"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Açılan cezaevi sayısı...

Faruk ÇAKIR
02 Nisan 2025, Çarşamba
Rakamlar değişse de değişmeyen bir gerçek var: Son yıllarda ülkemizde hem cezaevi sayısı, hem de bu cezaevlerinde yatanların sayısı ciddi olarak artmaya devam ediyor.

En az bunun kadar şaşırtıcı olan bir mesele de, bazı siyasetçi ve idarecilerin neredeyse artan cezaevi sayısıyla övünüyor olmalarıdır.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün sitesinde şu bilgiler var: “Ülkemizde 25.02.2025 tarihi itibariyle, 264 kapalı ceza infaz kurumu, 98 müstakil açık ceza infaz kurumu, 4 Çocuk Eğitimevi, 12 Kadın Kapalı, 8 kadın Açık, 9 çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 395 ceza infaz kurumu bulunmakta olup, bu kurumların kapasitesi 299.940 kişiliktir. Ceza infaz kurumu ve tutukevi sayısının, işletim maliyetlerinin düşürülmesi, hizmette kalite, çağdaş infaz anlayışı doğrultusunda hızla azaltılması gerekmektedir.” (cte.adalet.gov.tr, erişim: 26 Mart 2025)

Sanal âlemde yer alan ilâve bilgiler de şöyle özetlenebilir: İşbaşındaki iktidar, 2016 yılından bu yana yeni ve büyük cezaevlerinin yapımına hız verdi. 2006-2023 yıllara arasında 293 yeni cezaevi açılırken bunlarla 234 bin 870 kişilik ilâve kapasite meydana geldi. Ancak buna rağmen cezaevlerinin sayısı yeterli değil… İçeride bulunan insan sayısı kapasitenin 92 bin kişi üzerinde… Yeni cezaevlerinin yapımı sürüyor. Son olarak Tokat’ın Turhal ilçesine yapılacak ceza infaz kurumu için 269 milyon TL’lik ihale yapıldı. 106 bin metrekare arsa üzerinde yaklaşık 10 bin metrekarelik inşaat alanı olarak projelendirilen Turhal Açık Cezaevi’nin 2026 yılında tamamlanması öngörülüyor. Önümüzdeki aylarda da Niğde, Çorum Osmancık, Erzurum Hınıs cezaevleri için ihale yapılacak. 2025 yılında 11 yeni cezaevi yapılması planlanıyor ve bu cezaevleri için 1 milyar 213 milyon 506 bin TL ödenecek.

Eski bir haber, ama tablonun çok değişmediği tahmin edilebilir: Avrupa’da cezaevlerinin en kalabalık olduğu ülke Türkiye. Avrupa Konseyi’nin cezaevleriyle ilgili yayımlanan yıllık raporuna göre, 31 Ocak 2022 itibarıyla Türkiye’deki cezaevlerinde 303 bin 945 mahkum veya tutuklu bulunuyor. Bu sıralamada, İngiltere (79 bin 092), Polonya (71 bin 874), Fransa (69 bin 964), Almanya, (56 bin 294), İtalya (54 bin 372), Ukrayna (48 bin 038) ve İspanya (47 bin 425) Türkiye’nin ardından diğer sıraları alıyor.

Adalet Bakanlığı’nın verilerine dayandırılan yeni haberlere göre, 2 Ocak 2025 itibariyle cezaevlerin cezaevi nüfusu 384 bin 216’ya ulaşarak rekor kırmış. Bu kişilerin 328 bin 708’i hükümlü, 49 bin 596’sı tutuklu. Cezaevinde bulunanların 85 bin 334’ü açık, 298 bin 682’si ise kapalı infaz kurumunda kalıyor.

Rakamlar dönem dönem azalıp çoğalsa da ortada bir gerçek var: Nüfus sayısına nispetle cezaevinde olanların sayısı yüksek. Ve neredeyse 90 bin kişilik fazlalık var.

Peki Türkiye bu tablo ile övünebilir mi? Hapishane açmak mecburiyetinde kalmak göz ardı edilen büyük bir kriz değil mi?

Okunma Sayısı: 1338
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Yılmaz Yılmamış

    2.4.2025 13:34:16

    Hem de geniş çaplı, çook önemli bir kriz

  • Hüseyin İlhan

    2.4.2025 07:17:41

    Neden:Öncelikle ülkede adaletin köküne kezzap suyu döken bir iktidar var.İkincisi adalet için hak ve hukukun üstünlüğü yerine ,üstünlerin hukukuna uyulmaktadır. Mevcut iktidarın başı yarım milyona yakın insanına dava açıyor ve kendisine açılacak davaalr ret ediliyorsa o yerde hak,hukuk,adaletten bahsetmek akıl nakıslığı,vicdanın buharlaşması,eşit vatandaşlık prensipleri yerine imtiyazlılar daha fazla eşittir olmasındandır.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı