LİSELİ GENÇLER, ENSTRÜMAN HAKKINDA BİLGİ ALDILAR. SEÇİLMİŞ PARÇALAR DİNLEDİLER.
Bediüzzaman Eğitim, Kültür ve Sanat Vakfı bünyesinde hizmet veren Pazar Liseli Gençler Topluluğu yeni bir faaliyete imza attı. Gençler, kânun öğretmeni Müslüm Yıldırım’dan kânun enstrümanını tanıdılar ve seçkin parçalar dinlediler.
On yıllardır her hafta pazar günleri bir araya gelen onlarca liseli genç ve onlarla ilgilenen eğitimciler gençlere meşru daire içinde sanat, gezi, yazı yazma eğitimi, kitap kritik, Risale- Nur’dan konu paylaşımları gibi güzel aktiviteler yapıyorlar. Her hafta ihtiyaç duyulan konulara uygun Risale-i Nur’dan derslerin yanında, ikinci dersleri de gençler hazırlıyor ve topluluk karşısında ders okuma, düş-üncelerini paylaşma ve sorulara cevap verme faaliyetleri yapmaktadırlar. Gençler, vakfın da desteği ile Genç Yorum dergisine abone oluyorlar ve oradaki bazı yazılar üzerinde mütalaa yapıyorlar. Her ay bu dergiler bir öğrenci tarafından umumi ders arasında kısaca tanıtılıyor. Ayrıca pazar günleri ders aralarında küçük çaplı salon futbolu yapıyorlar. Gençlere renkli ikramlar da sunulmaktadır. Okunması istenen konular, sosyal ve sportif aktiviteler, sanat etkinlikleri ve ikramlar hepsi gençlerle istişare edilerek, onları tercihleri de dikkate alınarak yapılıyor. Böylece gençler kendi görüşlerinin de dikkate alındığını ve faaliyet yürütülürken kendilerini işin içinde buluyorlar, hizmetin bir parçası oluyorlar. Bu şekilde gençler sadece ders dinlemeye gelen değil, aynı zamanda sürecin bir sorumlu kişisi oluyor. Yani hizmetlerin içine dahil olmuş oluyorlar.
Vakıf yetkilileri ve eğitim komis-yonu ilgilileri gençlerden gelen teklifleri dikkate alıyorlar ve o faaliyetlerin yerine getirilebilmesi için ciddi çaba sarf ediyorlar. Böylece her yıl burada yetişen ve liseyi bitiren gençler farklı şehir-lerde üniversitelerde hizmet-lere dahil oluyorlar. Bu rutin haftalık faaliyetlerin dışında her dönem içinde bir kez yurt içinde, zaman zaman da yurt dışında farklı ülke ve şehirlere okuma programlarına götürülüyorlar. Nitekim en son Van şehrimizde 23 kişiyi bulan öğrenciler ile oldukça verimli ve içinde Üstad’ın yaşadığı mekân-ların gezilerinin de bulunduğu bir okuma programı yapıldı. Bu programlar hem programa katılanlar hem de gidilen yerlerdeki ağabey ve kardeşler açısından tanışmaya, dostluk ve kardeşlik bağı oluşturmaya vesile oluyor.
Geçtiğimi pazar günü de yine gençlerle güzel bir faaliyete imza atıldı. Pek çok gencin ilk kez katıldığı açık hava pik-niği ve dersi oldukça güzel ilgi gördü. Kara-köprü ilçe merkezinde bir ağabeyin bağ evinde hem piknik yapıldı, hem dersler okundu hem de ders arasında kânun sanatçıcı, öğretmen Müslüm Yıldırım’dan gençlere kânun enstrümanı hakkında bilgi verildi ve sonrasında da musiki parçaları, ilahi ve ezgiler icra edilip, dinlendi. “Gel gör beni aşk neyledi” gibi istek parça-larına gençler eşlik ederek güzel dakikalar yaşandı. Aynı zamanda müzik öğretmeni olan kânun sanatçısı Müslüm Yıldırım, öğrencilere, parça dinledikten sonraki hissiyatlarını sordu. Öğrenciler ve eğitimciler parçalardan çok etkilendiler ve kimi hüzün, kimi gurbet kimi de ötelere yolculuk gibi hissettiklerini paylaştılar. Eğitimci Yıldırım, bu parçanın ismi “Garip” dedi ve parçanın hikayesini paylaştı. Gençlerle sonraki zamanlarda yine bir araya geleceğini ve belki inşallah bir musiki topluluğu kurabileceklerini ifade etti.
Gençler, böyle bir meşru daire etkinliğinden çok memnun kaldılar. Hem açık havada hem ikramlar ve hem Risale-i Nur dersleri ve hem de musikinin içinde olduğu faaliyete katılan Tıp Fakültesi öğrencisi, Ali Ulvi düşünce-lerini paylaştı: “Helal dairenin bu şekilde kullanımı beni oldukça etkiledi. “Yapma”, “etme”, “sevme” değil; nasıl doğru yapmalıyız, neyi ne kadar, nasıl sevmeliyiz, neyle, nasıl helal dairede ilgilenmeliyiz? Böyle sormak çok daha anlamlı. Harama girmiyorsun, şüpheli durumlardan çekiniyorsun ama helal duygularını da tatmin ediyorsun, bu çok güzel. Tam da çağın gereklerine uygun.” dedi.
Bir sonbahar mevsiminde ayva, elma, fıstık, nar meyve-lerinin bulunduğu bahçede, sarı renklerin ahengi içeri-sinde ve sohbete biz de katılıyoruz diyerek adeta sevinç çığlığı atan kargalar, serçelerle ve onlarca gençle yapılan sohbette, Risale-i Nur’dan okunan bölümler ise Allah’a iman ve ahirete iman idi. İnsan için acz ve fakrın ne kadar önemli bir rahmete açılan kapı olduğu ve sabır ve şükrün bu kaynaklara dayandığı paylaşıldı. Acizlik karşısında yaşanan durumlara sabretmek ve fakirlik karşısında Allah’ın verdiği sayısız nimetlere şükretmenin bir kulluk vazifesi olduğu nazarlara sunuldu. Dr. Halil Tosun’un Risale-i Nur’dan okuduğu konular, genç-lerde oldukça ilgi gördü ve pek çok sorular soruldu.
Ders arasında ve sonrasında gençler bahçede top oynadılar, bahçedeki nar, elma ve ayva gibi meyvelerden yiyerek istifade edip, manevi olarak da tefekkür ettiler. Tabi lahmacun ve ardından tatlı ikramı yapanlara teşekkürler edip, onları da dualarına dahil ettiler.
Ortam ve program içeriği ile ilgili görüşlerine başvurulan genç-ler, “Bu tür neşeli ve renkli oturum-ları çok seviyoruz. İçinde spor, sanat, gezi, tefekkür ile iman ve Kur’an dersleri olan etkinlikler daha bir güzel oluyor. Bugün kânun enstrümanını daha bir yakından tanıdık. Çok etkilendik. Neşelendik. Her hafta gelmek istiyoruz. Eğitim-cilerimiz bizimle kendi evlatları gibi, bir arkadaş gibi, bir ağabey gibi yakın ilgileniyorlar. Sohbet günleri bizi evimizden kendi araçlarıyla alıp, araçta sohbet ederek vakfa geliyoruz ve orada da arkadaşlarımızla güzel zamanlar geçiriyoruz. Bu bizi çok etkiliyor. Kendi-mizi yalnız hissetmiyoruz. Onlarca arkadaşın varlığı ve değişik mesleklerde pek çok eğitimcinin bizimle ilgilenmeleri, bizi derslerle aydınlatmaları ve bizi de işin içine dahil etmeleri bizi mutlu ediyor. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz.” dediler.
Gençler, Bediüzzaman Vakfının bu renkli programlarına ve kendileriyle ilgilenen eğitimcilere teşekkürlerini ileterek, sonraki program-lara arkadaşlarını da davet edeceklerini söylediler.