"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

AKP’nin aşındırdığı değerler araştırması

Ahmet BATTAL
27 Ocak 2025, Pazartesi
AKP’nin kurucularından ve İçişleri Bakanlarından Prof. Dr. Beşir Atalay’ın başında olduğu Ankara Sosyal Bilimler Vakfı, “Türkiye’de Kimlikler: Din Ekonomi ve Siyaset” üst başlıklı “2024 Değerler Araştırması”nın sonuç raporunu web sayfasından yayınladı.

Merak edenler için linki: https://www.sosyalbilimlervakfi.org/wp-content/uploads/2024/10/TURKIYEDE-KIMLIKLER-DIN-EKONOMI-VE-SIYASET-V2.pdf

Beşir Atalay, Ömer Demir, İbrahim Dalmış, A. Ömer Toprak ve Cem Eğerci’nin hazırladığı 244 sayfalık araştırma raporunda ilginç sonuçlar var.

5618 kişiyle yapılan anket sonuçlarının manşeti bizce şu: Türkiye’de muhafazakârlar modern kesimlere göre daha anti demokrat eğilimlere sahipler.

Ankette verilen özelliklerin kimlik olarak kabul edilme yaygınlığı ilginç (s.34):

Çevreci %93,1, İnançlı %91,8, Milliyetçi %85,5, Cumhuriyetçi %82,3 Demokrat %76,8, Ulusalcı %73,5, Atatürkçü %70,9, Dindar %69,7, İslamcı %66,5, Muhafazakâr %58,7, Sosyal demokrat %55,4, Kemalist %35,7, Sağcı %28,3, Solcu %16,2.

Anlaşılıyor ki milletin kafası karışık. “Atatürkçüyüm” diyenler %70’e ulaşmış(!) ama “Kemalist’im” diyenler ancak bunun yarısı kadar.

Yine anlaşılıyor ki memlekette sağcı-solcu kalmamış. Demek, bu tasnifi siyasetçinin de terk etmesi şart.

Bazı önemli noktalar:

1. “Bazı insanlar iyi bir ülke yönetimi için geniş yetkilerle donatılmış bir liderin önemli olduğunu, bazıları da kurumların güçlü olmasının daha önemli olduğunu düşünmektedir. Siz hangi görüşe daha yakınsınız?” sorusunda, modern kesimlerin %48’i “lider” ve yine %48’i “kurumlar” derken muhafazakârların %63’ü lideri, %33’ü ise kurumları tercih etmiş.

Araştırmacılar bu rakamlardan nazikçe şu sonucu çıkarmış:

“Ancak, muhafazakâr kitlenin otoriteryen eğiliminin yüksek olmasının bir sonucu olarak kurumlara kıyasla lideri daha somut bir otorite figürü olarak tercih ettiği de düşünülebilir.” Biz buna “tek adamcılık muhafazakârların kârıdır” diyebiliriz!

2. “Demokrasi en ideal sistemdir” görüşünü benimseme oranı modern kesimlerde %76 iken muhafazakârlarda %68’de kalmış. Yeni Asya’nın işi büyük, yolu uzun…

3. “Temel hak ve özgürlükler mi, toplumsal refah mı?” sorusunda modern kesimdekilerin %41’i özgürlüklerden yana ve %52’si refahtan yana tercih kullanmışken muhafazakârların %34’ü özgürlükleri ve %58’i ise refahı öne çıkarmış.

İnsanın “vah başıma gelenler…” diyerek dizini dövesi geliyor. Demek, “ekmek mi hürriyet mi önce gelir” sorusunda doğru cevabın hürriyet olduğunu, “hürriyetini kaybedenin ekmek tercihini bile kaybedeceğini”, “hürriyeti elde edenin dilediği cinsten ekmeği de bulacağını” bu toplumun anlaması için her ferdin bir fırın ekmek yemesi lâzım!

4. “Başarı için torpil gerekir” görüşüne modern kesimdekilerin %65’i katılırken muhafazakârların da %59’u iştirak etmiş. Nisbetin muhafazakârlarda azalmasının sebebi, bazı muhafazakârların yirmi senedir ballı parmaklara sahip olması olmasın…

5. Ahlâklı olmak için dindarlığı gerekli görmeyenlerin oranı eğitim düzeyi yükseldikçe artıyor.

6. Modern kimliğin zayıf olduğu kesimde devletin laik olması gerektiği fikrine katılanlar ile katılmayanların oranları neredeyse eşit olduğu halde, bu kimliğin en güçlü olduğu grupta laiklik taraftarlarının oranı %89’a çıkıyor.

7. Muhafazakâr kimliğin devletin laikliği konusundaki görüşe etkisi modern kimliğin etkisi ile ters yönde. Ama muhafazakâr fertlerde de devletin laik olması gerektiği görüşü baskın. Muhafazakâr kimliği zayıf olanların %94’ü laiklik taraftarı iken, bu kimliği güçlü olanların %72’si devletin laik olması gerektiğini düşünüyor.

8. “Dini daha iyi anlayabilmek, yaşamak ve hissetmek için güvenilir bir cemaate veya tarikata bağlı olmakönemlidir” görüşüne katılanlar %13 iken katılmayanlar %84!

Unutmayalım ki Ömer Çaha ve ekibinin 2011’de ANDY-AR Sosyal Araştırmalar Merkezinde yaptığı “Türk Toplumunda Cemaat Algısı Araştırması”nda toplumun yaklaşık % 17’si cemaatlerden nefret ettiğini ve karşı olduğunu, % 31’i tasvip etmediğini, ama karşı da olmadığını, %24’ü olumlu bulduğunu ve %11’i de çok olumlu bulup desteklediğini belirtmişti. Yani on yılda %35’ten %11’e!

9. Yaşlı grupta gelecekte dinin etkisinin artacağını düşünenler %42, azalacağını düşünenler %35. Gençlerin ise tam yarısı gelecekte dinin etkisinin zayıflayacağını düşünüyor! Nasıl düştük bu hale?

10. Toplumun %63’ü Türkiye’de mahkemelerin bağımsız ve tarafsız şekilde karar verdiğini düşünmüyor.

Mahkemelere tam güvenenlerin oranı %29.

Ve mahkemelere güvenmeyenlerin oranı eğitim seviyesi yükseldikçe artıyor.

Sonra diyoruz ki “neden gençlerimiz kaçıyor?”

Cevap net!

Okunma Sayısı: 1080
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İbrahim FİŞEK

    27.1.2025 14:16:34

    Battal hocam bu yazdıklarımız biz Nur talebelerine bir şey katmadığı gibi, nurculuğun dellalı olmak üzere yayın hayatına başlayan gazetemizi okuyan herhangibirine sadece siyasi etki bırakır diye düşünüyorum. Biz siyaseten ancak Demokratlar notta-i istinad için yazı yazsak daha iyi olur diye düşünüyorum

  • Doğukan Pamir

    27.1.2025 11:58:12

    Zirveye çıkardığı konuları da yazsaydınız ya :mesela, hırsızlık, rüşvet, yandaşlık, istibdat, yalan, zina, faiz, adaleti rafa kaldırmak, İslamı ikballerine basamak, tükürdüklerini yalamak, İsrail ve abd dostluğu, Arap baharı, bop başkanlığı, torpil, liyakatsizlik, hürriyeti zincire vurma vs vs vs...

  • Said Yazar

    27.1.2025 10:54:08

    Tebrikler harika bir yazı olmuş

  • Nahit Topaloğlu

    27.1.2025 10:37:17

    Ortaya çıkan fotoğraf güzel olmasa da anket de, maddelere kısa yorumlarınız da pek güzel. Tebrik ederim Battal kardeşim. Fî emânillah

  • süleyman ALIÇ

    27.1.2025 09:57:58

    Teşekkürler Ahmet hocam Bu asil milletin nereden nereye sürüklendiğini bir araştırmanın sonuçlarını aktararak köşenize taşımışsınız. Ne kadar üzücü bir durum, bu asil milletin evlatları çok büyük bir değer kaybetmiş ve etmeye de devam ediyor inşallah en kısa zamanda bu durum tam tersine döner gençlerimiz imanıyla, Ahlakıyla, Adalatiyle huzur ve saadet içinde yaşar hale gelirler.

  • Hüseyin İlhan

    27.1.2025 09:19:15

    Aşındırmadığı var mı ki.Maddi ve manevi olarak her alanda tahrip ve yıkım iktidarı bunlar. 28 Şubat zalimlerini ortak olarak yanına alıp,yıllarca ağabey ve dava arkadaşım dediklerine dahi zulmeden bir zihniyet var ülkede. Mülkiyet hakkı hem dinimiz hem de beşeri hukukun teminatı altında amma bunu dahi katleden bir iktidar var başta. 23 Yıldır tek başına iktidar olduk diye övünenlerin bugünkü tablodan yüzleri kızarır mı sanmam.

  • Eda Gül Beyaz

    27.1.2025 07:33:18

    Dindarlar torpile daha az önem vermiş ama siz buna inanmamayı tercih etmişsiniz sayın hocam. Verileri taraflı olarak değerlendirdiğiniz anlaşılıyor.

  • Hasan S

    27.1.2025 05:23:31

    Adaletin olmadığı fikri artıkça kaçış hızlanır. Felaketler artar ,herkes kendi adaletini arar ve kaos, anarşi hortlar Allah muhafaza

  • Necati

    27.1.2025 01:19:24

    Yeni Asya olarak, tüm imkanlar seferber edilerek demokrasi, hürriyet, adalet gibi konularda Risale-i Nur çerçevesinde programlar yapılmalıdır. İslamiyet'in malı olan bu değerleri inkar eder, yada çok yanlış tevil eder duruma düşürülmüş olan Müslümanlar, istibdat ve zulmü, zalim ve diktatörleri desteklemeye devam edecekler.

  • Salih baş

    27.1.2025 00:48:03

    Kaçarlarsa kaçsınlar kalan sağlar bizimdir

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı