"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bediüzzaman’ın vefalı talebesi Seyyid Mehmet Şefik Arvasî

Misbah ERATİLLA
23 Mart 2025, Pazar
Bediüzzaman’ın ilk talebelerinden Seyyid Mehmet Şefik Arvasî, Van’daki Horhor Medresesi’nde ondan ders aldı ve talebelik yaptı.

Gerek Horhor’da gerekse öncesinde aldığı ders ve eğitimle Arapça’ya hâkimdi. Önemli tercüme eserler meydana getirdi. Mehmet Şefik, Horhor Medresesi’nde ders alırken, henüz 1. Dünya Savaşı başlamamıştı. Bediüzzaman; “maddî ve manevî” büyük zelzelenin yaklaştığını haber verirken; Mehmet Şefik buna şahitlik yaptı; “Evet, Üstadımız mükerreren 1. Harb-i Umumîden evvel çok defa bize ulûm-ı Arabiyeyi ders verdiği zaman bize kat’î bir tarzda “Büyük ve umumî bir zelzele yaklaşıyor, hazırlanınız. O zaman herkes benim gibi mücerretlere gıpta edecek” diye söylüyordu. Bir zaman sonra, onun mükerreren verdiği haber aynen çıktı” dedi. 

Seyyid Şefik, Horhor Medresesi eğitiminden sonra İstanbul’a yerleşti. Fatih Medresesi’nin Sahn (kubbe altı) bölümü için yapılan imtihana girdi. Bu imtihana toplam sekiz yüz kişi müracaatta bulundu. İmtihana girenlerden sekiz kişi başarılı oldu. Mehmet Şefik bu sekiz kişi arasına imtihanı kazandı. 

Yaşanan büyük felâketlerden sonra da Mehmet Şefik ile Bediüzzaman arasındaki bağ hiç kopmadı ve talebeliği de devam etti. 

Mehmed Şefik Arvasî tâkibâta uğradı ve hapis yattı. 1943 yılında tutuklandı. Tutuklandığı zaman İstanbul’da bulunuyordu. Kırk bir gün İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutuldu. Sonra Denizli’ye nakledildi. Denizli Hapishanesi’nde Bediüzzaman ile birlikte dokuz ay tutuklu kaldı. Bu sürenin sonunda beraat kararı verildi. Soyadı Kanunu çıkınca Arvasî soyadını almak istedi ancak, nüfus memuru Arvasî  yerine Eryuvası diye yazınca bu soyadını kullandı.  

Risale-i Nurda ismi sıkça zikredilen Seyyid Şefik Arvasî, Bediüzzaman’a değişik vesilelerle mektup yazdı. Risale-i Nurdan Otuz Üçüncü Söz eline geçince Bediüzzaman’a hitaben; “Şifahane-i kalbinizden tulû eden ‘Otuz Üçüncü Söz’ünüzle otuz üç cihetten marîz olan kalb-i mecruhumuzu tedavi buyurmanızı bilhassa istirham eylerim” diye duygularını dile getirdi. 

Bir ara irtibatın koptuğu bir zaman, Bediüzzaman bir mektubunda; “Hapishanede, Risale-i Nur’un son kâtibi kahraman Şefik acaba sağ mıdır? Nerededir? Merak ediyorum. Halil İbrahim’den sorunuz.”1  diye yazar.  

Ayrıca Risale-i Nur’un ilk eseri İşaratü’l-İcaz’ın muhatabı ve kâtiplerinden olup Bediüzzaman’ın yazdığı Şemme Risalesine bir takrizi (önsöz)ü vardır. 

Seyyid Mehmet Şefik İstanbul’da bulunduğu uzun zaman zarfında İstanbul Müftülüğü Mushafları Tedkik Heyeti Reisliği, Sultan Ahmed Camii Başimamlığı, Eyüp Camii’nde vaizlik gibi hizmetlerde bulundu. Sultan Ahmet Camii Başimamlığını vefatına kadar devam ettirdi. Kaleme aldığı, “Peygamber Efendimizden Hutbeler ve Sohbetler” adlı eseri neşredildi ve çok sayıda talebe yetiştirdi. 

Vefatından altı ay önce doktor olan oğlu trafik kazasında vefat edince büyük bir metanet ve tevekkül örneği sergiledi. Van’ın Müküs, bugünkü adıyla Bahçesaray ilçesinin Arvas köyünde 1884 tarihinde doğdu. 13 Mart 1970 tarihinde İstanbul’da vefat etti.  

Kaynak: 

Emirdağ lahikası-sayfa-325 

1- Kastamonu L. 93

Okunma Sayısı: 822
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • İhsan Pilatin

    23.3.2025 10:11:01

    Allah razı olsun, Hocam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı