"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hadis yazma faaliyeti ve Kur’ân bize yeter mi?

İbrahim Günaydın
04 Mart 2025, Salı
Hadisler Nasıl Kaydedildi?

Sahabe asrında Kur’ân gibi hadisler de hem yazılma ve hem de ezber yoluyla korunmaya başlandı. Kur’ân nâzil olunurken Peygamberimiz (asm): “Bana soru sormayın Kur’an size yeter! demedi. Tam aksine Kur’an’da olan ve olmayan bütün konularda sorulan sorulara cevap verdi. Hem ayetleri açıkladı, hem de helâl haram ve ibadetle ilgili hususları anlattı ve izah etti. Ayetler ile ilgili soruları cevapladı. Şu ve benzeri ayetler bunu açıkça gözler önüne sermektedir:

“O Allah ki, ümmîlere kendi içlerinden, onlara ayetleri okuyacak, onları her türlü günah kirlerinden temizleyip arındıracak, onlara kitâbı ve hikmeti öğretecek bir peygamber göndermiştir. Oysa onlar, daha önce apaçık bir şaşkınlık ve sapıklık içindeydiler.” 1 

 Bu ayette “okumayı öğretmekten” maksat, Peygamberimizin (asm) ayetleri izah etmesi ve açıklamasıdır ki, buna da “sünnet” denir.

Demek ki, Arapça bilen Sahabe bile tek başına bazı ayetlerin ifade ettiği hükmü anlamayabiliyordu. Böylece Resûlullah (Sünnet) da İslâm’ı sadece Kur’ân’la sınırlandırmamıştır.

Hem ayetler ve hem de hadisler, birbirlerinden ayrılması mümkün olmayan “Kur’an ve sünnete” dikkat çekmişlerdir.  Cenab-ı Allah Kur’ân’da;  Peygamberimizin (asm) güzel ahlâkına vurgu yapıyor ve “Habîbim gibi doğru güzel ahlaklı olun” diyor.

Peygamberimiz (asm): “Benim sünnetime sarılıp ittibâ eden kurtulur ve Cennete girer.” derken, başka bir hadiste de: “Benden gördüğünüz gibi namaz kılın.” buyurmuştur. İrhâsât ve mu’cize diliyle; dağ, taş, ağaç, kurt, ceylan ve deve onu tanıyor ve tanıtıyor.

Semâvî kitaplar ondan bahsetmiş ve onun geleceğini müjdelemişler. Çünkü o zât (asm) güneş gibi cahiliye karanlığını yok etti. Çünkü O (asm); diri diri kızlarını gömen vahşî insanları örnek insanlar hâline getirdi.  Kalpleri ve gönülleri huzur ve saadete kavuşturdu. İki dünyada da mutlu ve huzurlu olmanın formüllerini öğretti.

İşte böyle şefkatli, merhametli ve bütün güzel huyları cem eden bir Nebînin sünnetine daha fazla sarılmamız gerekmez mi?

“Evet, [Resûl-i Ekrem (asm)] pek büyük bir emirden haber veriyor, hilkat-i âlemin acîb muammâsını açıyor, kâinatın sırr-ı hikmetine dâir tılsımı açıyor. Felsefe ve fenn-i hikmetin, nev-i beşere, ‘Siz kimlersiniz? Nereden geliyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz?’ diye îrâd ettiği, akılları acz ve hayrette bırakan üç suale cevap veriyor.” 2 

İman, istikâmet, ihlas, tahkik, Kur’ân, sünnet ve Sahabe üzere kalınız.

Dipnotlar:

1- Cuma Suresi: 2. 

2- Mesnevî-i Nuriye, s. 23

Okunma Sayısı: 223
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı