"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

2025 Ramazan-ı Şerif’i güzelliklerle geldi

Şükrü BULUT
12 Mart 2025, Çarşamba
Bizim farkında olduğumuz güzellikler hem nisbî, hem de itibarîdir. Mukayeselerle izaha çalışırız.

Geçmiş Ramazanlarla, yakın geçmiş zamanlarla ve yakın geçmiş zamanlarda cereyan eden hadiselerle…

Belki otuz-kırk seneyi geçti, hep hüzne boğulurduk Ramazanlarda… Balkan Savaşı, Körfez Savaşları, Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Ukrayna ve Gazze… Sonra da depremler… On bir şehrimizin yaşadığı büyük deprem ve depremin yokluk içinde hicrete gönderdiği yüzbinlerce insan… Arkama dönüp baktığımda, Ramazan-ı Şerif’leri hep hüzünlü gördüğümden, bu Ramazan’ın güzelliklerini, beraberindeki bereketi, tüm dünyada silâhların sustuğu gerçeğini ve farkına varamadığımız devasa değişikleri sizlerle paylaşmak istedim…

İstanbul gibi, kışlarının nispeten ılıman geçtiği bir mübarek şehirde, Ramazan-ı Şerif’e aylardır hazırlık yapanlar, onu bembeyaz gelinlikler içinde karşılayacaklarını bilmiyorlardı. Meleklerin raksı eşliğinde yağan karların sessiz musikisini bastıran çocukların sevinçleri arasında teşrif eden bu mübarek mevsim, ahalinin karsızlıktan ve yağmursuzluktan şikâyet ettiği bir akşamüstü bizi kucakladı. Karşılama güzeldi, bereket güzeldi. Budaklarında sabırsızca hayatın, Mart’ın celâlinden kurtulması güzeldi.  

En güzeli, barışı beraberinde getirmesiydi. Ahirzaman’ın emansız tahripkâr dinsizleri, Gazze’den İran’a ve Nil’e çizgiler çizerken, Ramazan’ın girişiyle şaşkına döndüler. Hele zavallı Ukrayna’nın, yetmiş sene boyunca cahil bırakılmış musibetzede Hıristiyan ahalisi… Karlar, yağmurlar, bataklıklar içinde bomba ve füze sesleri… Her gün yaşama ümitlerini kaybeden Ukrayna ve Rusya askerleri… Deccaliyet bu savaşı, yirmi-otuz senelik bir programa koymuştu ve Avrupa’yı da Ukrayna ile birlikte yavaş yavaş öldürecekti. Avrupa Kilisesi’nin me’yus nazarla İslâm alemine baktığı bir zamanda, Ramazan-i Şerif’in, kucağında barış olduğu halde gelmesi, bu mübarek mevsimin veya zamanın yalnızca Müslümanları kucaklamadığını ve bir anne şefkatiyle tüm insanlığı ağuşuna topladığını gösteriyor. Güzel değil mi? 

Dedelerimizin takviminde sene Mart ile başlar… Maliyede, vergilerde ve birçok kalemde o güzel geleneğin izleriyle karşılaşıyoruz. Ve Ramazan-ı Şerif Mart ile beraber geldi, 2025’te… Yani Batılıların da içinde yaşadıkları bir senenin başında gelmiş olması, onu takip edecek tüm zamanları fereclerle mayalandırması anlamına da gelmez mi? Yani bu Ramazan-ı Şerif’i takip edecek gelecek Ramazanlar bize daha çok ferec, güzellik, sekinet, barış ve bereket getirecekler; anlamına gelmez mi?

Dikkat etmişseniz, Deccaliyetin yarım asra yakındır milletimize hipnozla telkin ettiği zehirli üslubun kalıpları dökülmeye başladı. Ayrıştırma ve nefret soluyan nefeslerin ne kadar zehirli ve kelimelerin ne denli zararlı olduğu, uyanmış çoğu kişilerce seslendirilmeye başlandı. “Hayır, hayır, bu böyle gitmez” diyenlerin serzenişlerini siz de duyuyorsunuz. Geçen Pazartesi’nin teravihini Üsküdar Valide-i Cedid Camii’nde kıldım. Kılanların ekserisi genç ve cami tıklım tıklım… Hocalarımızın fedakârlıkları, özlediğimiz şeylerdendi… Hocalarımız, ecdadımızın bu mübarek mekânda soluduğu havayı cemaate solutmak için büyük gayret gösteriyorlardı. Şevk, cezbe, simalardaki beşuşiyet ve tam manasıyla bir bayram atmosferi… Anneler, çocukları ve erkek çocuklarına camide millî kimlikler arayan babalar… Güzel değil mi?

Yalnızca biz farkında değiliz, bu güzelliklerin. İsterseniz Avrupa ve Amerika kiliselerinin internet sayfalarına giriniz, Hıristiyanların da bu Ramazan-ı Şerif’i nasıl alkışladıklarını göreceksiniz. Materyalizmden bıkmış çoğu ruhun, bu muhteşem zamanın bağrında taşıdığı sekinet ile samimiyeti hasretle beklediklerine yazılarla ve resimlerle şahit olacaksınız. Ve o kiliselerin mensupları arasındaki yüzbinlerce Hıristiyan’ın; hem Kur’ân’ı ve hem de Peygamberimizi (asm) kabul ettiklerine, Ramazan-ı Şeriflerdeki iftar sofralarında oluşan sohbet halkalarında şahit oluyoruz… Güzel değil mi?

İnşaallah nazar değmez, bu güzelliklere… Farkındalık, şükür manasını da ihtiva eder. Şükür ise nimetleri ziyadeleştirir. Bilhassa; Bediüzzaman’ın 1940’tan itibaren Kastamonu Ramazanlarında başlattığı, Kur’ân’ı cemaat olarak her gün cüzler halinde hatmetme geleneğinin; Said Nursî’yi tanımayanlarca takibi, mevsimlerin bahara ve ferece yürüdüğünü gösteriyor. Her evin bu Ramazan’da medreseye dönüşmesi ve aile fertlerinin orada günlük Kur’ân hatimleri için cüzleri aralarında taksim etmeleri ve Kur’ân’ın manasını da birlikte okumaları, 2025’in Ramazan-ı Şerifi’ni, öncekilerinden farklılaştırıyor… Güzel değil mi?

Aslında hepiniz bu güzelliklerin farkındasınız, bu yazı ise duygularınıza tercüman olma niyetiyle yazıldı…

Okunma Sayısı: 549
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • [email protected]

    12.3.2025 06:55:35

    Çok güzel ve motive edici bir yazı olmuş Emeğinize sağlık Şükrü bey

  • Rehanur

    12.3.2025 06:12:58

    İlginç noktalara değinmişsiniz. Daha önceki savaşların 2025 te bıçak gibi kesilmesi, inşaallah Ramazanın kerametidir.

  • Selahattin

    12.3.2025 03:36:45

    Farkında olmak ve verilen nimetleri anlayabilmek de bir sırdır. Bu sırrın ipuçlarından bahseden güzel bir makale.

  • Hikmet

    12.3.2025 01:03:11

    Maaşaallah çok geniş bir ufuktan bir aylık bayramımızı anlatmışsınız. Bu bayramın Avrupa’daki belirtilerini de bekleriz.

  • Hakan

    12.3.2025 00:49:48

    Şiir tadında ve fereci haber veren güzel bir yazı. Kaleminize sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı