Konu tartışılmaya devam ettikçe çok büyük ihmallerin olduğu da ortaya çıkıyor. Türkiye’nin sahil bandında yangın merdiveni, elektrik tesisatı gibi temel güvenlik şartlarını sağlayamayan, prosedürlere uygun olmayan yüzlerce otel olduğunu söyleyen Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Başkanı Mehmet Gem, “Antalya gibi turistik bölgelerde özellikle şehir içinde bu şartlarda 3-4 yıldızlı çok sayıda otel var. Basit bir incelemeyle kolaylıkla ortaya çıkacaktır” demiş. 

Gem, “Bakanlığın çıkardığı yönetmeliklerle turizmde irili ufaklı faaliyet gösteren her yere turizm belgesi zorunluluğu getirildi. Fakat kapsamlı bir denetim mekanizması yok, dolayısıyla bu yönetmeliklerin anlamı da yok. Bu işletmeleri denetlemesi gereken bakanlık ama bu işi bakanlıktan denetim yetkisi almış özel şirketler yapıyor. Her sene bu özel firmalara, tesislerin oda ve yatak sayısına, metrekaresine bağlı fiyatlamalarla yüksek tutarlar ödeniyor. Ama sonuç ne? Bu denetimler ne kadar gerçek? Otel yangınında hep birlikte gördük” şeklinde konuşmuş. (gazeteduvar.com.tr, 28 Ocak 2025)

Başka hiç bir mesele olmasa bile sadece dile getirilen bu dertler hayatî öneme haiz değil mi? İşin içinde olan bir turizmci “Yangın merdiveni, elektrik tesisatı gibi temel güvenlik şartlarını sağlayamayan, prosedürlere uygun olmayan yüzlerce otel var” diyorsa bura bir değil, bin defa durup düşünmek icap etmez mi? Türkiye’yi idare edenler ya çıkıp demeli ki; “Böyle bir durum yok. Türkiye’deki her tesis gerekli güvenlik şartlarını taşıyor. Bunların her türlü kontrolü ve denetlenmesi düzenli bir şekilde yapılıyor” ya da bu ‘şikâyetin’ gereği olarak ciddi anlamda harekete geçilmeli. “Prosedüre uygun olmayan yüzlerce otel”in olduğu bir sektörde ‘kaza’ların olmaması mümkün mü?

Anlatılana göre gündeme gelmeyen başka sıkıntılar da var. Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği Başkanı Mehmet Gem, şunları da söylemiş: “Çoğu zaman itfaiyenin istediklerini yerine getirmeye Kültür Varlıkları Koruma Kurulu izin vermiyor. ‘Çivi çakamazsın’ diyor. Ama kurul, itfaiyenin bu yapılara farklı önlem istemesi için yazı da vermiyor. Kimse sorumluluğu üzerine almak istemiyor. Bir yıldır mücadele ediyoruz, bu yüzden belge alamadık. Benzer durumda yüzlerce ruhsatsız, turizm belgesiz otel var.”

Kusura bakılmasın ama böyle durumlar bizim memlekette ‘çinçhol olmuş’ diye tabir edilir. Yani bir bakıma çözülemeyecek şekilde bir düğüm adılmış, ‘gordion düğümü’ gibi. 

Hiç değilse bu otel faciası bu sektördeki problemlerin çözümü için vesile olsun. Dertler masaya yatırılsın ve mutlaka kalıcı çözümler bulunsun. Bu yapmayıp ağlaşmanın bir faydası olur mu?