"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Panama’dan Pekin’e: Enerji Savaşları

Mustafa Sait ÖNAL
31 Ocak 2025, Cuma
21. yüzyılda yaşanan enerji rekabeti, küresel jeopolitik dengeleri sessizce, ama kökten dönüştürüyor.

ABD’nin Grönland’ı satın alma girişimi ve Panama Kanalı’nı yeniden kontrol etme çabaları, bu savaşın görünür hamlelerinden sadece birkaçı. Asıl hedef ise Çin’in nadir toprak elementleri (NTE) üzerindeki hâkimiyetine set çekmek. Peki, ABD ve Avrupa bu tekele karşı hangi adımları atabilir? Afrika’da dev yatırımlarla öne çıkan Çin, bu sessiz savaşta avantajlı görünse de Washington, farklı hamlelerle dengeleri değiştirmeye kararlı.

Modern Dünyanın Gizli Yakıtı

Elektrikli araçların pillerinden rüzgâr türbinlerine, akıllı telefon işlemcilerinden askerî donanımlara kadar pek çok teknolojinin bel kemiğini NTE oluşturuyor. Çin, dünya NTE üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini elinde tutarak, küresel enerji ve teknoloji planlarını dilediği gibi etkileyebiliyor. Batı bloğu bu duruma yakın zamanda bir çözüm bulamazsa yenilenebilir enerji ve savunma teknolojileri gibi önemli alanlarda Pekin’e bağımlı kalma tehlikesi içinde kalmıyor mu?

Yüksek teknoloji üreten ekonomiler için NTE erişimi olmadan çevreci projeleri veya rekabetçi savunma sanayilerini geliştirmek neredeyse imkânsız. “Avrupa’nın Devleri Sarsılıyor: Fransa ve Almanya Krizi” yazımda bahsettiğim “Klasik ajandayla devam edersek pazar dışına düşeriz” endişesi, yalnızca ekonomik verilerle değil, NTE tedarikindeki belirsizlikle de ilgili.

Çin ve Afrika İş Birliği: Batı’nın En Büyük Kâbusu mu?

Afrika, bir yandan nadir toprak elementleri (NTE) zenginliğiyle küresel enerji ve teknoloji devriminin gözdesi olurken, diğer yandan Batı için uykusuz gecelerin sebebi haline geliyor. Fransa’nın eski sömürgelerinde yaşanan darbe fırtınaları, Paris’in Afrika’daki etkisini yavaşça tarihe gömerken, Çin sahneye dev adımlarla çıkıyor. Pekin, “şartsız kredi, şipşak altyapı” sloganıyla kıtada limanlardan yollara, madencilik projelerinden enerji santrallerine kadar geniş bir hâkimiyet kuruyor. Fransa mı? O, bir yandan askerî üslerini kapatıyor, diğer yandan halk protestolarıyla meşgul.

Batı, Afrika’daki bu değişimi çaresizce izlerken, Çin stratejik kaynakları sessizce kontrol altına alıyor. Avrupa ve ABD, nadir toprak elementlerine erişim olmadan enerji geçişi ve teknolojik üretimdeki iddialarını sürdürmenin zor olduğunu biliyor, ama hareket alanları daralmış durumda. Çin’in “şartsız kredi” politikası, Batı’nın insan hakları ve çevresel standartlar gibi “kurallar kitabı” karşısında çok daha çekici bir seçenek sunuyor.

NTE Yarışı: Batı Çin’in Tekelini Kırabilir mi?

Donald Trump’ın rüzgâr türbinlerine ve güneş enerjisine yönelik alaycı eleştirileri— “rüzgâr türbinleri kuşları öldürüyor, güneş panelleri yeterince parlak değil” gibi çıkışları—aslında çok daha derin bir endişenin yansıması: Çin’in nadir toprak elementleri (NTE) üzerindeki tekelci gücü. Grönland’ı satın alma fikrinin dahi konuşulur hâle gelmesi, buzulların altında kayda değer rezervlerin bulunduğuna dair söylentilerle bağlantılı olsa gerek. Çünkü bu potansiyel zenginlik, Amerika’nın Pekin karşısında elini güçlendirebilecek kritik bir koz olabilir.

Benzer şekilde, Trump döneminde sıkça gündeme gelen Panama Kanalı da aynı endişenin farklı bir yansıması. Eski Başkan Jimmy Carter’ın 1977’de bu hayatî ticaret hattını devretmesini “basiretsiz bir anlaşma” diye eleştiren Trump, Kanal’ı yeniden ABD kontrolüne alarak Çin’in lojistik üstünlüğüne ket vurmayı hedefliyor. Pekin’in bölgedeki artan yatırımları, Washington açısından sadece bir ekonomik mesele değil, aynı zamanda küresel etki sahasının hangi güç tarafından şekillendirileceği sorusunu da gün yüzüne çıkarıyor.

Beylikova’nın Altındaki Hazine: Türkiye NTE ile Ne Yapabilir?

Eskişehir Beylikova’da keşfedilen 694 milyon tonluk dünyanın en büyük ikinci NTE rezervi, Türkiye’nin de bu oyuna dâhil olabileceğini gösteriyor. Ancak madenlerin çıkarılması ve işlenmesi için hem ileri teknoloji, hem de yüksek sermaye gerekiyor. Çin’le yürütülen görüşmelerin ana sorusu, Türkiye’nin bu iş birliğinde bağımsızlığını ne ölçüde koruyabileceği. Afrika’da yaşanan örnekler, Pekin’in uzun vadede nasıl nüfuz kurabildiğine dair ciddi ipuçları veriyor.

Batı ile iş birliği de avantajlar ve zorluklar içeriyor. Çevre standartları ve bürokratik şartlar maliyetleri arttırabileceği gibi, Batı’ya fazla bağımlı hâle gelme riski de var. Öte yandan, doğru diplomasiyle bu rezerv Türkiye’ye jeopolitik açıdan ciddi bir kaldıraç sağlayabilir.

Dolayısıyla Beylikova, Türkiye için hem fırsat, hem de dikkatli olunması gereken bir yol ayrımı sunuyor.

Küresel Güç Dengeleri Nasıl Değişiyor?

NTE, modern dünyanın enerji ve teknoloji geleceğini belirleyen stratejik bir kilit hâline geldi. Çin, Afrika’da ve kendi topraklarında elde ettiği hâkimiyet sayesinde Batı üzerinde ciddi bir baskı kuruyor. ABD, Grönland ve Panama gibi bölgelerdeki hamleleriyle bu dengeyi kırmaya çabalarken, Avrupa enerji dönüşümünde dışa bağımlılıktan kurtulmanın yolunu arıyor. Türkiye ise Beylikova rezerviyle potansiyel bir denge unsuru olabilir, ancak bu süreçte bağımsızlık, teknoloji transferi ve jeopolitik dengeyi gözetmek şart. Sonuç olarak, NTE rekabeti, küresel gücü yeniden biçimlendirerek üstün tarafın enerji ve teknoloji devriminde belirleyici olacağını gösteriyor.

Okunma Sayısı: 284
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı