"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hak ve hukuk gündemde olmasın mı?

Faruk ÇAKIR
16 Nisan 2025, Çarşamba
Kıyamet alâmeti olsa gerek ki, günümüzde zıtlar birbiri içine girdi ve iyi ile kötü arasındaki mesafe kısaldı.

Hak, hukuk ve adalete en çok sahip çıkması gereken ‘dindarlar’ artık bu meseleleri gündemlerine almıyorlar. Bu hal kıyamet alameti değil de nedir?

Eski AKP Milletvekili ve Karar yazarı Mehmet Ocaktan, “Dava diye diye adaleti yok ettik” başlıklı yazısında, dindar kesimler açısından önemli olan “dava” kavramını ele almış ve şöyle demiş: “Yılardır dindar muhitlerin okumuş-yazmış elitlerinin dilinden düşmeyen hukuk, adalet, hakkaniyet, merhamet gibi kavramların bugünün dindarlarının gündeminde asla olmadığını gördükçe doğrusu hayıflanmamak mümkün değil. Demek ki yıllarca bize ‘yeşil sarıklı hoca’ masallarını ve gerçekten inanmadıkları adalet ayetlerini boşuna anlatmışlar. Şimdi bütün Müslümanları utandıran adaletsizlikleri görünce bunu daha iyi anlıyoruz.” (karar.com, 14 Nisan 2025)

Camilerde, vaazlarda, hutbelerde belki bin defa haklı olarak “Hz. Ömer adaleti”ni anlatan mütedeyyin insanların, hocaların, ilâhiyatçıların artık gündeminde “hak, hukuk ve adalet” konularının olmaması nasıl bir savrulmadır? Hak, hukuk ve adalet sadece mütedeyyin insanların ‘mağdur’ olduklarında ihtiyaç duydukları bir şey midir?

Hak, hukuk ve adalet konularının gündemde olmadığı herkesin gördüğü bir durumdur. Her hangi bir yerde, bir sohbette bu meseleler gündeme gelmiş olsa en başta mütedeyyin insanlar rahatsız olduklarını hissettiriyorlar. Çünkü “hak, hukuk ve adalet yok” denildiğinde bunu bir muhalefet göstergesi olarak yorumluyorlar. İyi de adaletin olmadığı yerde “adalet yok” denilmesi niçin bu insanları üzüyor, kızdırıyor, rahatsızlık veriyor? 

İşlerin ehil olanlara değil de ‘iktidar gibi düşünenler’e verildiği bir zeminde adaletin tecellî ettiği söylenebilir mi? Hak ettiği işlere giremeyen bir kişi dahi olsa bu aynı zamanda adaletsizlik değil mi? Mülâkatlarla insanları elemek, engellemek adaletsizliğe başka bir delil değil mi?

“İyi de onlar da yıllarca adaletsizlik yaptı. Şimdi şartlar bizden yana. Biraz da biz adaletsizlik yapsak ne olur?” diyenler dahi oluyor. Bu bakış açısı da çok yanlış ve en başta ‘dindarlığa’ aykırı bir tavır değil mi?

Hak, hukuk ve adalet kalıcı gündem maddemiz olmalı ve bu hedeflere mutlak surette ulaşmalıyız vesselam.

Okunma Sayısı: 390
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı