Savaşlarda asıl kazananın ‘silâh tüccarları’ olduğu her hâlde tartışma götürmez.
Liderlerin kararları sonrasında ülkeler savaşır, asker-sivil insanlar ölür ve görünürde bir ülke savaşı kazanmış olsa ile asıl kazanan silâh üreten şirketler ve ülkeler olur.
Bu mesele o kadar gerçeğe uygundur ki, “Yeni silâhları denemek için savaş başlatıyorlar” denilse yalan olmaz. Nitekim Rusya’nın “Suriye savaşı”nda yüzlerce yeni silâhını denediği resmen açıklanmıştı.
İşte bir haber: “Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, Rus ordusunun Suriye’deki askerî operasyonlar sırasında 320’den fazla silâh modelini test ettiğini açıkladı. Bunun üzerine, Suriye savaşı sırasında Rus askerî silâhlarının test edilmesi dosyası bir kez daha gündeme geldi. Moskova birkaç ay öncesine kadar Suriye topraklarında 231 gelişmiş silâhı test ettiğini açıklamıştı. Bu durum, bir yıldan uzun bir süre önce ülkede operasyonların sona erdiğinin duyurulmasına rağmen, bu testlerin hâlâ devam ettiğini gösteriyor.” (www.indyturk.com, 16 Temmuz 2021)
Başka hiç bir bilgi olmasa bile bu haber, savaşların gerçek yüzünü göstermiş olmaz mı? Elbette silâh deneyen sadece Rusya değil. Hangi ülke silâh üretiyorsa bu silâhları ‘sahada’ denemek ister ve ilk fırsatta dener. Bunun için çıkması muhtemel savaşlara da ‘odun’ taşımaları tabiidir.
Ekonomik bir birlik olarak ortaya çıkan ve giderek siyasî birlik haline gelen Avrupa Birliği ülkeleri de uzun yıllar silâh sanayii yerine başka teknolojilere yatırım yaptılar. Almanya gibi bazı AB ülkelerinde askerlik bile sembolik hale gelmişti.
Son zamanlardaki gelişmeler ve Amerika’nın tavrı; AB ülkelerinin de yeniden silâha sarılmasına yol açmış görünüyor. Ancak Avrupa Birliği ülkelerinde yaşayanlar, paraların silâha yatırılmasına itiraz ediyorlar. İtalya’dan gelen bir habere göre on binlerce kişi, Avrupa Birliğinin (AB) geçen ay kamuoyuna duyurduğu “yeniden silâhlanma planı”nı protesto etmiş. Muhalefet partisi 5 Yıldız Hareketi’nin (M5S) çağrısıyla çok sayıda kişi, Roma’nın işlek noktalarında düzenlenen yürüyüşe katılmış.
Göstericiler, yürüyüş sırasında Avrupa’nın yeniden silâhlanma planına “hayır” diyerek karşı çıkmışlar. Bir grup gösterici, “Silâhlara milyarlarca avro harcanmasına hayır” yazılı döviz açarken, gösteriye katılan Filistin destekçisi bir grup da “(İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu’yu durdurun” yazılı pankart açmış. Yürüyüşün sonundaki mitingde konuşan eski Başbakan Giuseppe Conte, “Bugün Avrupa’nın yeniden silâhlandırılması için 800 milyar avronun israf edilmesine yüksek sesle ve net şekilde hayır deniyor, çılgınlık” şeklinde konuşmuş. Conte, silâhlanmaya “hayır”, sağlık ve eğitime kaynak ayrılmasına “evet” dediklerini ilân etmiş. (AA, 6 Nisan 2025)
Elbette ‘düşmanın silâhıyla silâhlanmak’ da gerekir; ancak günümüz silâhının ‘eğitim, diploması ve fikir’ olduğunu da görmek icap etmez mi?