"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Taviz üstüne taviz…

Cevher İLHAN
16 Nisan 2025, Çarşamba
Her fırsatta en üst düzeyde “tehditlere ve şantajlara boyun eğmeyeceğiz” restini çekmesine karşılık, AKP iktidarında, “tek kişilik rejim”de sürekli tehdide ve şantaja geliyor.

Öncelikle Irak’ın işgale giden 65 bin Amerikan askerinin ağır silâhlarıyla İskenderun’dan Nusaybin’e Türkiye topraklarını işgalini öngören ve “1 milyar dolarlık hibe, 6 milyar dolarlık kredi karşılığı” olduğu söylenen “1 Mart (2003) hükûmet tezkeresi”nin Meclis’te reddedilmesi üzerine 1 Eylül 2004 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan “ABD’ye Ait Destek Hamulesinin İthal/İhraç ve Ülke İçi Nakil ve Tevziine Dair Tebliğ” Bakanlar Kurulunda geçirildi.

Türkiye’nin 7 deniz ve 6 hava limanında gizli mahiyetteki ABD’nin askerî personelle, silâh, mühimmat, ana teçhizat ve askeri malzemenin ithal, ihraç, nakil ve dağıtımı”yla Müslüman komşu Irak’ı işgaline destek verildi; “resmen” millet irâdesinin temsilcisi Meclis’in kararı hilâfına taviz verildi.

Böylece “Irak’ı işgale giden kadın ve erkek Amerikan askerlerinin sağ-salim ülkelerine dönmeleri için dua ediyorum” temennisinde bulunan Cumhurbaşkanı’nın “büyük Ortadoğu projesi’nde (BOP) bir görevimiz var, biz BOP’un eşbaşkanıyız!” açıklamalarıyla yer aldığını açıkça ikrar ettiği ABD ile küresel işgal ortaklarının Fas’tan Afganistan’a yirmi iki İslâm ülkesini etnik ve mezhebî tefrikalarla parçalama amaçlı “tefrika ve ifsad projesi” hesâbına ilk AKP hükûmetince Meclis by pass edildi.

TEHDİTLERE, ŞANTAJLARA GELİNDİ…

En çarpığı da 3 Temmuz 2004’te Süleymaniye’de Amerikan conilerinin Mehmetçiğin başına çuval geçirme küstahlığına bir “nota” bile verilmemesi oldu. En az bir “kınama” notasının verilmesi çağrılarına dönemin Başbakanı olarak Cumhurbaşkanı “Ne notası, müzik notası mı?” diye kaçınırken, “çuvalcı” Amerikalı işgal komutanı daha sonra Türkiye’de törenle karşılanıp ödül madalyası takıldı.

Cumhurbaşkanı’nın baştan beri defalarca “başta olduğum sürece NATO’ya giremezler, terörle mücadelede net ve kararlı adımlar atana kadar onaylamayız, veto ederiz!” çıkışlarıyla halka deklâre etmesine rağmen, çok geçmeden “terörle mücadele”de hiçbir  belirli “teminat” alınmadan önce Finlandiya’ya, akabinde Cumhurbaşkanı’nın “PKK’nın Avrupa’daki mağarası, Kandil ne ise odur, teröristlerin cirit attığı ülke” dediği İsveç’e vetodan cayıldı.  

Keza tam da İsrail’in ağır bombardımanla yerle bir ettiği Gazze soykırımında hastaneleri, evleri, okulları, camileri, kiliseleri, mülteci kamplarını hedef alıp on binlerce çocuğu, yaşlıyı, kadını katleden zulüm ve vahşetine mukabil hiçbir etkili ve caydırıcı “yaptırım”a başvurulmayıp millete karşı “haydut devlet!”, “katil Netanyahu!”, “zalim İsrail!” restli “kuru kınamaları”yla kalınırken, Gazze katliamında yüzde bin beş yüz katlanan açık ve örtülü ticarete devam edildi.

Kısacası, Ankara’dakiler İsrail’le yapılan ekonomik-ticarî anlaşmalardan, ilerletilen savunma-askerî ihale ve işbirliklerinden bir tekini dahi iptale, hatta askıya almaya yanaşmadılar.

KANMAYA VE ALDATILMAYA TEŞNE!

Mâlum 1967’deki “Altı Gün Savaşı”nda İsrail’e karşı açıkça Filistin’den yana tavır alan Adalet Partisi (AP) hükûmetinde Başbakan merhum Süleyman Demirel’in, İsrail’e arka çıkan ABD’nin Arap ülkelerine yönelik İncirlik Üssü’nü kullanmasına “Müslüman kardeşlerimize karşı ülkemdeki üslerin kullanılmasına izin vermem!” tepkisiyle ABD’nin İncirlik Üssü’nü kullanmasına izin verilmemişti.  

Ayrıca 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtının ardından AP’nin büyük ortağı olduğu hükûmetin Başbakanı olarak Demirel’in 25 Temmuz 1975 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla, ABD’nin iletişim füzeleri, nükleer saldırı izleme, iletişim ve erken uyarı merkezleri ile nükleer silah depolarının yer aldığı İncirlik Üssü’nü kullanması yasaklanıp 21 Amerikan üs ve tesisinin resmen kapatılması, bu üslerdeki Amerikan bayrakları indirilerek yerine Türk bayrakları çekilmesi, 5 bin Amerikalı askerle sivil personelin devre dışı bıraktırmasıyla Amerikan istihbaratının yüzde 40 kör edilmesi kararlılığı sergilenmişti.

Ne var ki AKP iktidarında İsrail’le işbirlikleri daha da ilerletilirken Türkiye’deki Amerikan üsleri yeni üslerle tahkim edildi. Türkiye’yi başta Suriye olmak üzere Müslüman ülkelere yönelik “savaşın üssü” hâline getiren ABD’nin İran’ı hedef alıp İsrail’i koruyan Malatya-Kürecik’te konuşlandırdığı “füze kalkanı radarı”nın kapatılması talepleri, hep duymazlıktan gelindi.  

Ve ABD’nin Türkiye’ye 911 km sınırı olan Suriye’nin kuzeyinde  50 bin TIR ve iki bin kargo uçağı dolusu silah ve mühimmatı sevkle yüz bin militanını silâhlandırıp “ordu” ve “uydu devlet” kurdurduğu PYD/YPG’ye 17 Ekim 2019’dan beri tek bir operasyon yapılmazken, “Trump’la dostluk” ve “ben onu seviyorum o da beni seviyor” “seviyesi”ne düşürülerek “şahsîleştirilen”, Dışişleri’nin ve diplomasinin dışlandığı “tek şahıs dış politikası”yla Suriye’nin bölünüp parçalanmasına zemin hazırlanması işgal projesinde yer alınıyor! Kamuoyundan gelen talepler hep kulak ardı ediliyor.

Golan Tepelerini işgal edip “arz-ı mev’ud (vaadedilen topraklar)” üzerinde “büyük İsrail” ütopyasıyla 20 kilometre yaklaşıp kuşatma altına aldığı Şam’ı bombalayan İsrail’le “Suriye’de karşı karşıya gelmek istemiyoruz” cılız tepkisiyle geçiştiren Ankara’dakiler taviz üstüne taviz veriyor.

Neticede, Bediüzzaman’ın “rüzgârın her tarafa çevirebileceği bir ince tel”e benzettiği “rey-i vâhid-i istibdâd (tek kişilik otoriterlik)”, kanmaya ve aldatılmaya teşne zâfiyetle tehditlere ve şantajlara geliyor. (Münazarat, 38-40, 24)

Kısacası bir yığın “u dönüşü”yle muallel tavizler hep ülkeye kaybettiriyor…

Okunma Sayısı: 475
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı