"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gençler, hizmet için vazife bekliyor

Sebahattin YAŞAR
29 Ocak 2025, Çarşamba
Programda birkaç oturumu gençlerimizle yaptık. Görünen o ki, gençlerimize İslâmiyetin güzellikleri, nezaketi sağlıklı anlatılabilse, onların bu hakikatlere bigâne kalması düşünülemez.

Avusturya Okuma Programından Notlar - 3
Avusturya-Grünburg - Sebahattin YAŞAR
[email protected]

Dersler müzakereli geçiyor

Avrupa’nın iş disiplini, buradaki Risale-i Nur talebelerinin ders disiplinine de yansımış. Dersler dikkatle dinleniyor. Bazı gençler kâğıt kalemle dersi dinleyip, not alıyor. Ders ciddiyeti temin ediliyor. Ele alınan konu hep birlikte anlaşılmaya çalışılıyor. Herkes kendi mesleğinden konu ile ilgili örnekler veriyor. Böylece konu değişik açılardan değerlendirilmiş oluyor. Bu durum, derse gelenin kendini dersin içinde bulmasına sağlıyor. Kişi, dersle ilgili yorum yaptığı noktada derse dahil olmuş oluyor. Yani derse dokunma noktası, söz hakkı aldığı nokta oluyor. Ne kadar söz hakkı o kadar konuya dahil olma anlamı taşıyor. 

Meselâ ilk ders konumuz, “Risale-i Nur’da medeniyet ve aile” idi. Hâliyle içinde yaşadıkları Avrupa medeniyetinin kritiğini yapma, kendi medeniyetleri ile mukayesesini yapma, sefih medeniyetin İslâm medeniyetini nasıl olumsuz etkilediği, hangi noktalarda kültürel yozlaşmalara sebep olduğu gibi pek çok konuda yaşadıkları hayattan yorumlar yapıldı. Böylece Kur’ân medeniyeti ile Batı medeniyeti arasındaki farklar anlaşılır bir şekilde bir gözler önüne serildi. Meselâ, Avrupa medeniyeti, kuvvetli olan haklıdır derken, İslâm medeniyeti kuvvetli olan değil, haklı olan kuvvetlidir anlayışını savunur. İşte konu bu şekilde günlük hayattan örneklerle zihne yakınlaştırılır.

Hutbe-i Şamiye’deki İslâm âleminin hastalıkları ve tedavi yolları, ailede uygulama imkânı bulur ve değerlendirilir. Yine meselâ yeis hastalığı nın ailedeki problemleri çözmede nasıl bir olumsuz etkiye sahip olduğu ele alınır, bireyin ve ailenin hiçbir şekilde Allah’ın rahmetinden ümidini kesmemesi nasihatı gündemde tutulur. 

Helva yapsana, helva yapsana…

Program içinde her akşam geç saatlere kadar birbirinden farklı etkinlikler de yer alıyor. Bu programda daha önce görmediğimiz bir etkinlik yaşadık. O da ‘helva çekmek’ diye ifade edilen, üç, dört kişi ile saatleri alan bir uğraşla yapılan helva etkinliği idi. Doğrusu derler ya, ‘şeker var, un var; helva yapsana, helva yapsan’a diye ifade edilen çerçeve bize bir gerçeği çağrıştırıyor. Yani bu deyim, her türlü malzeme varsa neden o zaman bir şeyler yapılmıyor anlamında bir mesaj taşıyor. Konuyu biz Risale-i Nur dersleri olarak düşününce, hakikat var, anlayacak zekâlar var, okuyacak kâriler var neden o zaman güzel dersler olmasın gibi düşünebiliriz. Yani Allah’ın size bir şeyler nasip etmesi için sizin de bir şeyler yapmanız lazım mesajı herkese ve her zamana uyarlanabilir.

İfade edildiğine göre daha önce altı, yedi sene önce yapılan bu helva çekme etkinliği, dershane içinde bir hareketliliğe vesile oldu. Çünkü bu iş oldukça zahmetli gözüküyordu. Ama İsmail Öztaş kardeşimizin kararlılığı ve güçlü ekibi işe girişmeye vesile oldu. Süreçte alın terleri dökülen helva, yenirken daha bir lezzetliydi. 

**


Viyana şehrini sevgili kardeşlerimiz eşliğinde gezdik ve Osmanlı'nın otağını kurduğu tepeden Viyana tefekkürü yaptık.

Avusturya, Viyana, Grünburg’ta bir aile okuma programı daha neticelendi. Onlarca katılımla her akşam, birkaç tur dersler yapıldı. Her ders hayatın içinde bir yerlere ulaştı. Ders bittiğinde yapılan yorumlarda ve düşüncelerin ruhumuzda birtakım tamirler yaptığını hâlen hissettik. Pek çok arkadaşımız da Risale-i Nur’da aile temelli çalışmanın, bir baba olarak kendilerini muhasebe etmeye, eş ve çocuklarla olan iletişimin ne durumda olduğunu muhasebe etmeye vesile oldu dediler. Rabbimizin derslerin tesirini nefislerimizde arttırması için dualar ediyoruz.

Gençler, hizmette yer almak istiyor

Programda birkaç oturumu gençlerimizle yaptık. Özellikle lider dinamikli bazı gençlerimizin çevresinde pek çok akranı olan genç arkadaşları var. Onlarla tanışmak, bir anlamda dertleşmek ve onları dinlemek bana iyi geldi. Onlar da karşılarında bir hoca veya nasihatçi beklerken, kendilerini dinleyen, düşüncelerini paylaşan bir oturumda bulmaları onları mutlu etti. Bu gelen gençlerden bir kısmının namazları da yoktu. Ama önce insaniyet, sonra İslâmiyet metodu ile yargılamadan, yadırgamadan, etiketlemeden bu mekânın kendilerinin olduğu duygusunu onlarda uyandırmak ve akla ve mantığa hitabeden derslerle konuları paylaşmak ve neticeyi Allah’tan beklemek en güzeli. Görünen o ki, gençlerimize İslâmiyetin güzellikleri, nezaketi sağlıklı anlatılabilse, onların bu hakikatlere bigâne kalması düşünülemez.

Program misafirleri ayrı bir güzellikti

Belli günlerde Viyana’dan program için gelenler oldu. Viyana Yeni Asya topluluğu da meşveretlerini başlattıklarını ve haftalık derslerini sürdürdüklerini belirttiler. Onların ziyaretleriyle ortam bir anda hareketlendi. Her akşam hemen hemen farklı şehirlerden misafirler geldi. Viyana’dan gelen arkadaşlarımızla dersimizi yaptık, sonrasında sohbet ettik ve yeni hatıralar kaydettik.

Yine bir başka günün akşamında bizim program yoğunluğu nedeniyle davetlerine icabet edemediğimiz, ama Düzce’den Prof. Dr. Ömer Önbaş ve eğitimci Necdet Pehlivan’ın katıldığı Augsburg gençlik okuma programından misafirlerimiz geldiler. Yine aynı ekiple Almanya Ahlen cemaatinden Mevlüt Kurnaz ve Ahmet beylerle oldukça güzel, verimli bir akşam geçirdik.

Okuma programlarından şu an bu satırlara aktarabildiğimiz oldukça sınırlı ve bizim fehmimiz kadar olan bir sızıntıdır. Ama hakikat-i hâlde meleklerin bile gıpta ettikleri bir faal-i hayr olarak belirtmek daha isabetli olur diye düşünüyorum.

HANIMLAR TARAFI DA HAREKETLİYDİ

Tabiî aynı faaliyetler zinciri ve daha da yoğun dersler bir o kadar da hanımlar tarafında gerçekleşti. Biz dersler bittikten sonra eşimle yaptığımız değerlendirmelerde onu gördük ki, hepimiz okuma programı nasiplileri olarak çalıştırılıyoruz. Bütün bu organize çabanın, okuma, yazma, dinleme, hayata geçirme aşamalarının insanlık ailesine, âlem-i İslâm’ın huzur ve saadetine, Müslüman ailesinin sıkıntılarının def’ine ve özellikle de okuma programına katılan kardeşlerimizin şahıslarının ve ailelerinin iki dünya saadetine vesile olmasına dualar ediyoruz. Derslerimizde ve dualarımızda Filistin’deki, Gazze’deki ve dünyanın her tarafındaki sıkıntı içerisinde olan Müslüman kardeşlerimizin sıkıntılarının def’i için dualar ettik. Allah kabul etsin.


Viyana'daki Yeni Asya temsilcisi kardeşlerimiz bizleri gezdirdiler ve ikramlarda bulundular.

Avusturya programından sonra Fransa’ya geçiş esnasında Viyana’daki Nur talebeleriyle görüştük. Osmanlı’nın Viyana kuşatması esnasındaki yaşanan tarihî hatıraları bulunan tepelerde o günleri biraz da hüzünle yadettik. Viyana, bu topraklar için oldukça önemli bir geçiş noktası. Onun için buradaki iman ve Kur’ân hizmetleri daha bir anlam kazanıyor. Buradaki kardeşlerimizin hizmetlerin daha da gelişmesi ve yaygınlaşması için güzel hedefleri bulunuyor. Onlara bolca dualar edelim. 

Avusturya-Grünburg okuma programında emeği geçen kadın/erkek bütün Nur talebelerine çok teşekkürler ediyor, istikametle, sebatla, ihlâsla yeni programlarda buluşmayı temenni ediyoruz.

—SON—

Okunma Sayısı: 888
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı