"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi – Nereden nereye? -2

Ahmet BATTAL
02 Mart 2025, Pazar
Prof. Dr. Mustafa Şentop’un konuşmasını değerlendirmeye devam edelim:

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen ucubenin bizi getirdiği bu “tek adam sistemi” mesele- sinde Şentop, bugünü savunabilmek için, “eskiden de başbakan tek adamdı” türünden açıklamalar yaptı ama bu aynı zamanda kendi kendisi ile çelişmek türünden bir izah idi.

Şentop’u itirafına göre Bakanlar Kurulunun toplantı yapıp karar alması uygulaması baypas edilmişti. Bakanlardan “acil işler için” denilerek boş Bakanlar Kurulu Kararlarını önceden imzalamaları isteniyor ve sonra bunların üzeri Başbakan ya da has adamları tarafından doldurulup Resmi Gazeteye yayına gönderiliyordu. Yani Bakanlar Kurulu var iken de bakanların iradesinin fiilen hükmü kalmamıştı. 

Şentop’un dediğine göre Özal döneminden bu yana süren bu “fiilî durum” cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denilen çözümle “hukuki” hale getirilmiş oldu.   

Çözüme şaşırdık mı? Hayır. 

Medyaya sık sık servis edilen ama Anayasada yeri olmayan bir “kabine toplantısı” gösterisinin “tek adam rejimi”ni kamufle etmeye yönelik olduğu yolundaki kanaatimizi sordu- ğumuzda Şentop makul bir cevap vermedi. 

Bu sebeple bizim “görevden affını talep eden ve af talebi kabul edilen bakan” ile “af talebi reddedilen ve köleliği sürdürülen bakan” ayrımını(!) sormamıza gerek kalmadı. 

Şentop, kuvvetler ayrılığının etkisiz hale gelmesini de sistemin bir kusuru olarak görmediğini söyledi ve bunu Erdoğan’ın siyasî ömrünün uzunluğuna ve gücünü gittikçe artırmasına bağladı. 

Bu bilgi bizi şu yönden teyit ediyor: İktidar elinden giderse ya da Erdoğan başından giderse AKP biter. Zira ortada bir parti değil, kişi karizmasına dayalı bir siyasî oluşum var demektir. 

Bugünkü sisteme getirilen en önemli eleştirilerden biri ABD’de olduğu gibi başkan yardımcısının da başkanla birlikte halk tarafından seçilmiyor olması. 

Şentop’un dediğine göre bu çifte seçimli sistem AKP’nin 2011’deki anayasa değişikliği teklifinde de vardı. Yeniden bu usule geçilmesi de mümkün ve hatta faydalı olabilir. 

Ba’de harabil Basra diyelim mi? 

Şentop’a göre bu sistemin en önemli çıkmazı olan TBMM’nin zayıflaması sistemin bir kusuru değil. Partili cumhurbaşkanı ile TBMM’deki birinci partinin başkanının aynı kişi olmasından doğan siyasî bir sonuç. İleride halkın tercihi sebebiyle bu ikisi ayrı kişiler ve partiler olursa TBMM bugünküne göre daha farklı bir güce kavuşmuş olur. 

Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçiminin aynı zamanda yapılmasından doğan “minik” kusura ise Şentop temas dahi etmedi. 

Şaşırdık mı? Hayır.

Ama yine Şentop’a göre parlamentoyu güçlendirmek için bazı formüller de aranabilir ve bulunabilir. Bunlardan biri seçim sistemini değiştirip milletvekillerinin daha güçlü olacağı dar bölge sistemini ya da daraltılmış bölge sistemini geri getirmek olabilir. 

Özet: 

Biz dinledik. İkna olduk mu? Hayır. 

Mutlu olduk mu? Hayır. 

Parlamenter demokrasiye dönüş ve muhalefetin bunun için yeniden birleşmesi şart.

Okunma Sayısı: 1074
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Selim

    2.3.2025 06:45:12

    Şentop tespitinde haklılık var. Ancak çözüm yanlış. Görevlerini yapmayan yani eylemde bulunmayan meclis etkinlik gösteremez. Sistem kadar eylem de önemli... İşlerini görüşmeyen meclis dengenin parçası olamaz.. kuvvet olarak varlık gösteremez....

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı