Silah ve İlaç sanayi dışında yeni trend Akıllı şehirler kurmak, çünkü dünya jet sosyetesi yatırımlarını buraya yöneltmiş durumda.
Evangelistlerin kıyametin kopmasına az bir süre kaldığına olan inançları, bu gelişmeleri tetikliyor. Yapay zekâ destekli şehirler(Smart City)’ler şimdilerde moda. Silah sanayi yapay savaşlar çıkararak yeni teknolojilerini ve depolarındaki mühimmatlarını hem sattılar hem de deneme imkânları buldular. (Rusya-Ukrayna, İsrail-Hamas) Böylelikle kazanç haneleri şişmiş durumda ve bunu yatırıma dönüştürme peşindeler. Onlara göre başka yaşam yok, dolayısı ile kıyamette yaklaşıyor, o zaman kalan zamanlarını en iyi şekilde yaşama felsefesi hakim pozisyonda.
Son dönemlerin parlayan yıldızı yapay zekâ destekli akıllı şehirlerin kurulması oldu. Teknolojik alt yapı ve inovatif gelişmeleri içeren, yaşam kalitesini artıran, doğal kaynakları verimli şekilde kullanan, sürdürülebilir olmayı hedef koyan anlayış, akıllı şehirleri oluşturma planı yapıyorlar. ‘’Anavatan’’ kavramından uzaklaşan ve global düşünen bir zihniyet için yer ve mekânın farklı olması sorun teşkil etmiyor. Bu mantıkla mutlu azınlığı oluşturan jet sosyetenin yeni arayış planları bu şehirler. Para önemli değil yeter ki aklının alamayacağı ölçülerde haza dayalı verimlilik, tüm duygularını tatmin edecek yenilikler gösterilsin ve kullanımına sunulsun. Zaman kısıtlı ve gelirler de sayılamayacak ölçüde olunca, yenidünya düzenin onlara sunduğu yeni şeylere bakarak yatırım planları yapmak, son dönemin gözde değişimi. Bu yüzden akıllı evler tek başına artık yeterli değil, altyapısı ve sunduğu kolaylıklar ile akıllı evlerden oluşan şehirler isteniyor. Bu istekleri karşılayabilecek yapay zekâ destekli ‘’Smart City’’ler de yapılmaya başlandı.
Akıllı ulaşım sistemleri ile donatılan, trafik yönetimi kargaşasından uzak, neredeyse kişisel hale gelen toplu taşıma araçlarının bilgilerinin telefona gelmesi, akıllı park sistemleri ve elektrikli-otonom araçlar için sorunsuz alt yapının olduğu bir süreçten bahsedelim.
Pilotsuz giden yapay zekâ destekli elektrikli arabanızın, şehirde tur atarken pilinin de şarj olduğu bir alt yapıdan bahsediyoruz. Bununla birlikte, Enerji Yönetiminde Akıllı şebekeler ve enerji dağıtım sistemlerinin varlığı, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaşması, enerji tasarruflu binalar ve aydınlatma sistemlerinin uygun verimlilikte çalışması, su ve atık yönetiminde akıllı su şebekeleri, sızıntı tespit sistemleri, kaçakların yapay zekâ desteği ile ortaya çıkarılması, hava kalitesini ölçen sensörler, gürültü kirliliğinin olmaması yada sıkı kontrolü, yeşil alanların ve parkların inanılmaz boyutlarda olması, koşu parkurları, çevre dostu binaların varlığı, çalışma hayatında olanlar için, eve gelmeden internet üzerinden verilen komutlara cevap olarak, fırının çalışması, yemeğin pişmesi, evin ısıtılması,
sıcak suyun derecesinin ayarlanması gibi. Bunun yanında elbette depreme ve diğer afetlere, dayanıklı alt ve üst yapılar. Sağlık ve Güvenlik noktasında hizmetin eve kadar getirilmesi, yalnız yaşayan bireyler için, sağlık hizmetlerinin uzaktan muayene, bilgisayar destekli yardım edebilme, kısacası sağlık ta tele-tıp uygulaması, verilerin anlık iletimi. 7/24, 365 gün güvenlik kameraları ile gözetim sistemleri ile donatılma.
Eğitimde dijital eğitim platformları, İnovasyon merkezleri ve start-up destek programları, Sürekli öğrenme ve beceri geliştirme imkânlarının bireysel şekilde sunulması tarzında ayrıcalıklı işlemler. Bu şekilde projelendirilen iki şehirden bahsedelim. Çöl olan araziyi ‘’Smart City’’ kurularak pazarlanma çabaları.
Kaliforniya eyaletinin, Los Angeles kentinde Pacific Palisades mahallesini tamamen yok eden yangına bir paragraf açalım. 5.000 dönümlük arazi yangında kül oldu. Bu bölge ABD de yaşayan multi milyarderlerin ve dünyaya mal olmuş sanat, spor, edebiyat vb. gibi birçok ünlünün malikânelerin bulunduğu alandı. Yangına neden olan birçok ihmallerden söz ediliyor, yeni değiştirilen elektrik sayaçları sorumlu tutulurken, yangın esnasında su depolarının boş olduğu, suların havuzlarda kullanıldığı, evlerin sigortalarının iptal edildiği, yeterli donanımlı itfaiye erlerinin olmadığı gibi birçok komple teorileri yangından sorumlu tutulmuş durumda. Sonuçta Hollywood olarak bilinen ve malikânelerin olduğu bu alan tamamen yandı. Malikânelerini kaybeden ünlülerden ortak bir ses çıkmadı. James Wood adlı sinema sanatçısı basının karşısında ağlayarak, malikânesini kaybettiğinden dem vurması dışında. Sonuçta oyuncu, belki de hayatının senaryosunu oynadı, bilmiyoruz. Onun dışında tek bir ünlü çıkıp ta benim malikânem yandı şeklinde demeç vermediler. Los Angeles’te ki bu arazinin zeminin çöl olduğu, zaman içinde alt yapılarla cazip hale getirildiği de söyleniyor. Dünyanın sonunun geldiğine inanan milyarderlerin büyük bir kısmı burada yaşıyorlar. Şimdi ise soru şu? Kalan zamanlarını en iyi şekilde yaşamak ve planlamak istiyorlar.
Smart City aslında onlar için vaz geçilmez bir hal ve tutku olmuş durumda. BAE’de Palmiye adası bu manada tuttu. AB ve ABD den birçok yatırımcı ve zengin buradan villa ve malikâne aldılar. Fakat yapay zekânın son aşamalarından uzak kalan bir yapılaşma olduğu için cazibesi azalmış durumda. Yapay zekâ destekli inanılmaz evlerin oluşturduğu bir akıllı şehir yapısından uzak durumda. Bu eksikliği Suudi prens fark etti ve 2 büyük projeyi çöl de hayata geçiriyor. Beş para etmeyen çölü akıllı şehirler üreterek inanılmaz bir değişim ve kaynağa dönüştürüyor. Çöle hayat veriyor. Trump bu muhtemelen bu gelişmeden etkilendi düşüncesindeyim, sonuçta tüccar, o yüzden Gazze’yi bu akılla bakıyor.
Neom; The Line Projesi; Dikey şehrin inşası projesi. Suudi Arabistan'ın ülke ekonomisini çeşitlendirmeyi ve petrole olan bağımlılığını azaltmayı amaçlayan iddialı proje, 27 bin km²'lik bir alana yayılacak, 170 kilometre düz bir çizgi şeklinde planlanıyor. 500 milyar dolarlık bir proje. Bittiğinde 2,5 trilyon dolar değerinde olacak. Robotların lojistik, güvenlik, bakım ve eve teslim gibi görevleri yerine getirmesi planlanıyor, sadece güneş ve rüzgâr enerjisi hedefleniyor. Kentsel yaşamda bir devrim olarak nitelendirilen proje arabalara veya yola ihtiyaç duymadan birbirine bağlanacak. Konut sakinlerinin hem doğaya hem de günlük ihtiyaçlarının tamamına yürüme mesafesinde sağlanacak. Dahası, projenin hiper bağlantılı yapay zekâ özellikli doğrusal gelişiminin %100 temiz enerji ile desteklenmesi söz konusu. Diğer proje ise, Mukaab projesi, yirmi Empire State (ABD de bulunan en yüksek binalardan) binasının sığdığı, tek bir küp şeklindeki Smart City. Dört yüz bin den fazla insanın aynı anda yaşam sürdüğü dünyanın en büyük binası olacak.
Zenginler kulübündeki bir yöneticinin günlüğüne dönelim, 400 km hızla seyreden trenle yâda helikopterle işinize gittiğinizi farz edin. Ofisinizde her şey yapay zekânın mahsulü, ofisinize girer girmez günlük verileriniz, hologram ile yapay zekâ asistanınınız sunumu ile başlıyor. Bu arada robot asistanınız kahvenizi istediğiniz sıcaklıkta ve (kahve-su-şeker-süt) oranlarını ayarlayarak size getiriyor. Günün iş planı size ifade ediliyor. Görüşmeleriniz saat ve dakika olarak planlanıyor. 12;00 ye kadar işlerinizi laptopunuz yada telefonunuz yardımı ile ofisteki işlerinizi tamamladınız. Golf oynamak için ayrılan vaktiniz geldi, asistanınız size hava uçağını çağırıyor, tek kişilik drone tipi uçan arabanız ile golf oynamaya gidiyorsunuz. Saat 15,30 ofise dönüş. Ofisinizde duş-masaj derken iş hayatız sonlanıyor. Tekrar geliş şekli ile eve dönüş yolundasınız. Her şey çok hızlı ve planlı akarken zihinlerde buna alışmaya ve ona göre işlemeye başlıyor. Daha hızlı düşünme, daha hızlı karar alma ve hayatı ‘’anlara’’ bölerek yaşama çılgınlığı. Bu yaklaşım zihinlerin hızlı çalışması ve hayatın daha hızlı akmasını sağlayan bir yapıya dönüşüyor.
Los Angeles yangının çıkması ve o bölgede yaşayan birçok Yahudi menşeli Hollywood yıldızlarının milyon dolarlarla seyreden evlerin bir anda yanıp kül olması sonrası hiçbirinden ses çıkmaması ilgimi çekmişti. Bölgedeki malikâneler ne kadar kaliteli de olsa akıllı şehir planlamasından uzak, hızlı akan hayatlarına cevap veremeyen bir tarza dönüşmüş durumdalar da idi. Bundan sıkılmış ve zihinler zorlanıyor olabilir. İnternette Los Angeles’ta ‘’New Building Design 2028’’yazdığımızda karşımızda muhteşem manzaralı, yangının çıktığı alanda konuşlanmış bir Smart City’nin figürleri çıkıyor. Bu kadar tesadüf olamaz diyorsunuz. Milyarderler için 30-40 milyon $ çok önemli bir para sayılmayabilir. Bu yüzden buraların önüşüme ihtiyacı vardı ama külliyen dönüşümü yapabilecek bir de doğal afet gerekli idi sanki.
Bu planlar işlerken Gazze şeridini tamamen yok eden 50.000 masumu öldüren İsrail’in bir anda ateşkese yanaşması da ilginç gelmişti. İsrail hükumetinin, hamasın elindeki esirleri kurtaramadığı için, dağılma noktasına gelmesi ve iç politikada ciddi hasar alması ateşkese itse de asıl zihinleri zorlayan plan farklı gibi. Özellikle iç politikada çok ciddi manada bastırılmış olan rehine krizini çözüp, işgal etmiş olduğu topraklardan çekilmemenin yolları aranıyor. Akdeniz’e kırk km’lik muhteşem kesintisiz kumsalı olan Gazze elbette iştah kabartıyor. Trump şimdilerde bunu dillendiriyor ve ayrıntılar da gelmeye başladı. On yıl sürecek inşaattan bahsediliyor, iki Trilyon dolar maliyet, Gazze’nin tamamen boşaltılması, Lüks Oteller, Malikâneler, Restoranlar, kişiye özel tarım arazileri, yeşil alanların kurulması planlanıyor. Şimdi para kazanma zamanı ama yer önemli, işte size kupon arsa niteliğinde Gazze şeridi. Trump buraya Smart City inşa etmek istiyor ve milyon dolarlara satmak adına. Kırk km’lik kıyı şeridine sahip, Akdeniz’in muhteşem plajı, kumu, denizi ve güneşi, Trump’ı cezbediyor. Gazze’nin deniz alanları LNG noktasında muhteşem, NTE olarak bilinen nitelikli toprak ürünleri de az değil. Yani hem toprağa hem de yer altı zenginliklerine çökecekler. Ayrıca Gazze şeridinin yenilenebilir enerji ortamı muhteşem, tüm yıl boyunca güneş ve rüzgârların varlığı. Başkan Trump buraya göz dikmiş durumda. Yeni bir Los Angeles yapma peşinde. Smart City kurarak, hem yer altı zenginliklerine hem de milyonerlere sahip olacak yatırım peşinde. Trump ve Netenyahu anlaşmış görünümü veriyorlar. Peki, buna kim dur diyecek.Ama orası Filistin toprağı, bu hakikati anlatacak birileri mutlaka olacaktır.