"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

KORKMA ÜMİTVAR OL!

12 Mart 2025, Çarşamba 12:49
İSTİKLÂL MARŞIMIZIN ŞAİRİ MERHUM MEHMED AKİF, EN SIKINTILI DÖNEMLERDE MİLLETE SESLENMİŞ VE "KORKMA!" DİYEREK ÜMİT ÇAĞLAYANI OLMUŞTU.

“Korkma” diyebilmek...
İstiklâl Marşı ruhu
Âkif’in ideali, Risale-i Nur’la tahakkuk etti

104 SENE ÖNCE KABUL EDİLMİŞTİ

İSTİKLÂL Marşı'nın kabul edilmesinin üzerinden bir asırdan daha fazla zaman geçti. İnsanların ümitsizliğe düştüğü savaş şartlarında İstiklâl Marşı'nı yazan merhum Mehmed Akif Ersoy, millete hediye ettiği bu şiirine “Korkma” diyerek başlamış ve ümitsizlikleri yıkıp milletin yeniden ayağa kalkmasına vesile olmuştu.

İSLÂM’I, ASRIN ANLAYIŞINA ANLATMAK

“DOĞRUDAN doğruya Kur’ân’dan alıp ilhamı, / Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâm’ı” diyen merhum Akif’in ideali Risale-i Nurla tahakkuk etti. Tarihçe-i Hayat'ta  da “Büyük şâirimiz, edebiyatımızın medâr-ı iftihârı merhum Mehmed Akif, bir üdebâ meclisinde, ‘Victor Hugo’lar, Shakespeare’ler, Descartes’lar, edebiyatta ve felsefede Bediüzzaman’ın bir talebesi olabilirler’ demiştir” şeklinde Akif’e yer verilir.

***

KORKMA

İstiklal Marşı

Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Mehmet Âkif Ersoy’un “Korkma!” haykırışında millete “Korkmayın! Allah bizimle beraberdir” tesellîsi ve tevekkülü vardır.

“Korkma!” seslenişinde ümitvâr olmak ve büyük bir kuvvet vardır. 

Milletin sabrının ve takâtinin kalmadığı bir zamanda “Korkma!” nidâsında cesaret ve kahramanlık vardır.

“Korkma!” ifadesinde bir şahlanış ve diriliş vardır.

Bugün de bu millet hâlâ Mehmet Âkif Ersoy’un “Korkma!” haykırışının muhatabıdır. Ey millet! daima haksızlığın karşısında dur, adaletli ol, Korkma!

104 yıl önce bugün, 12 Mart 1921 tarihinde Mehmet Âkif Ersoy’un yazdığı “İskiklâl Marşı” 724 şiir arasından 1. seçilerek TBMM tarafından İstiklâl Marşımız olarak kabul edilmiştir. 

Para mükâfatı olmasından hoşlanmadığı için yarışmaya katılmak istemedi.

Meclis tarafından bir yarışma açıldı ve bu yarışma Hâkimiyet-i Milliye gazetesinin 25 Ekim 1920 tarihli nüshasında ilân edildi.

Mehmet Âkif, millî marş için bir yarışma ve mükâfat olması fikrinden hoşlanmadığından dolayı yarışmaya katılmak istemedi.

Yarışmanın son tarihi olan 23 Aralık 1920’ye kadar gönderilen, hatta bu tarihten sonra dahi gönderilen toplam 724 eser değerlendirildiği hâlde, İstiklâl Marşı olacak bir eser seçilemedi.

Mehmet Âkif’in dostu Hasan Basri Bey, dönemin Maarif Bakanı Hamdullah Suphi Bey’in de ricasıyla, şairi ikna etmek için uğraştı.

Bakan, ayrıca Mehmet Âkif’e yazdığı şu mektupla şairin yarışmaya katılmasını istedi:

“Pek aziz muhterem efendim, İstiklâl Marşı için açılan müsabakaya iştirak buyurmamalarındaki sebebin izalesi için pek çok tedbirler vardır. Zat-ı üstadenelerinin matlup şiiri vücuda getirmeleri, maksadın husulü için son çare olarak kalmıştır. Asil endişenizin icap ettirdiği ne varsa hepsini yaparız. Memleketi bu müessir telkin ve tehyiç vasıtasından mahrum bırakmamanızı rica ve bu vesile ile en derin hürmet ve muhabbetimi arz ve tekrar eylerim efendim.” (5 Şubat 1337(1921) Umur-u Maarif Vekili Hamdullah Suphi)

Mükâfatını ihtiyaç sahiplerine bağışladı

İstiklâl Marşı’nı para için yazdığının düşünülmesinden endişe eden Mehmet Âkif, aynı dönemlerde ciddî maddî sıkıntı içinde olmasına rağmen, kazandığı 500 liralık mükâfatı fakir kadın ve çocuklara iş öğreten Darülmesai’ye bağışladı.

Bu durum, 17 Mart 1921 tarihli Hâkimiyet-i Milliye gazetesinde şöyle ifade edildi:

“Teberru: Burdur mebusu, şairi muhterem Mehmet Âkif Beyefendi’nin Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen İstiklâl Marşı için mahsus beş yüz lira mükafat-ı nakdiyeyi, müşarünileyh fakir İslâm kadın ve çocuklarına iş öğreterek sefaletlerine nihayet vermek emeliyle teşekkül eden Darülmesai menfaatine hediye eylemiştir.”

“Allah bir daha bu millete İstiklâl Marşı yazdırmasın!”

İstiklâl Madalyası ile mükâfatlandırılan millî şair Mehmet Âkif Ersoy , İstiklâl Marşı’nı Safahat eserine koymayışının sebebini şöyle açıkladı: “Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm.”

Âkif daha sonra kendisine yöneltilen bir soru üzerine İstiklâl Marşı için şu ifadeleri kullandı: “Bin bir fecâyi karşısında bunalan ruhların ıztıraplar içinde halas dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lâzım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklâl Marşı yazdırmasın!”

Mehmet Âkif Ersoy, Bediüzzaman ile beraber çalıştı

Mehmet Âkif, İstanbul başta olmak üzere, vatanın dört bir yanının işgal edildiği bir zamanda yazdığı şiirleriyle ümitsizliğe yer olmadığını haykırdı. Darü’l-Hikmeti’l-İslâmiye’de Bediüzzaman Hazretleri ve diğer ünlü din âlimleriyle beraber çalıştı.  Bediüzzaman Said Nursî’nin İşârâtü’l-İ’caz isimli eseri için “En büyük âlim odur ki bu eseri anlasın” diyen Âkif’in, “O nuru gönder İlâhî, asırlar oldu yeter / Bunaldı milletin âfâkı, bir sabah ister”, “Doğrudan doğruya Kur’ân’dan alıp ilhamı, / Asrın idrakine söyletmeliyiz İslâmı” beyitleriyle ifade ettiği  ideali, Risale-i Nur’la tahakkuk etti.

İstiklâl Savaşı boyunca insanlarımızı heyecana getiren yazı, şiir ve hutbeleriyle önemli katkılarda bulundu. Hayatı boyunca izzet ve şerefinden taviz vermeyerek örnek bir hayat yaşadı.

Haber - Mehtap Yıldırım Yükselten

Okunma Sayısı: 385
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı