"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İnsan yüzünün sırları-3

İ. Seyda DURGUN
25 Ekim 2024, Cuma 01:53
İLAHİYAT (TEOLOJİK), EDEBİ, GENETİK, NÖROBİYOLOJİK, SOSYOLOJİK VE PSİKOLOJİK BİR BAKIŞ-3

4.2. Anatomi Açısından İnsan Yüzü

Anatomi, insan vücu-dunun yapısını inceler. Bu bağlamda insanın yüzünde, ellerinde ve cildinde görülen çizgiler, kas dokuları, kan damarları, deri hücrelerinin yapısı gibi biyolojik unsurlar tarafından  belirlenir. Örneğin:

I. Yüz çizgileri yaşlanma, kasların hareketi, güneşe maruz kalma ve genetik yapı gibi faktörlerle ortaya çıkar.

II. El içlerindeki ve parmaklardaki çizgiler ise embriyonik gelişim sırasında ortaya çıkar ve kişiden kişiye farklılık gösterir ve zaman içinde değişim gösterir.

   Bu biyolojik özellikleri kaderin “kalemiyle” çizilmiş birer “hat” olarak kabul ettiğimizde, her insanın kendine ait biyolojik özelliklerinin bir İlâhî planın eseri olduğunu düşünebiliriz.

4.3. Fİzyonomİ (İlm-İ Sİma) Açısından İnsan Yüzü

Fizyonomi, insanın yüz hatlarından, vücut şekillerinden ve yüz ifadelerinden kişinin karakteri hakkında sonuç çıkarma disiplini-dir.34 Bu bağlamda, insanın yüzündeki ve ellerindeki çizgiler, hatlar ve işaretler, kişiliğin maddî ve manevî durumu hakkında bilgi verebilir. Risale-i Nur’da da dikkat çekilen bu vurgu, yüz ve ellerdeki çizgilerin sadece anatomik ve biyolojik gerçeklik olmadığını, aynı zamanda ruhsal ve ahlâkî yönlerin bir yansıması olarak görülmesi gerektiğine işaret eder.35

Fizyonomide:

I. Yüz hatları genellikle karakter ve kişiliğin bir dışavurumu olarak yorumlanır. Örneğin, keskin yüz hatları kararlılığı ya da sertliği, yumuşak yüz hatları ise anlayışlılık ya da sakinliği ifade edebilir.

II. El çizgileri ise sembolik olarak, kişinin yaşam yolu, kaderi ve    karakteri hakkında bilgi verdiği düşünülür.

Yukarıdaki metinde zikredilen bu çizgilerin insanın fıtratında yazılı olan kader mektuplarına işaret etmesi, fizyonomideki bu düşün-ceyle paralellik taşır.

4.4. Psİkolojİ Açısından İnsan Yüzü

Psikoloji, insanın zihinsel ve duygusal süreçlerini inceleyen bir bilimdir. Psikolojik açıdan, insanın fiziksel özelliklerinin kişiliği ve ruh hâliyle yakından ilişkili olduğunu biliyoruz.

I. Mikro ifadeler (yüzdeki kısa süreli ve fark edilmesi zor mimikler), kişinin bilinçaltındaki duygusal durumları açığa çıkarabilir. Bu anlamda yüz çizgileri, kişinin yaşadığı duygusal süreçlerin bir sonucu olabilir.

II. El ve yüz dokuları da bir kişinin ruh hâlini ve psikolojik durumunu yansıtabilir. Örneğin, stres altındaki bir kişinin yüzünde daha belirgin çizgiler oluşabilir.

Said Nursî’nin dile getirdiği insanın fiziki varlığının bir çeşit “kader yazısı” olduğu düşüncesi yukarıdaki bilgilerle örtüşmektedir.

Psikoloji, yüzün sosyal etkileşim-lerdeki önemine de vurgu yapmak-tadır. Yüz ifadeleri, duyguları ifade etmek, sosyal bağlar kurmak ve iletişimi kolaylaştırmak için bir araç olarak da kullanılmaktadır. Nursî’nin sözlerin-deki “bütün insanlar ittifaktadır.” ifadesi, bu sosyal fonksiyona işaret eder.

İçinde insan yüzünün de geçtiği hadisler, genel olarak insanın yaratılışı, ahlâki durumu ve sosyal ilişkileri açısından önemli bilgiler sunar. 

I. İman ve Güzellik: “Allah güzel olduğu gibi, güzelliği sever.” (Bu hadis, yüz güzelliği dahil olmak üzere, genel estetik anlayışını vurgular.)

II. Yüz ve Haya: “Bir kimse yüze karşı konuşurken, onun yüzüne bakarak konuşsun, çünkü bu daha adaletlidir.” (Bu hadis, iletişimde yüz ifadesinin önemine işaret eder.)

III. Gülümsemek: “Sizin en hayırlınız, yüzü en güzel olandır.” (Bu hadis, bir insanın iyi niyetinin ve olumlu tutumunun yüz ifadesine yansıdığına dikkat çeker.) 36

IV. Kötü Yüz İfadeleri: “Bizi birbirimizden ayıran şey, yüzlerimizdeki ifadelerinizdir.” (Burada, yüz ifadesi-nin insanların ilişkilerinde nasıl bir rol oynadığına değinilmektedir.) Hz. Peygamber Mekke’nin önde gelen insanlarına İslâm’ı anlatmaya çalışırken görme engelli Sahabî Abdullah İbni Ümmü Mektûm’un kendisine yönelttiği sorudan rahatsız olarak yüzünü ekşitmiş, ona cevap vermemişti. Abese Suresi işte bu olay üzerine inmiş ve yüzün ekşitilmesi konusuna değinmişti.37

5. Yüzün Sosyal/Sosyolojİk Fonksİyonu 

İnsan yüzü, sosyal etkileşimde önemli bir rol oynar. İnsanlığın gelişimi açısından baktığımızda, yüz ifadesi, insanların sosyal bağlar kurmasına, grup içinde yer edinmesine ve duygusal durumlarını diğer insanlara aktarmasına yardımcı olmuştur. Bu, insanın bir sosyal varlık olma süreciyle ilgilidir. İnsanoğlu, yüz ifadeleri sayesinde empati kurar, başkalarının duygusal durumunu anlar ve sosyal ilişkilerini geliştirir.38

Said Nursî’nin yüz üzerinde geliş-tirdiği tefekkür, insan yüzünün tarihî seyir açısından kaz-andığı bu anlamı da içinde barındırır. İnsan yüzündeki benzersiz ifadeler hem biyolojik hem de sosyal açıdan insanın hayatta kal-masına ve toplumsal bağlarını güç-lendirmesine katkı-da bulunmuştur.

Tekâmül sürecin-de, insan yüzünün ve mimiklerinin farklılaşması ve farklı kültürlerde farklı anlamlar ifa-de etmesi, psikolojik, sosyal ve biyolojik fonksiyonlarının zaman içinde geliş-mesiyle açıklana-bilir. İnsanoğlu, yü-züyle duygularını ifade eder, iletişim kurar ve sosyal ilişkilerde aktif bir rol oynar. Yüzü-müz, özellikle mi-miklerimiz ve ifa-delerimiz saye-sinde, diğer insanlarla kurduğumuz ilişkilerin en önemli aracıdır. 

Bu, sosyal gelişimin önemli bir parçası olarak değerlendirilir; çünkü yüzümüz hem duygularımızı dışa vurma hem de kişisel kimliğimizi ortaya koyma açısından faydalar sağlamaktadır. Araştırmacılar, in-sanların benzersiz yüz yapısının, kişilerin sosyal etkileşimlerde diğer-lerini tanıma ve duygularını anlama kabiliyetinin gelişmesine neden ol-duğunu söylemektedir.39 

Nursî’nin bahsettiği “tehalüf      ciheti,” yani insan yüzündeki farklılık, sosyal biyoloji açısından da anlam kazanır; her insanın benzersiz yüz yapısı, onun sosyal hayatta var olmasına, kimlik kazan-masına ve kişisel ilişkiler kur-masına katkıda bulunur. Nursî, yüzün kişisel farklılıklar yanında tüm insanlık için ortak özelliklerle de ilgili olduğuna dikkat çekmektedir. Bu ortak özellik, insanlık tarihinin başlangıcından itibaren yüzlerin birbirini tanıma ve iletişim kurma aracı olarak kullanılmasıyla yakından ilgilidir. Beynin sosyal kavrayışla ilgili bölgeleri, yüzleri tanıma ve yorumlama konusunda uzmanlaşmıştır. Bu da tüm insan-ların yüzleri benzer şekilde algı-lamasına ve yorumlamasına  neden olur. 

Hadislerde yüzün sadece fiziksel bir özellik değil, aynı zamanda sosyal ve duygusal anlamda da önemli bir rolü olduğuna dikkat çekilmektedir. Hadislere göre, insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde yüz ifadesi ve güzellik, samimiyet ve insanî değerler üzeri-ne olumlu etkilerde bulunur. Bütün bunlar değerlendirildiğinde yüzün sosyal fonksiyonu hakkında şunlar söylenebilir.

1. Belirleyicilik: Yüz, bir insanın kimliğinin en belirgin tezahürüdür. Peygamber Efendimiz (asm), yüz ifadelerinin kişilerin duygusal durumları hakkında bilgi verdiğini belirtmiştir.

2. Sadaka ve Güzellik: Güzel bir yüzle birbirimize yaklaşmak ve yüz ifadesiyle insanlara merhamet göstermek teşvik edilmiştir. Gülümsemek, sadaka olarak değerlendirilmiştir.

3. Adalet ve Empati: İnsanlar arası ilişkilerde yüz, karşı tarafın hissettiklerini anlamak ve empati kurmak için önem arz etmektedir. Hadislerde, insanları görünüşlerine göre yargılamamak gerektiği vurgulanmıştır.

4. İnsanî İlişkilerde Önem:      Yüz, insanın sosyal ilişkilerini şekillendirir. Güzel bir yüz ifadesi, sosyal etkileşimleri olumlu yönde etkileyebilir.40

Dipnotlar:

34 https://tigindergisi.com.tr/Ma-kaleler/297703a2-eeb5-4a5f-add5-1b5e10d6e8ab.Pdf 

35 Mesnevî-i Nuriye, s. 117.

36 Müslim, İman, 147.

37 Abese Suresi: 1-2.

38 https://www.frontiersin.org/research-topics/23358/the-interpersonal-effects-of-emotions-the-influence-of-facial-expressions-on-social-interactions 

39 https://link.springer.com/chapter/10.1007/978-81-322-1934-7_6 

40 Süleyman Kösmene, Sünnette gülmek ve gülümsemek, Yeni Asya Gazetesi. 20 Eylül, 2011*Müslim, Birr 144. Ayrıca bk. Tirmizî, Etime 30, Birr 45.

-DEVAMI YARIN-

Okunma Sayısı: 1863
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı