"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Avrupa Birliği ile İslâm birliği mümkün

Sami CEBECİ
26 Aralık 2024, Perşembe
Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, Batılı devletlerle ilişkilerimiz müsbet anlamda devam ediyor.

Birleşmiş Milletlere üyeliğimizin arkasından, 1958 yılında kurulan Avrupa Ekonomik Topluluğuna üyelik müracaatımız, Demokrat Parti döneminde Başbakan Adnan Menderes tarafından 31 Temmuz 1959 tarihinde yapıldı. Bu müracaatımızı, 15 Eylül 1959 tarihinde topluluk kabul etti.

Ancak, araya giren 27 Mayıs 1960 ihtilâli gecikmelere sebep oldu. 12 Eylül 1963 tarihinde yapılan Ankara Anlaşmasıyla süreç yeniden başladı. 01 Ocak 1996 tarihinde Gümrük Birliği anlaşması imzalandı. Nihayet 10 Aralık 1999 tarihinde Helsinki anlaşmasıyla, Avrupa Birliği adını alan bu topluluğa aday ülke statüsünü kazandık.

17 Aralık 2004 tarihinde Avrupa Birliği ile müzakere süreci tekrar başladı. 03 Ekim 2005 itibariyle müzakereler devam etti. 16 fasıl görüşüldü ve sadece bir tanesi geçici olarak kapatıldı. 11 Aralık 2006 tarihinde ek protokolün Kıbrıs’ı da kaplaması dayatması istenildiği için, 8 fasıl hiç açılmamak suretiyle kapatıldı. 13 Mart 2019 yılı itibariyle müzakereler askıya alındı. Her seferinde Türkiye’den birtakım yeni şeyler talep edilmesi ve şartlar ileri sürülmesi, Avrupa Birliği’nin bu konuda isteksiz olduğu izlenimi veriyor.

Türkiye, çeşitli olumsuzluklar ile karşılaşsa bile, Avrupa Birliği’ne girme meselesinde elinden gelenleri yapmaya çalışıyor. Türkiye’den çok yıllar sonra müracaat edenlerin çabuk kabul edilmesi, 65 senedir ülkemizin Avrupa kapısında bekletilmesi, gerçekten çok onur kırıcı bir durum. “Sizi içimize almayacağız.” demiyorlar fakat almamak için de her türlü bahaneyi kullanıyorlar.

Türkiye, NATO’da var, Avrupa Parlamentosunda var, Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı’nda var. Fakat, tam üye sıfatıyla Avrupa Birliği’nde yok. Elbette bunda Türkiye’nin de yapması gereken şeyler mutlaka vardır. Ancak, Almanya başta olmak üzere, diğer bazı büyük devletlerin kendilerine göre hesapları da var. Bununla birlikte Türkiye, büyük bir medeniyet projesi olarak gösterilen Avrupa Birliği’ne girme hedefinden kesinlikle vazgeçmemelidir.

İslâm birliğinin gerçekleştirilmesi meselesine gelince, Avrupa Birliği’ne girmek böyle bir birliği kurmaya engel değildir. Çünkü, dünyanın çeşitli devletleri birden çok fazla birliklerin içinde ve beraber hareket ediyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hem Karadeniz Ekonomik İş Birliği, hem Türk Devletler Teşkilâtı, hem Afrika Yüksek İş Konseyi, hem Avrupa’nın çeşitli birlikleri içinde bulunuyor. Çok yönlü dış politikalar gereği bunlar her devlet için normal karşılanıyor.

Bahsi geçen hakikate binaen, 57 İslâm ülkesinin aralarında kurdukları İslâm İş Birliği Teşkilâtı’nı bir temel taşı yaparak, mutlaka ve en kısa zamanda İslâm birliğini kurmak zorundadırlar. İslâm devletleri çapında ve resmen kurulması icap eden bu birlik kurulmadığı takdirde, her birisi kendi başına kalan İslâm devletleri, Amerika ve İngiltere’nin başını çektiği Batılı devletlerin, İslâm ülkelerinin sahip oldukları petrol ve doğalgaz başta olmak üzere, bütün yeraltı ve yerüstü enerji kaynaklarına çökme projelerine maruz kalacakları gözle görülüyor. Bu hususta fazla akıl yürütmeye gerek yok.

Bahsi geçen bu aç gözlü devletler, doğrudan bu emellerine ulaşmıyorlar. İsrail gibi terörist bir devlet başta olarak, çeşitli isimlerdeki terör çetelerini kendi maksatları için alabildiğine kullanıyorlar. Kırk yıldan beri Türkiye için kullandıkları PKK, PYD, DAEŞ gibi örgütlerin yanında daha bir sürü terör örgütleri ortalıkta dolaşıyor ve onların hesabına çalışıyor.

Bütün elli yedi İslâm devleti bu terör örgütleri dahil, Amerika ve diğer Batılı devletlerin hegemonyasından kurtulmak istiyorsa, yarından tezi yok bir an evvel İslâm birliğini kurmaya başlamalıdır. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girmesinin en kısa yolu da bu birliktir. Çünkü, Batılı devletlerin İslâm dünyası ile kuracakları münasebetler, Türkiye üzerinden olacaktır. Başka türlü ülkemizi 65 senedir kapıda beklettikleri gibi daha çok bekletirler. Bediüzzaman Hazretleri bunun gibi daha birçok hakikatlere dayanarak “Bu zamanın en büyük farz vazifesi İttihad-ı İslâm'dır" diyerek, bir asır öncesinden haber vermektedir. İslâm birliği kuruluncaya kadar da biz bu hakikatleri söylemeye devam edeceğiz.

Okunma Sayısı: 1930
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa Said Kara

    28.12.2024 10:46:28

    Türkiye'nin eleştirilecek noktası var. Başta kemalist sistemden kurtulmak elzem. Ancak AB övgüsü de sırıtıyor. Bir gerçekliği yok. AB menfaat demek.

  • Mustafa Said Kara

    28.12.2024 10:45:25

    Bizi demokrasimiz için değil AB'nin güvenliği için kapıda bekletiyorlar. AB'nin jandarması rolü biçiyorlar Türkiye'ye.

  • Mustafa Said Kara

    28.12.2024 10:44:31

    Ayrıca AB bir güvenlik yapısıdır. Sovyet bloku balkan ülkeleri birliğe alınıyor. Bizden daha mı demokrasileri iyi?

  • Mustafa Said Kara

    28.12.2024 10:43:22

    İbrahim hocam AB'ye engel tek adam rejiminden bahsederken herhalde kemalist sistemi kast ediyorsunuz.

  • Doğukan Pamir

    27.12.2024 15:56:32

    İbrahim kardeşim kısa da olsa güzel yazmışsın. Ben de muhterem yazarımıza soruyorum elini göğsüne koyup cevap versin:günümüz İDARECİLERİNİN yanlışını /yanlışlarını vicdanî olarak köşesinde yazıp tenkidini yapabilir mi? diyelim ki korkusuzca yazdı, çizdi hapse girmeyi göze alabilir mi? Tazminat ödemeyi göze alabilir mi? Hal böyleyken AB bizim kara kaşımıza mı aşık ki bizi alsınlar... Soruyorum Sayın yazarımıza günümüz Türkiyesinde sadece hukuk mevzuunda(diğer icraatlar bir kenara) ortaya konan icraata not vermek istese 10 üzerinden kaç puan verir? Öğrenmek istiyorum bir nur mensubu olarak cevabı bekliyorum muhterem Sami beyden....

  • İbrahim Ersoylu

    26.12.2024 20:58:14

    Yazar abimiz Türkiye’nin AB’ye girememesi meselesinde madalyonun bir yüzüne ışık tuttu. madalyonun öbür yüzüne de bakmak lazım değil mi? Demokrasiyi, insan hak ve hürriyetlerini çiğneyip farklı düşünceleri seslendirenleri tutuklayan, muhalifleri yargı sopasıyla baskı altına alan, Meclisi etkisizleştirip yargıyı siyasallaştıran, denge ve denetleme mekanizmaları devre dışı bırakan, her şeye tek başına karar vererek yanlış kararlarla ülkesini derin bir ahlakî ve ekonomik krize sürükleyen tek adam rejimiyle yönetilen bir ülkeyi AB’ye nasıl alsınlar?

  • Doğukan Pamir

    26.12.2024 20:13:52

    Mehmet Said kara isimli yorumcu kardeşime: 1)Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum Cumhuriyet Bayramı mesajında " Kuruluşumuz 21. yüzyılda Erdoğan liderliğinde yeni bir aşamaya geçti. Atatürk'ün pratiği ve vizyonu olan ülke liderliği, Erdoğan ile ihya oldu" dedi. 2)Cumhurbaşkanı da "eğer atatürk 10 yıl daha yaşasaydı Türkiye kim bilir(terakide) ne halde olurdu" dedi. 3)Nihat Zeybekci, “Biraz daha zorlarsanız, Rahmetli Atatürk’ün arkasına sığınırlar(cehape'yi kast ediyor) , laiklikten bahsederler. Ama şunu net bir şekilde söylüyorum: Eğer Atatürk bugün hayatta olsaydı, CHP’ye üye bile yapmazlardı. Atatürk’ün üye olacağı tek yer AK Parti olurdu” diye konuştu Not:doğru söylüyorlar, kemalizm'in ve kamal atatürk'ün en çok sevdirildiği ve kalplere yerleştirildiği,dini faaliyet gösteren bir çok STK'nın, seküler kesimin Kemalizmede kenetlenmesine vesile olduğu bir dönem olmuştur akepe iktidarında. Soru :Kim ihya etmiştir Kemalizm mi?

  • Mustafa Said Kara

    26.12.2024 13:58:34

    Avrupa da krallar hala yaşamaktadır. Krallar, kraliçeler, prensler Avrupa da yaşıyor. Bize gelince osmanlıyı çöpe atmamızı istiyorlar.

  • Mustafa Said Kara

    26.12.2024 13:57:15

    İbrahim Bayhan bey de tek adam rejiminden bahsederken kemalizmi kastettiği çok açıktır.

  • Mustafa Said Kara

    26.12.2024 13:56:01

    Türkiye Cumhuriyeti bu ülkenin müslümanları tarafından kurulmuştur. Ancak kemalistler zorla el koymuşlardır. Bir asır geçmiştir. Artık bu zorbalık bitmelidir. Bu ülkede müslümanların kanunları ile yapılan bir anayasa yapılmalıdır.

  • Mustafa Said Kara

    26.12.2024 13:53:50

    Biz şu anki iktidara bakarak siyasal islamcıları suçlu görebiliriz. Ancak temel yapısal sorun kemalist sistemdir. Kemalist sistemi söküp atmadıktan sonra iktidara kim gelirse gelsin Türkiye azınlık kemalist ideolojisinin etkisinden kurtulamaz.

  • Mustafa Said Kara

    26.12.2024 13:52:15

    Eşit, adil, liyakatli bir anayasa yapmamız lazım. Bu anayasayı yapmakniçin de ilk şart kemalist sistemin terk edilmesidir.

  • Mustafa Said Kara

    26.12.2024 13:51:34

    Türkiye AB ye girecekse bu Kemalizmden kurtulmadıkça mümkün değildir. Kemalist sistem ile AB ye uyum mümkün olmaz.

  • Mustafa Said Kara

    26.12.2024 13:50:39

    Çok güzel bir yazı. Sami abi bu konuları devam ettirmelisiniz.

  • İbrahim bayhan

    26.12.2024 11:23:56

    Türkiye olumsuzluklara rağmen Avrupa birliğine girmeye çalışıyor. ifadesi yanlış bir ifade. Çünkü tek adam düzenine kurulu bir sistemi Avrupa niye içine alsın. Ayrıca, sivil bir anayasa yapamamış birilerini niye içine alsın. değiştirilemez kanunlar üzerine kurulu bir yapıyı neden içine alsın. Bence türkiye olarak önce bu sayılanlarda bir düzenleme yapılmalı, yani kendisine düşen ödevi yerine getirmeli ondan sonra bizi niye lamıyorlar kısmına gelmemiz lazım.

  • Hüseyin İlhan

    26.12.2024 11:18:49

    Allah razı olsun ağabeyimziden.Aziz üstadımızın 'ittihad-ı islam birliği,en büyük farz olarak nitelemesi islam ülke idarecilerinin hayatlarında şevk ve ahireti kurtarma için fırsattır. Ancaaak İİT başkanılğı yapmış E.İhsanoğlu'na verilen 'KUDÜS'E ÜSTÜN HİZMET NİŞANI,neden,niçin ve kimler tarafından verildiğinin iyi bilinmesi ve kıyas oalrakta birine YAHUDİ CESARET ÖDÜLÜ neden,niçin ve hangi gaye,emellerinin gerçekleştirilmesi için verildiğinin iyi tahlili ve idraki gerekiyooor. AB'ne girmek için şar koşulan taleplerin esasen hak-hukuk-adalet ve demokrasi bablı olanları milletimiz ve ülkemiz için AB ne girmemiş olsakta şarttır.

  • Pelin Kurukahveci

    26.12.2024 00:17:43

    O halde bizim islam dünyası ile AB benzeri bir birlik planı kurmamız elzem. Ve dediğiniz gibi olur işte o zaman AB bizimle dost olmaya koşacaktır.

  • Pelin Kurukahveci

    26.12.2024 00:16:37

    Şu çok açık, AB ne Türkiye'yi birliğe alır ne de reddeder. Kapısında bekletmeye devam eder. Türkiye AB'nin sınır karakoludur. Kaybetmeyi göze alamaz. İçine de almaz.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı