DEMOKRAT PARTİ HER ALANDA DEMOKRATİKLEŞME VAADİYLE 7 OCAK 1946’DA KURULUR. DP’NİN AMBLEMİ “YETER! SÖZ MİLLETİNDİR!” SLOGANI İSE “EL” İŞARETİDİR; AMA HALK ARASINDA “DEMİR KIRAT” OLARAK ANILMAYA BAŞLAR.
GÖRÜŞ-M. ALİ KAYA
[email protected]
Giriş
II. Dünya Savaşı’nın sona ermesi ile hürriyetçi demokrasiye geçiş hızlandı. Ferdlere tanınan hak ve hürriyetle güvence altına alınma çalışmaları başladı. Haziran 1948’de Birleşmiş Milletler tarafından kurulan bir komisyon, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”ni hazırladı ve bu beyanname 10 Aralık 1948’de kabul edildi. 6 Sosyalist ülke Suudi Arabistan ve Güney Afrika Birliği dışında kalan tüm ülkelerin oyları ile kabul edildi.
Türkiye 1945 sonrası tek partili sistemden demokratik sisteme geçme konusunda Demokratların çalışmalarına sahne oldu. 1945 bütçe görüşmelerinde Toprak Reformu Kanunu tasarısının TBMM’de tartışılması ile bu mücadele su yüzüne çıktı. Celal Bayar, Refik Koraltan, Fuat Köprülü ve Adnan Menderes ve arkadaşları bütçe aleyhine oy kullandılar ve 7 Haziran 1945’te CHP Meclis Grubuna “Dörtlü Takrir” adı verilen bir muhtıra vererek “Millî hâkimiyetin tesisi, yurttaşların hak ve hürriyetlerinin kullanımı ve parti çalışmalarının bu esaslar çerçevesinde yapılması ve çok partili siyasî hayata geçişi” talep ettiler.
YETER! SÖZ MİLLETİNDİR !
1945 Ağustos ayında Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın oylaması için yapılan görüşmelerde Adnan Menderes tek parti yönetimini sert bir şekilde eleştirir. Hürriyetlerin kısıtlanmasının önündeki engellerin kaldırılmasını ister. Bunun üzerine 21 Eylül 1945’te Fuat Köprülü ile Menderes partiden ihraç edilirler. Refik Koraltan bu durumu eleştirince o da ihraç edilir. Calal Bayar da CHP’den istifa eder ve yeni parti çalışmalarına başlarlar. Nihayet 7 Ocak 1946’da Dahiliye Vekaletine kuruluş dilekçelerini vererek Demokrat Parti’yi kurduklarını açıklarlar. Kısa süre içinde ülke genelinde büyük bir ilgiye mazhar olurlar. Celal Bayar kurucu lider olarak Parti Genel Başkanı kabul edilir.
Demokrat Partinin birinci amacı ülkede demokratikleşmeyi sağlamaktır. DP’nin amblemi “Yeter! Söz Milletindir!” sloganı ile “el” işaretidir; ama halk arasında “Demir Kırat” olarak anılmaya başlar. Demokrat Parti demokratikleşme yanında yerel yönetimlere yetki devri (20-21. Mad.) devletin küçülmesi (Md. 24) liberalizm (43. Md.) devlet tekellerinin özelleştirilmesi (51. Md.) gibi pek çok demokratik hususları programına aldığını açıklamıştır. Bunlarla demokratikleşmeyi ve CHP bürokrasisinin nüfuzunu kırmayı amaçlamıştır.
BİR AYDA BİR MİLYON ÜYE
DP’nin Anadolu’daki ilk parti teşkilâtı Samsun’da açılır ve tüm Anadolu’ya yayılır. Daha sonra Refik Koraltan Trabzon, Adana ve Konya’da mitingler yaparak partiyi tanıtmaya başlar. Aynı anda Fuat Köprülü Ege Bölgesinde çalışmalara başlamıştır. Bir ay içinde 26 il ve 75 ilçede teşkilâtlanır. Celal Bayar bir ay içinde bir milyon üyeye ulaştıklarını söylemiştir.
DP’nin bu derece hızla yükselişini engellemek için CHP 29 Nisan 1946’da Belediye Seçimlerini öne alma teklifini getirir. DP buna şiddetle karşı çıkar. CHP Meclis’ten bu kararı geçirince DP Belediye seçimlerine girmemeye karar verir. CHP ayrıca 1947 yılında yapılması gereken genel seçimi 21 Temmuz 1946’ya aldırır. DP; CHP’nin, bürokratların ve devletin bütün baskılarına, partinin kapatılma tehditlerine, destekleyen vatandaşların hapis, korkutma, dayak gibi baskıcı tutumlarına rağmen 1946 seçimlerine hazırlanmıştır. Halk mitingleri düzenlemiş ve seçimi durgun ve sessiz olmaktan çıkarmış seçime halkın katılımını teşvik etmiştir.
21 Temmuz 1946 seçimleri yargı denetimi olmayan “Açık oy, gizli tasnif” usulü ile yapılmış ve büyük baskı, usulsüzlük ve yolsuzluklara rağmen DP büyük şehirlerde 66 milletvekilliği kazanmıştır. CHP 465 sandalyeden 395’ini alarak TBMM’ye girmiş ve bağımsızlar da 4 milletvekilliği kazanmışlardır.
Seçim sonrası 14 Ağustos 1946’da Adnan Menderes TBMM’de kurulan Recep Peker hükümetinin programını çok sert bir şekilde eleştirerek muhalefet görevine başlar. 1947 bütçe görüşmelerinde uzun yıllar CHP’de Maliye Encümeni Katipliği yaptığı için DP adına bütçeyi eleştiren çok mükemmel bir konuşma yapar. Bu da Adnan Menderes’in DP içinde yükselişini sağlamış ve Genel Başkanlığa liyakatini göstermiştir.
DP ilk kongresini 7 Ocak 1947’de Ankara’da yapmak için çalışmalara başlar ama CHP’nin baskıları sonucu kongre yapacak salon bulamaz. Oteller de misafirleri kabul etmekte zorlanır ve nihayet Ankaralılar misafirleri kendi evlerine almaya karar verirler. Ama sonuçta hükümetin baskıları kaldırması üzerine DP Ankara Ulus Sineması’nda 906 delege ile kongresini yapar.
DEMOKRAT MİSYON
Bu kongre sonunda DP “Hürriyet Misakı” adını verdikleri bir bildiriyi kabul eder.
7 Ocak 1947’de başlayan ve beş gün devam eden DP’nin Birinci Büyük Kongresi’nin Türk demokrasi tarihinde önemli bir yeri vardır. Bu kongrede alınan “Hürriyet Misakı”, partinin bütün siyasî hayatında etkisi görülecek siyasî misyona öncülük etmiştir. Bundan sonra CHP ile DP arasında büyük bir mücadele başlamış İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer Türkiye’de solculuk faaliyetlerinden bahsederken özellikle Mareşal Fevzi Çakmak’ın daha önce kurduğu Komünist Partisini örnek göstererek Fevzi Çakmak’ı komünist olmakla dahi suçlanmıştır. İstanbul DP Milletvekili Fevzi Çakmak bu iddialara “Millet olgundur. Bu propagandalar, mâkus neticeler verir. Millet komünist olmadığımı, komünistlere alet olmadığımı çok iyi bilir” şeklinde cevap vermiştir.
—Devamı Yarın—