Gazze’de Filistinli bir ailenin evinin yıkılmasını önlemek için İsrail askerlerinin karşısında duran Rachel CorrIe’nin İsrail buldozeriyle ezilerek öldürülmesinin üzerinden 22 yıl geçti.
Mehtap Yıldırım Yükselten - İstanbul
16 Mart 2003 tarihinde ABD’li barış aktivisti Corrie, Gazzeli bir aileyi savunurken İsrail askerleri tarafından öldürülmüştü. “Zulüm bizdense, ben bizden değilim” sözüyle hafızalara kazınan Corrie, Filistin için hak ve adaletin sesi oldu.
Hayatını Filistinlilerin haklarını savunmaya adayan genç kadın, 2003 yılında Filistin’e destek ve dayanışma için gittiği Gazze’de barışa ve adalete olan inancını tüm dünyaya göstermek istedi. Niyeti Filistin’e yardım etmek, onların yanında olmaktı. Corrie, Gazze’de yürüttüğü faaliyetler ve çektiği videolarla İsrail’in hak ihlâllerini de gün yüzüne çıkardı. Yabancı olduğu için İsrail’in yıkım araçlarını durdurabileceğini düşünen Corrie, buldozerin önüne geçmişti ancak Filistinlilere acımayan katil İsrail, ona da acımadı.
Corrie’nin ölüm haberini büyük bir şaşkınlıkla karşılayan Filistinliler, şehit olduğuna inandıkları Corrie için o dönem büyük bir cenaze töreni düzenlemişti.
Dünyanın her yerinde iyilik öncüsü olarak ebedîleşen Corrie’nin adına Filistinlilerin Gazze’deki dramına ışık tutan çok sayıda film çekilirken, İrlanda’dan Gazze’ye yardım götüren gemiye de onun ismi verilmişti.
Adı Filistin’de pek çok okul, hastane ve yeni doğmuş çocuğa verilen Rachel Corrie’nin hatırasına çok sayıda film yapıldı, tiyatro oyunları oynandı ve kitaplar yazıldı. Corrie’nin Filistin’den ailesine yazdığı mektuplar derlenerek, “Bırakın Tek Başıma Direneyim” başlığıyla kitap olarak yayımlandı.
Ölümünün 22. yılında da Rachel Corrie unutulmadı. Adaletin ve insan haklarının savunucusu olan ve genç yaşta hayatını bu uğurda feda eden Corrie, vefat yılında hayırla anıldı.