ABD’nin, Ukrayna’nın nadir toprak minarallerinden yararlanacağı anlaşma, Beyaz Saray’da 28 Şubat’ta bir araya gelen Volodimir Zelensky ve Donald Trump’ın basın önünde tartışmaları üzerine, imzalan(a)mamıştı (Yeni Asya, 03.03.2025, İmzalan(a)mayan ABD-Ukrayna Anlaşması).
Trump’ın seçim kampanyasındaki vaatlerinden biri “Rusya’yla savaşı sonlandıracağı” hakkındaydı. Ancak Trump’ın 28 Şubat’ta Zelensky’e yönelik tavrı “ABD diplomatik baskısının Ukrayna üzerinde yoğunlaşması”yla gerçekleşti.
Beyaz Saray’daki tartışmadan 10 gün önce, yani 18 Şubat’ta Suudi Arabistan’ın Riyad şehrindeki Diriyah Sarayı’nda, ABD-Rusya normalleşme görüşmelerinin başladığı biliniyor. (Yeni Asya, 09.03.2025, Zelensky-Trump Tartışmasının Ardından).
Suudi Arabistan görüşmelerinin ikincisi, Cidde’de 10 Mart’ta Zelensky ile ABD’li yetkililer arasında yapıldı. ABD tarafı, Cidde’de kısmen savaşı sonlandırmak için Kiev’in, Rusya’ya maddî tavizler verip vermeyeceğini anlamaya çalıştı. Elbette Trump’ın Ukrayna’ya verilen istihbarat desteğini durdurması karşısında, Kiev’in elinde nadir toprak mineralleri kozu bulunuyor.
Sürecin en önemli adımlarından birisi, Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 18 Mart’taki telefon görüşmeleriydi. İki liderin görüşmesi “Rusya-Ukrayna arasında enerji altyapılarına yönelik saldırılar konusunda ateşkes sağlanması, Rusya-ABD ilişkilerinin yeniden kademeli yapılandırılması ve Moskova-Washington’un her türlü çatışma senaryosunu değerlendirebilecek kapsamlı diyaloga” yeşil ışık yakmalarıyla sonuçlandı.
Görüşme sonrasında, Kiev ve Moskova’nın savaşın başladığı 24 Şubat 2022’den beri ilk defa kısmî de olsa 30 günlük ateşkes niyetleri ortaya çıktı. Trump-Putin arasında bir müzakere temeli atılmış olsa da, Putin, kesin barışın ön şartı olarak “Washington’un, Kiev’e askerî ve istihbarat desteğinin tamamen durdurmasında” ısrarlı.
Ayrıca Moskova, Ukrayna’yı işgal ettiğinden bu yana, Rus hokey oyuncuları uluslararası oyunlardan men edilmişti. Görüşmede Trump, Putin’in “ABD-Rusya hokey takımlarının müsabaka yapmaları” fikrine sıcak bakıyor. Böylece Putin’in hokey maçı üzerinden gelecekteki siyasî, ekonomik, sosyal ve diğer ilişkileri, önce temel düzeyde insanî diplomatik ilişkilere bina etmeye çalıştığı görülüyor. Putin’in bu konudaki samimiyetinin nereye kadar gideceğini ilerleyen günlerde göreceğiz.
Bununla birlikte Trump-Putin görüşmesinde ele alınan “Ukrayna ve Rusya’nın karşılıklı 175’er esirin takası, 19 Mart’ta gerçekleştirildi”. Bu gelişme, iki liderin görüşmesinin en elle tutulur çıktılarından biri. İkinci somut örnek ise, BM’de Ukrayna ihtilafına ilişkin kararın oybirliğiyle kabul edilmesidir.
Kremlin Sözcülüğü’nden yapılan 18 Mart’taki açıklamada “Putin ve Trump’ın, Ortadoğu ve Kızıldeniz bölgesindeki gelişmeler, kriz bölgelerinin istikrara kavuşturulması, nükleer silâhların yayılmasının önlenmesi, küresel güvenlikte işbirliğinin sağlanması da dahil, uluslararası gündemin diğer başlıklarına da” değinilmesi önem arz ediyor. Çünkü Kremlin’in resmî açıklamasında “dünyanın güvenliği ve istikrarının sağlanmasında Rusya ve ABD’nin özel sorumluluğundan” bahsediliyor. Başka bir ifadeyle uzun bir süreç olsa da “Trump ve Putin, Rusya-ABD ilişkilerini yeniden inşa etme” yolundalar.
Dolayısıyla iki liderin görüşmesindeki “Gordion Düğümü” tam da bu noktada. Yani Ukrayna üzerinden başlayan ABD-Rusya görüşmeleri, Ukrayna’dan çok daha fazlasını kapsıyor.