Bir anneden dünyaya gelmekle başlar insan ile insan arasındaki bağ. Sonra gelişir, çeşitlenir, zenginleşir bağlar.
Bu gelişen bağlarla anne denir birisine, sonra bir başkasına baba ve ağabey, abla, kardeş rolleri verilir birilerine. Hala, teyze, amca, dayı… Gelişir de gelişir bağlar. Sonra komşu, dost, arkadaş olur birileri de… Sonra sonra insan ilişkileri gelişmeye başlar. Canım annem olur mesela, sevgili babacığım, can ağabey olur, ciğer abla ve devam eder gider ifadeler; hayat yoldaşım, eşim, hayatımın anlamı yavrularım gibi… Arkasından canım, hayatım, medar-ı iftiharım, kahramanım sıfatları doğar gelir rengarenk. Hayat böyle anlam kazanır işte. Yaşamak böyle duygularla mutlu eder insanı. Ve başkalarının neşesi, sevinç kaynağı olur diğer birilerine.
Tabiî hep böyle de olmaz… Kimi zaman hayırsız evlat olur birileri de, şerli baba, şeytan anne, yoldan çıkaran arkadaş, duygularına esir düşmüş kardeş ve derken zalim, hain, inatçı, yüz karası gibi çirkin sıfatlar yer bulur kendine acımasızca. Acıtır da acıtır ilişkileri zalimler.
İnsanlar arası hukukunun sınırlarını din belirlemiş. Annelik şartları dine göredir, evlatlık da öyle. Evlat, anne babanın hakkını ödeyemez. Ama bu hak da sınırsız değildir. Komşuluk da öyle. İlâhî hukuk, her iki tarafı da gözetir.
İnsan ilişkilerinde duygu gelişimi insana bırakılmış. Daha kaliteli ilişkiler de daha çirkin düşüklükler de mümkün. Acıları hafifleten olmak da acı çektiren olmak da mümkün. Bu, verilen kabiliyeti geliştirmekle alakalı.
İnsanı, hatıra yakınlaştırır insana. Güçlü bir bağdır hatıra. Neşede, üzüntüde insan yalnız kalmak istemiyor. Neşesini paylaştığınız, üzüntüsünde teselli ettiğiniz insan duygu ortağınızdır. Güven bağı, kopmaz sevgi bağı vardır aranızda. Bir yabancıyı eş yapan, sevgili yapan acı, tatlı hatıralardır. Birlikte emek sarf ettiğiniz amaç kadar, ortak gözyaşı ve sevinç kadar dava arkadaşınızdır.
Her hatıra bir hukuktur. Günde beş vakit namaz her gün beş defa güçlenen bağdır. Oruç, senin için yemeden içmeden uzak dururum bağıdır. İnkâr, intihar inanma, yaşama bağının kopuşudur.
Onlarca saat yolculukla bir hatıra kapmak için bir gencin düğününe katılmak ne güzel, güçlü, kopmaz bir dost bağıdır. Büyük dava adamları böyle güçlü duygularla bağlanır davasına. Bağ yoksa bütün sıfatlar yabancıdır. İman, bir bağdır. Güçlü bağ, kainata meydan okutur. Güçlü bağ, her türlü ezaları cefaları göze aldırır. Ve kul haline getirir insanı sevgi bağları. Kul olmak, ne güzel bir bağdır...