Avusturya Okuma Programından Notlar - 1
Avusturya-Grünburg - Sebahattin YAŞAR
[email protected]

Avusturya-Grünburg’ta neşe içinde, verimli bir okuma programı yapıldı. AKEV’in daveti üzerine, eşim eğitimci Yasemin Yaşar’la birlikte yine bizim hayatımızda apayrı güzelliklere vesile olan bir okuma programı gerçekleştirdik. Binler şükür.

Okuma programlarını daha önce çok meyveli bir ağaca benzetmiştik. Bu çok isabetli oldu. Bakın şimdi bile yine bir okuma programı sonrası programın üzerimizdeki etkilerini yazarken heyecanlanıyoruz. 

Doğrusu okuma programına gittiğiniz yer de önemli oluyor. Çünkü o yer ve o yerdekilerle ilgili bir hatıra albümü var cebinizde. Onlar da bir kez daha kıpırdaşmaya başlıyorlar yeni yeni ilâve fotoğraflar için. Manevî hayat, maddî hayattan çok daha incelikli gelişmelere, derinlikli değişmelere vesile oluyor. 

Okuma programı notlarımız program öncesi, esnası ve sonrasıyla çok yönlü güzellikler taşıyor. Programda yer alan ağabey ve kardeşlerim hakkında bir noksanlık, yetersizlik ifade edersem şimdiden bağışlamalarını diliyorum. Bazen çok derinlerden gelen bir ihlâslı dua her şeyi değiştiriveriyor, olmazları olur kılıyor. İhlâsın da kimde olduğu belli olmuyor. Yani düşünsenize herkes bir Hızır gibi.

Programlarda maddî, manevî emeği geçen bütün kardeşlerimi tebrik ediyorum. Rabbimiz şirket-i maneviye sırrıyla, elde edilecek bütün neticeyi ‘bitamamiha’ her kardeşimize ikram eylesin.

Okuma programları bizim için ne mana ifade ediyor?

Öncelikle belirtmeliyiz ki okuma programları “Faaliyette lezzet vardır” gereği, bizim evde ciddi bir hareketliliğe vesile oluyor. Neticede program demek çok şey demek. Yani yol demek, yolculuk demek, rahatı bozmak demek, yeni bir hareketlilik demek, manialar demek, maniaları aşmak demek.

Avusturya-Grünburg’taki kardeşlerimizden 2024 yılı için okuma programı daveti geldiğinde zihnimiz hemen önceki yıllardaki hatıralarımıza gitti. Programlarda önceden tanış olmanın da ayrı bir güzelliği var. Çünkü eski hatıraların üstüne yenilerini ilâve ediyorsunuz.

Bir de bu işler arz talep meselesidir. Okuma programının insan hayatı için ne anlam ifade ettiğini bilmeyen birisi için bu anlatılanlar ne kadar etkili bir anlam taşıyabilecektir ki? Meselâ bu programlar aile olarak, gençlik olarak geleceğin şekillenmesidir. Diğer taraftan da insanın vicdanının aydınlanması, marifetinin zenginleşmesi, hayata bakış açısının güzelleşmesi, nefsinin terbiye olması gibi anlamlar taşır. 

Program öncesi heyecan program kadar güzel

Okuma programına davet gelir gelmez, durum biraz netleşince başlıyor bizim evde bir telâş. Bu yıl hangi konular var gündemde. Davet ilgilileriyle de istişare ederek, konuların genel çerçevesini belirliyoruz. 

Bu yılki programın özelliği, yıl içinde hep aile üzerinde çalışmış olmamız ve Risale-i Nur Enstitümüzün de kongre konusunun aile olması ve yine aynı tarihlerde Fransa-Paris’ten gelen özellikle bayan kardeşlerimizin ve gençlerin okuma programı davetinin, aile ve gençlik temalı olması tevafuklardı. Paris’teki bayan kardeşlerimizin, eşim Yasemin Yaşar’dan bir paket halinde aile ile ilgili konu teklifleri ve bizden de ‘Ailede baba faktörü’ konulu bir seminer istemeleri ve diğer günler de “Risale-i Nur’da ‘Gençlik’” konulu çalışmalar, bizim de konu çerçevemizin sınırlarını çiziyordu.

Okuma programı, önce bize program oluyor

Tabiî diğer taraftan aile, gençlik ve baba gibi yakın konu başlıklarında kitaplar temin etmeye ve siparişler vermeye ve gelenleri de okumaya, notlar almaya başlıyorsun. Programın arka planında oldukça ciddi bir kütüphane bağlantısı, kitap temin etme, okuma, yazma ve konuları Risale-i Nur süzgecinden geçirme ve değerlendirme gibi pek çok günleri içine alan bir yoğunluk var. Bu da zaten programı bizim açımızdan anlamlı kılan faktörlerdir. 

Tabiî daha başka görünmeyen hususlar da var. Meselâ resmî izin başvurusu yapıyorsun. Davet gelmiş. İzin belgesine ilâve yapıyor ve izin çıkmasını bekliyorsun. Bir de bakıyorsunuz ki, izniniz olumsuz çıkmış. Yani böyle böyle değişik engelleri bertaraf ediyorsunuz. Bütün bunlar da programın bir parçası oluyor. Düşünsenize ilgili üniversite idaresine, kendinizi izah ederken, bir güzel dört beş günlük programınızın kısa bir konu özetini geçiyorsunuz. Karşılıklı bir paylaşım oluyor. Hatta sonra ilgili yönetim bu konuları neden eğitim ortamlarımızda da paylaşmıyorsunuz, bunlar önemli konular diyerek yeni seminer alanları elde ediyorsunuz. Güzel değil mi?

Okuma programı günleri, aydınlatması olan sokaklar gibi parlak

Okuma programı konuları henüz asıl mekânına, muhatabına ulaşmadan, önce konuyu çalışanların evinde ve pek çok farklı yerde meyve vermiş oluyor. İşin bir güzel tarafı da eşinizle birlikte böyle konuları çalışıyor olmak ayrı bir nimet. Çünkü böylece eviniz bir Medrese-i Nuriye hükmü kazanıyor. Risale-i Nur eserlerini eşinizle, çocuklarınızla birlikte mütalaa etmek ayrı bir lezzet. Âdeta evdeki ve okuldaki pek çok saatleriniz namazların arasında nafile ibadet hükmüne geçiyor. Şunu burada rahatlıkla ifade edelim ki, okuma programları öncesi ve sonrasıyla sokak aydınlatması olmayan bir yerden yani karanlıkta ilerlerken birden sokak lambalarının olduğu bir yerleşime girer gibi bir aydınlanma yaşıyor insan.

Nur talebeleriyle hatıralar ne güzeldir

Okuma programı günü geliyor ve ülkenizden ayrılıp, gurbet diyarlarına, dost ve kardeşlerin yanlarına hatıra almaya gidiyorsunuz. Havalimanının çıkış kapısında yüzü gülen bir aile sizi karşılar. İncelik o kadar etkili ki, program öncesi veya esnasındaki küçük bir kesit bir program boyunca motivasyona, verimliliğe, ihlâsa, uhuvvete katkı sağlar. Bir kişideki ihlâs, ihlâssız olanları da olumlu etkiler.

Okuma programı ortamında daha önce hatıranız olan birilerinin olması çok güzel. Yıllar önceki programlardan tanıştığımız gençlerin şimdilerde daha da büyümüş olması, daha bir sizinle ciddi muhatap olmaları bana değişik geldi. Zaman geçiyor, insan yaşlanıyor, derslerin, okuma programlarının içinde olanlara ne mutlu. Hatıranın bir kimlik olduğu gerçeğini bir kez daha yaşadık. 

—DEVAM EDECEK—