Facebook, WhatsApp ve Instagram’ın sahibi Mark Zuckerberg, Amazon’un sahibi Jeff Bezos ve Tesla’nın sahibi Elon Musk; bu 3 milyarderin Trump’la ortak hareket edeceği ve en sadık dostları olacağı konusunda dünya kamuoyu hemfikir.

Bu üç milyarderin yönettiği para miktarı; 874 milyar $ gibi büyük bir rakam. Kişisel servetleri (Jeff Bezos; 237 milyar $, Mark Zucerberg; 211 milyar $ ve 5 Kasım seçimlerinde direk Trump’la hareket eden Elon Musk’ın ise 426 milyar $ ) ile zengin ve tüccar kimliği olan başkan Trump’ın emrinde olacağı kanaati yaygın.

Zenginler kulübü üyeleri, Trump’ın başkanlık seremonide ön planda olacaklar. Bundan sonraki süreçte ise Musk başta olmak üzere, danışman gibi hareket edeceklerini şimdiden söylemek mümkün. Başkan Trump, ilk iş olarak Kanada ve Grönland’ın ABD’ye katılma işi ile uğraşacak gibi. Sonrasında ise Çin ile olan ticarî işler ve Asya-Pasifik gelecek.

Trump tüccar kimliği ile büyük başarı sağlamış, otelleri ve gelir getiren gayrimenkulleri olan biri. Burada asıl tartışılması gerekenin “Great Amerika” ile kast edilen yeni değişim rüzgârı ne olacak. ABD’yi dünyanın en büyük taciri yapma peşinde olan ve bu yüzden dünya jandarmalığına pek hoş bakmayan yapısı, bu değişimi tetiklerken, Pentagon ile sıkça sürtüşmelerini görebiliriz. Fikir ayrılıkları devam ediyor.

Çin’in dengeleri değiştirmeye aday olmasından rahatsızlık duyan Trump’ın nasıl bir tavır takınacağı merak konusu. ABD’nin iç politik dengelerini bu üçlünün ticarî aklından yararlanarak yapması ABD’yi seviye atlatabilir. Dijital dönüşüm ve yapay zekânın sınırlarını zorlayan teknoloji transferinde içe kapanan bir yapı beklenebilir. Dış pazarda Çin ile olan ilişkilerde yapay zekâ teknolojisinin transferine bazı kotalar koyacağını söyleyebiliriz.

Dünya piyasalarında önceki dönemlerde ilaç, gıda, silah şirketleri senatörler üzerinde kulis yaparlar bu da ABD’nin dünya ekonomisine bakışını yansıtırdı. Trump’la birlikte bilgi teknolojisi üreten yapay zekâ destekli şirketlerin, ABD yönetiminde direksiyonda olacağını söylemek mümkün.

Yakın planda, “Smart City” olarak da ifade edilen akıllı şehirlerin kurulması planlanıyor (akıllı evler artık demode kabul ediliyor). Bu, zamanın daha hızlı akışına aşina olan iş ve çalışma hayatına uyum sağlayan, yapay zekâ destekli bir nesli hazırlıyor. Dünyanın bir yerinde kağnı ile yol kat edenler varken “yeni dünya düzeninde”, zamanı genişleten, ses hızını aşan jetleri ile işe giden yeni bir nesil yolda. Zamanın ve mekânın fizikî sınırların aşılabileceğini, zamanın genişlemesi ile birlikte mekânın değişiminin çok hızlı akacağı hayat stilini yine bu dönemde görebiliriz.

Bu yüzden ABD’de yeni dönemde zenginler oligarşisinin yönetimi doğrudan etkilemesinden, çekiniliyor. Bu yaklaşım dijitalleşen ve globalleşen dünyada beklenmeyen hızlarda değişiklikler yaşanmasının önünü açabilir. Demokrasinin tesisinde para ve nüfuzun etkisi görülecek gibi, yaşadığımız olaylar bunu destekliyor. Musk’ın bir X paylaşımı İngiltere başbakanı Keir Starmer’i ve Almanya’nın AFD Partisi için atılan X paylaşımı ise başbakan Olaf Scholz’u ciddi sıkıntıya sokmuştu. Zenginliğin devlet gücü ile kesiştiği yönetim şekline ve bu tarz gelişmelere sıkça rastlayacağımız bir döneme yelken açıyoruz.