İlk nazil olan ayetler “İkra” Suresinin ilk beş ayetidir. Bu ayetlerde yüce Allah ilk olarak okumayı ve kalemle yazmayı emrettiği görülür.
OKUMANIN VE YAZMANIN ÖNEMİ - M. ALİ KAYA - [email protected]
İnsanın dünyaya gönderiliş gayesi kâinatın ve kendisinin yaratıcısı olan Allah’ı bilmek, tanımak, ona iman ve itaat etmektir. Bu sebeple insan dünyaya birşey bilmeden gönderilmekte ve okuyarak yazarak kâinat kitabını okumayı öğrenmekedir. Sonra aklı ile sorgulayarak kâinat kitabının katibi ve yaratıcısı olan Allah’ı eserlerinden yola çıkarak isim ve sıfatları ile tanıyarak iman etmek ve itaat ederek ibadet etmekle mükellef tutulmuştur. İnsanın asli vazifesi budur. Bediüzzaman bu vazifesini “İnsanın vazife-i asliyesi taallümle tekemmüldür” ifadeleri ile belirtir.
Yüce Allah bu sebeple insanlara muallim olarak Peygamber ve okuması için de “Kitap” göndermektedir. Okuma ve yazma insanın temel görevidir. Yani insan öğrenci, dünya okul, peygamber öğretmen ve kutsal kitaplar da insanın okuması gereken kitabıdır. İnsan bu kitaptan dersini aldıktan sonra hayat boyu “Kâinat kitabını” doğru şekilde okuyup anlayacak ve anlamlandıracaktır. Okudukça ilmi artacak ve ilmi arttıkça Allah’a olan imanı ve itaati artacaktır. Bu şekilde ömürünün sonuna kadar öğrenmeye ve terakki etmeye devam edecektir.
Nitekim Allah’ın son kitabı olan Kur’ân-ı Kerim “Okumayı ve Yazmayı” emreder. İlk emir “Oku!” ve ikinci emir de “Yaz!” fermanıdır. İlk nazil olan surenin “Kalem Suresi” olması bunun delilidir. Bu sebeple Peygamberimiz (asm) okuma yazma seferberliği başlatmıştır. Her müminin evi bir mektep olmuştur. Okuyup yazarak ilim sahibi olan sahabeler de kısa bir zaman içinde cahil milletlere muallim ve Üstad olmuş, dünya büyük bir sıçrama yaşayarak Ortaçağı kapatıp Yeni Çağın temellerini atmıştır. Asırımızın büyük alimi Bediüzzaman Said Nursî hazretleri de aynı şekilde “İman ve Kur’ân dâvâsını” okuma ve yazma seferberliği üzerine kurmuş ve din ilimlerini okuma yazmanın yasak olduğu dönemde tekniğe meydan okuyarak İman hakikatlerini anlatan “Risale-i Nurları” el yazması ile 600.000 nüsha çoğalttırarak iman dâvâsını yeniden başlatmış ve bunda muvaffak olmuştur.
Cehalet bilmemek değil, yanlış bilmektir. Doğruları öğrenmenin yolu da yine okuma ve yazmadan geçmektedir. Ne zaman okumaya yazmaya önem vermişsek Müslümanlar terakki etmişler, ne zaman gevşetmiş ise okumaya ve yazmaya değer veren milletlerin esiri ve kölesi olmuşlardır.
Maddî ve manevî kalkınma, terakki ve tekamülün yolu okumak ve yazmaktan geçmektedir. Biz de bu yazımızda bunun isbatını yapacağız inşallah. Çalışmak, okumak ve yazmak bizden tevfik ve hidayet Allah’tandır.
KUR’ÂN’DA OKUMA VE YAZMA EMRİ
1. İlk Nazil Olan Ayetler ve Okumanın Önemi
İlk nazil olan ayetler “İkra” Suresinin ilk beş ayetidir. Bu ayetlerde yüce Allah ilk olarak okumayı ve kalemle yazmayı emrettiği görülür.
İlk beş ayette “Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir kan pıhtısından yarattı. Oku! Ki, Rabbin sonsuz kerem sahibidir. Kalemle yazmayı öğreten de O’dur. İnsana bilmediği şeyleri öğreten de O’dur.” (Alâk Suresi, 96:1-5.) buyrulmaktadır. Müfessirin-i İzam’dan İbn-i Abbas (ra) Mücahid ve Zemahşerî “İlk nazil olan sure budur” demişlerdir.
Kur’ân, okunan kitaptır ve okunması gereken kitaptır. “Okunması gereken kitap hangisidir?” sorusunun cevabını Kurân Fatiha Suresinden sonra “Elif-Lâm-Mîm ile başlayan İşte bu kitap!” (Bakara Suresi, 2:1-2.) buyurarak Kur’ân-ı Kerimi okumaya teşvik etmiştir. “Ne kadar okumalıyız?” sorusunun cevabı olarak da “Bir işi bitirdin mi daha yorucu diğer bir işe başla! Bunun için Rabbinin yardımını iste!” (İnşirah Suresi, 94: 7-8.) buyurarak cevaplandırır.
“Daha yorucu diğer bir iş nedir?” sorusuna da “Nun; kalem ve onunla yazılanlara and olsun ki!” (Kalem Suresi, 68:1.) buyurarak öğrendiklerini yazıp ilmi yaymak olduğunu ifade eder. Ne zamana kadar okuyup yazmalıyım?” sorusuna da “Ecelin gelinceye kadar bu ibadete devam et.” (Hicr Suresi, 15:99.) “‘Rabbim! İlmimi artır’ diye bu faaliyetine devam et.” (Tâhâ Suresi, 20: 115.) buyurarak cevap verir.
ASIL OKUNMASI GEREKEN
Soru: Peygamberimiz (asm) Hz. Cebrail’in (as) “Oku!” emrine “Ben okuma bilmem!” cevabını vermiştir. O halde okumayı bilmeyen birisine yüce Allah’ın “Oku!” emretmesi ne anlama gelmektedir?
Cevap: Yüce Allah “Rabbinin adını oku!” ferman ederek okunması gerekenin her yerde görünen Rabbinin adı olan “Esma-i Hüsnâ”yı okumayı emretmiştir. Zira her eser ustasının isim ve sıfatlarına delalet ettiği gibi her yaratılanın da aciz, cahil ve cansız olduğu halde harika işler yapması arkasındaki “İlim, İrade ve Kudret” Sahibinin varlığına delil olduğunu ve her eseri o eserin müsemması olan ismi ve sıfatını göstererek lisan-ı hal ile esmayı okuttuğunu ifade etmektedir. İşte bunu okumak için okuma-yazma bilmeye gerek yok. Göz ile bakıp akıl ile anlamak yeterlidir. İşte asıl okunması gereken budur. Bunu oku!” ferman etmiştir.
-DEVAM EDECEK-