"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Devlet camiinde namaz caiz mi?

Ahmet BATTAL
26 Aralık 2024, Perşembe
Pazar günü misafirleri de gezdirmek maksadıyla Ankara Beştepe’de Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin dibindeki Millet Kütüphanesi’ni ve Millet Camii’ni ziyaret ettik.

Bildiğiniz üzere bu alan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, cami ve kütüphaneyi barındıran üç ana parsel ve yapılarından oluşuyor. 

Gözlemlerimizi bazı yakın dostlarımızla da paylaştık ve teyit ettiler. Bu sebeple yazma cesareti bulduk. İlgilileri ne kadar dikkate alır bilinmez, ama biz hak namına yazmakla mükellefiz. Gerisi bizim meselemiz değil. 

***

Bu Külliye bütün unsurlarıyla ve zaman içinde yayılmacı tarzıyla gerçek bir plansızlık ve hatta bir gecekondu yapılaşma örneği.

Zira Külliye’nin Başbakanlık Binası olarak ilk planlanan şekli ile bugünkü camili kütüphaneli yayılmış biçimi arasında rivayete göre en az üç dört proje değişikliği var. Özetle bu heybetli alan bir kurumsallık değil, kişisellik ve durumsallık ürünü.

O kadar ki Külliye’nin kapı girişleri ve ziyaretçilere ve resmî görevlilere gereksiz eziyet veren güvenlik sistemi dahi gecekonduca. Başta açık olarak planlanmış olan üç dört şeritli dış bağlantı yollarına barakalar ve bariyerler konularak sonradan ve dolayısıyla gecekondu tarzıyla bir güvenlik sistemi oluşturulmuş durumda. 

Daha önce de yazmıştık. Linki:

https://www.yeniasya.com.tr/ahmet-battal/cumhurbaskanligini-bat-cik-tan-cikarmak_461295

***

Millet Kütüphanesi zevkli bir mimariye sahip ihtişamlı bir bina. Ana salonun kubbe içine yazılmış olan ayet meali her şeyi tamamlamış ve çok yakışmış.

Kitap kaynağı olarak “yeterli” değil ama bu çok da önemli değil. Zira e-kitap çağında fizikî kaynakların fazlaca bir hükmünün kalmaması da lazım. Zaten gerçek bir “araştırma kütüphanesi” olarak hizmet vermiyor. Kütüphanenin müdavimlerinin çoğu üniversiteye hazırlık ya da üniversite öğrencileri. Nadir Eserler Kütüphanesi bölümü bile lisans öğrencileri ile tıklım tıklım dolu. 

Sebebi açık. Öğrenciler bedava su-çorba, çay-kahve ve sıcak mekân hatırına hem sosyalleşmek ve hem de biraz ders çalışmak için buraya rağbet ediyorlar.

Öğrencilerin ellerindeki kitapların belki de sadece yüzde biri raflardan alınıp okunan ve istifade edilen kitaplar durumunda. Gerisi kendi kitapları. Böyle kullanılan bir mekâna kütüphane değil de “ders çalışma kafesi” ya da “okuma salonu” demek daha doğru olur. Zira bu haliyle bir popüler siyaset ve propaganda merkezi olarak hizmet sunuyor. 

Gerçi bu da bir kamu hizmetidir ama sadece bu işe yarayacaksa “bu ihtişam abartısına ve bu kadar personel israfına gerek var mıydı” diye de sormak lâzım. 

Bir de şunu sormak lâzım: Acaba kütüphanede Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştiren ve Türkiye’nin diğer birçok kütüphanesinde bulunan muhalif kitaplar da var mı? Yoksa neden yok?

Muhafazakâr dostlarımız buna ne der?

***

Akşam namazı için kütüphaneden yan parseldeki Millet Camii’ne geçmek istedik. Sorduk. “Buradan çıkın oradan girin” dediler ve on dakikalık yaya yolunu gösterdiler. Ancak hava yağmurluydu. Üstü kapalı bir yürüme yolu yok. Biz de mecburen Kütüphane otoparkındaki aracımıza binip kampüs dışına çıktık ve caminin otoparkına girmek üzere yaklaşık üç kilometrelik bir manevra ile Millet Camii’ne gittik. 

Ancak cami tarafının –ki aynı zamanda Külliye’nin ana girişi de o tarafta- girişindeki görevlilerden biri girişteki bariyerleri açmadı ve “nereye gidiyorsunuz” dedi. “Camiye gidiyoruz” deyince de “araçla giremezsiniz, caminin otoparkı bugün kapalı” dedi. “Nasıl yapacağız” diye sorunca da Millet Kütüphanesi’ne gidin, otoparka aracınızı park edin ve içerideki yaya geçişinden camiye gelin” dedi. 

Canımız sıkıldı ama “demek nasibimiz bu camide değilmiş” dedik ve “biz zaten şimdi oradan geldik” demeden yolumuzu civardaki başka bir camiye çevirdik. 

Görevli pek soğuktu. “Nereden çıktı şimdi bunlar” havasındaydı. Havanın soğukluğuna yorduk. 

Pazar günü otoparkı kapatılan bu cami nereye bağlı? Diyanet İşleri Başkanlığı ve Ankara Müftülüğü bu işlere ne kadar yakın ya da uzak bilemiyoruz. Bu yüzden başlık soru işareti taşıyor.

Okunma Sayısı: 1068
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    26.12.2024 11:07:16

    Niyet hayır akıbet hayır olur der büyükler.Amma bu yapı 'resmi gecekondu,baştan hayırla başlamadı.Zira işin başında gerçek dışılık hakim idi. Önce başbakanlık konutu denilerek duyurulan,sonra ise Cumhur başkanlığı Konutu denilince itirazlar karşılığı C.Başkanlığı Sarayı ve bilahere Külliye denilen yerin başta maliyeti,plansız ve bir otomobil fabrikası kadar maliyet,10000 işçinin maliyetinden daha masraflı hasılı her salisesi millete külfet olan israf fabrikasıdır.

  • Savaş

    26.12.2024 01:05:44

    Vakit haricinde caminin kapısı kilitlenir mi? Daha neler göreceğiz

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı