"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Amerika’nın Atatürk’ü Surkiye’nin YPK’sı

Ahmet BATTAL
12 Mart 2025, Çarşamba
Türkiye’deki PKK kurucusuna “ey örgütüm, dağılın” emri verdirebildiği söylenen Devlet Bahçeli, “O emir bizi bağlamaz, biz sadece ateşkes yaptık” diyen Suriye’deki PYD/YPG’ye kızmış gibi yapmış.

Hatırlayalım: Suriye’nin kuzeydoğusunu kontrol eden Suriye Demokratik Güçleri (SDG) komutanı Mazlum Abdi, geçen günlerde “PKK’nın silâh bırakma çağrısı onları ilgilendirir, bizim Rojava’daki güçlerimizi ilgilendirmez” demişti.

PYD Başkanlık Konseyi üyesi Salih Müslim de Öcalan’ın ve PKK’lı mahkûmların serbest bırakılması ve belediyeye atanan kayyımların geri çekilmesi gibi adımlar yanında ayrıca Türkiye’nin PKK ile “ateşkes ilân etmesi” gerektiğini söylemişti.

Herkes biliyor ki SDG’nin omurgasını Kürt Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silâhlı kanadı YPG (Halk Koruma Birlikleri) oluşturuyor. 

Türkiye ise PYD’yi PKK’nın uzantısı olarak kabul ediyor ve YPG’nin PKK ile aynı örgüt olduğunu söylemeye devam ediyor.

Bahçeli, PYD/YPG’nin bu oyunbozan açıklamalarını şöyle eleştirmiş:

“Terör örgütünü kuran feshini istemiştir. Bunun dışında zamana oynamak, ortamı bulandırmak, süregelen pozitif gündemi tahrip ve tahrik edici nitelikte top çevirmek, siyasî ve hukukî düzenleme taleplerini yoğunlaştırmak aymazlıktır. YPG’nin ve buna benzer terörist oluşumların anılan çağrıdan muaf ve istisna olduklarını iddia etmeleri, çatlak ses çıkaranların bu mesnetsiz görüşü bir plan dahilinde paylaşmaları örgütsel ve kurucu önderliğin doğasıyla tamamıyla çelişkilidir.”

Bizce özeti şu: 

Bahçeli “Öcalan’ın emrine Kürtlük iddiasındaki herkesin uyması lâzım gelir” diyor, ama Suriye’deki Kürt liderlikleri “Suriye başka Türkiye başka, size milliyetçilik hak da bize neden yasak” diyor.

O halde ön mesele şu: 

“Suriye’nin neresinde kim devlet, kim terörist” sorusunun cevabını Türkiye’deki Bahçeli Devlet mi verecek yoksa Türkiye’deki ya da Suriye’deki başkaları mı?

Ve asıl mesele: Milliyetçilik kime ne kadar hak?

***

Bu sorular bize şu hatıramızı hatırlattı:

Enflasyon sebebiyle paramız değer kaybetmesin diye cebimizdeki parayı bile TL yerine dolar olarak taşıdığımız ve banka kartlarının şimdiki kadar yaygın olmadığı eski zamanlarda, hesabın umduğumuzdan fazla tuttuğu bir alış verişte, kasiyere sorduk:

-Dolar kabul eder misiniz?

-Evet. 

Çıkardık yüz doları verdik. Kaldırdı ışığa tuttu. 

-Hayırdır? 

-Sahte olup olmadığına bakıyorum! 

-Nasıl anlıyorsunuz? 

-Atatürk’ün kafası varsa sahte değildir! 

Şaşırdık, anladık ve muzipçe sorduk: 

-Nasıl yani, dolarda da mı Atatürk varmış!

Bu sefer kasiyer şaşırdı, ilkokul ninnisinden uyandı ve cevabı şenlikli: 

-Amaaan şaşırdım işte, Amerika’nın Atatürk’ü canıııım. O var mı diye bakıyorum!

Bu coğrafyanın kafası böyle çalışıyor. Sebebi ise belli: Her türden “izm”ler.

***

Gelelim başlığa ve önce soralım: 

PKK harflerini TC Devleti -üstelik kendi alfabe ses kurallarına da aykırı olarak- daima Pe-Ka-Ka olarak okumuştur. Abdullah Öcalan’dan başlayarak PKK taraftarları ise daima Pe-Ke-Ke olarak okumuştur. Bazıları ise ortayı bulmak için muzipçe Pe-Ka-Ke olarak da okumuştur. 

Biz Suriye’yi de Türkiye’yi de Surkiye olarak okuma taraftarıyız. Çünkü biz “Halil İbrahim Milleti”ndeniz. Ve “Hazret-i Muhammed ümmeti”ndeniz. 

İbrahimî milletlerle kardeşliğimiz var. Muhammedîlerle ayrıca bir kardeşliğimiz daha var. Lisan farkı ise sadece kültür farkıdır.

Bu coğrafyada tepeden bakış da sınır da istemiyoruz. İttihad-ı İslâm istiyoruz. Sulh-u umumî istiyoruz.

Sınır çizene de başkalarının çizdiği sınırları kıymetli görene de itirazımız var. 

Biz, milliyetçiliklerin kana boğduğu bu coğrafyada, milliyetçilik belasından ders alanların Avrupa’da kurduğu AB benzeri bir barışçı yapının hemen kurulması gerektiğine ve erken bir kıyamet kopmazsa kurulacağına inanıyoruz.

AB’den müzakere kültürü dersi almamız gerektiğini ve bunun için de AB ile işbirliğinin artmasının yetmeyeceğini ve üyelik sürecinin yeniden canlandırılması gerektiğini biliyoruz. 

Okunma Sayısı: 774
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • cafer

    12.3.2025 08:21:30

    TÜRKLERİN ATASI. Bu gazete bu mana için bu kelimeyi kullanmadı yıllardır. Ama ne oldu, neler döndü, istikamet pek hayra değil gibi ama acaib bir kayma var. daha geniş perspektiften özele bakar mısınız. önce her odada asılı bulunan sarı saçlı, mavi gözlü vesikalık resim kalpaklı boydan fotografı ile değişti. sonra bizde boydan sarıklı fotografımız kalpaklı fotografı ile değişti. sonra bana dokunmayan yılan misali bir mabuata döndü. bu günde muhtemel veliahd yazısının başlığında bir kelime kullanmış, yıllara ve misyona muhalif... bende buradan bu günkü manşeti bağırıyorum. KORKMA!. En son ocak bu kalpte olsa... Doğacaktır vaad ettiği günler Hakkın, bu naçiz görmese de...

  • İhsan UÇAR

    12.3.2025 04:59:27

    " Halil İbrahim Milleti" ndeniz." Ve " Hazret-i Muhammed ümmeti"ndeniz. Yazının ana fikri burada saklı.Keşke eğitimciler, ilahiyatçılar, siyasetçiler bu şuura sahip olsalardı...O zaman Türkçülük ideolojisi, Kürd Milliyetçilik damarını tahrik etmeyecek, huzurun hakim olduğu bir coğrafya olacaktı.Teşekkürler Battal Hocam.Binler teşekkür.

  • Pelin Kurukahveci

    12.3.2025 00:33:34

    Avrupa da barışçı yapı mı var Ahmet hocam? Bosna ve Kosova savaşlarında kaç Müslüman kaç insan öldürüldü? Gözümüzün önünde Ukrayna savaşında kaç insan öldürüldü? Sahi Avrupa'da hangi barışçı yapı hangi yaramıza nasıl pansuman olacak merak ediyorum? AB sanki kızılelma gibi bir şey oldu bizim için.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı