Yahudîler; dünyada en fitneci, en fesatçı ve sözünde durmayan milletlerin başında gelir.
Deccâl ve yardımcıları da yalan ve aldatmakla iş görürler. Çeşitli fitnelerle ve müstehcenlikle nesilleri ve genetiğini değiştirerek de tohumları bozarlar. Ve bozmaya da devam ediyorlar. Açık saçıklığı, israfı, hile ve aldatmayı en büyük silah olarak kullanıyorlar.
Kendi kitapları Tevrat’ın ayetlerine ve cumartesi balık tutma yasağına da uymadıkları için, Allah onları domuz ve maymun şekline soktu.
“Sözlerinde durmadıkları, cumartesi günü azgınlık ettikleri için kendilerine: Aşağılık maymunlar olun! dediklerimizi elbette bilmektesiniz. Biz maymunlaşmış insanları bizzat görenlere ve sonradan gelenlere bir ibret dersi, müttakîler için de bir öğüt vesîlesi kıldık.” 1
Şuayb, Zekeriyâ ve Yahyâ peygamber gibi pek çok enbiyâyı öldürdüklerinden dolayı da Kur’ân onları “Enbiya kâtili” diye zikreder.
Sözlerinde durmamaları, tevbelerini bozmaları, fesatları ve cumartesi balık tutma yasağına uymamaları, işlere hile, hud’a karıştırmaları yüzünden çarpılıp helâk oldular. Maymun ve domuz şekline girdiler. Lânetli kavim oldular ve Allah’ın rahmetinden mahrum kaldılar.
Mevlânâ: “Allah o kavmi maymun şekline soktu. Çünkü inada girişip Allah ahdini bozdular. Bu ümmete beden çarpılması yoktur. Fakat ey akıllı fikirli adam gönül çarpılması vardır.” der. 2
Her türlü fitne, fesat, zulüm, haksızlık, haram, müstehcenlik, “muzaaf fâiz bankaları kurma, hile, hud’a ile cem-i mal eden o millet olduğu gibi, mahrum kaldıkları ve dâimâ zulmünü gördükleri hükûmetlerden ve galiplerden intikamlarını almak için her çeşit fesat komitelerine karışan ve her nevi ihtilale parmak karıştıran yine o millet olduğunu ifade ediyor.”3
İman, ihlâs, istikâmet, sıdk, doğruluk, sadâkat, sebât, şükür, şifa, şefaat, Kur’ân ve sünnet üzere kalınız.
Dipnotlar:
1. Bakara Suresi: 64-66.
2. Mevlâna, Mesnevî, s. 458.
3. Sözler, s. 366.