"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Zeynep Hanımın dinmeyen gözyaşları

Misbah ERATİLLA
04 Mart 2025, Salı
Recep Unaz, Bediüzzaman’ı ilk defa ziyaret ederek ellerinden öper. Antalya’ya gideceğini, bir hizmetin olup olmadığını sorar.

Bediüzzaman: “Elmalı’da talebem Zeynep Hanım var, ona benden çok selam söyle, merak etmesin duama dâhildir” diyerek ona selamını götürmesini söyler. Recep ağabey, mevsim kış olduğundan birkaç gün sonra yola çıkar, Antalya’ya gider. Antalya’dan Elmalı’ya gidecek birisini arar, ama kimseyi bulamaz. “Şartlar ne olursa olsun, Zeynep Hanıma Bediüzzaman’ın selamını götüreceğim.” diye kendi kendine söylenir. Recep ağabey, garaja vardığında, Pazar günleri Elmalı’ya arabaların çalışmadığını öğrenir. 

Garajda çaresizce beklerken biri: “Elmalı’ya Pazar günü minibüs yoktu ama şansına bir minibüs gitmek için hazırlanıyormuş” der. Bir müddet sonra bir minibüs gelir. Recep ağabey, hemen minibüse biner ve Elmalı’ya doğru yola çıkar. Minibüs Elmalı’ya varınca nereye gideceğini bilmeden bir müddet olduğu yerde kalır. Elmalı ona yabancı bir yer olduğundan kimseyi tanımaz, etrafına bakar durur. Bir müddet sonra bir adam yanına yaklaşır: “Seni tanıyorum” der. Recep Ağabey adamı hatırlamadığını söyler. Adam: “Antalya’da seninle görüştüm.” deyince Recep Ağabey; “Zeynep Hanımı görmek istiyorum.” der. Adam: “Burada değil Finike’de.” deyince hemen Finike’ye giden minibüs garajına gider, bilet alır.  Minibüs Finike’ye hareket etmek üzereyken, o adam aniden bir daha belirir; “Zeynep hanımların bir cenazeleri varmış. Belki kendileri de buradadır.” deyince Recep ağabey, bileti iptal eder.

Recep ağabey, taziye evine gider ve Zeynep Hanımı bulur. Elini öpmek isteyince elini çarşafına sararak öpmesine izin verir. Zeynep Hanım yaşlı biridir. Zeynep Hanım, kızının vefat haberini alınca hemen Elmalı’ya gelmiş. Recep ağabey, bir müddet etrafına bakındıktan sonra Zeynep Hanımın kulağına eğilmiş; “Sana ne mutlu, Üstad Bediüzzaman’dan sana selam getirdim. Zeynep Hanıma selam söyle merak etmesin. Duama dahildir dedi” demiş.

Bediüzzaman uzaklardan yüreği kan ağlayan Zeynep Hanıma teselli ve müjdeli haber göndererek karanlık dünyasını aydınlatmıştı. Bir ejderha ağzı olan kabir kapısı birden bir gül bahçesine dönüşmüştü. O haberden önce durmadan ağlayan Zeynep Hanımın, bir anda ağlaması kesilmiş ve bir daha hiç ağlamamıştı. Bu durumu gören torunları Recep ağabeye:  

“Sen ona ne dedin de ninemiz ağlamayı kesti? Şimdiye kadar ninemizin ağlamasını kimse kesemiyordu” diye söylemişler. Torunlar sonraki günlerde durumu öğrenince Bediüzzaman’ın manevî yönünü daha iyi anlamış olduklarını ifade etmişler.

Recep Ağabey, akşama doğru görevini yerine getirmenin huzuruyla cenazeyi getiren arabayla Antalya’ya geri dönmüş.

Kaynak: 

Necmeddin Şahiner, Son Şahitler-4, s. 321,323.

Okunma Sayısı: 308
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı