🕋🇹🇷🇩🇪🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    14.4.2025 00:34:36

    "Hem mesela: اَلنَّفَّاثَاتِ فِى الْعُقَدِ cümlesi -şeddeler sayılmaz- bin üçyüz yirmisekiz (1328); eğer şeddedeki (lâm) sayılsa, bin üçyüz ellisekiz (1358) adediyle bu umumî harbleri yapan ecnebi gaddarların, hırs ve hased ile bizdeki Hürriyet İnkılabı'nın Kur'an lehindeki neticelerini bozmak fikriyle tebeddül-ü saltanat ve Balkan ve İtalyan Harbleri ve Birinci ve İkinci Harb-i Umumî'nin patlamasıyla maddî ve manevî şerlerini, siyasî diplomatların radyo diliyle herkesin kafalarına sihirbaz ve zehirli üflemeleriyle ve mukadderat-ı beşerin düğme ve ukdelerine gizli plânlarını telkin etmeleriyle bin senelik medeniyet terakkiyatını vahşiyane mahveden şerlerin vücuda gelmeye hazırlanmaları tarihine tevafuk ederek, اَلنَّفَّاثَاتِ فِى الْعُقَدِ nin tam manasına tetabuk eder." Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Asa-yı Musa - 86

  • Burhan

    14.4.2025 00:17:47

    Aslında herşey aslına rücu ediyor lakin 50 yıldır sisteme bağımlılık oluşduğundan,devletler ve milletler kabul edemiyor . Demokrasinin insan haklarının ,hürriyetin ,adaletin ,içi boşaltılmış.Bu saydıklarımızın hakiki manada içinin dolu olması ,50 yıllık tahribatın giderilmesi haliyle biraz zahmetli olacak,zaman alacak .selam ve dua

  • Osman

    14.4.2025 00:14:26

    Demokrasi münafıkları tabiriniz çok önemli. Münafıkları anlamak da ve taakip etmek de çok zor. Allah yar ve yardımcımız olsun.

  • ADEM

    14.4.2025 00:14:11

    (..kontrollerindeki dev sermaye ile, medyalarında Trump ile Putin’i dünya kamuoylarına saldırgan gibi göstermeye çalışmaları..) Ne anlatmaya çalışıyorsunuz Şükrü Bey? Bu yazıyı başka bir mecrada okumuş olsaydım, eline müslüman kanı bulaşmış bu insan kasaplarına hizmet ettiğinizi düşünecektim..

  • Hakan

    14.4.2025 00:12:26

    Evet, AB sizin ihtisas sahanız. Hakkında kitap yazdınız. Söylediklerinizin aksisi çıkana kadar bekleyeceğiz. Başarılar diliyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı