ABD Başkanı Trump’ın, Ocak 2025 de Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) yaptığı konuşmayı inceleyelim. Rusya ve Ukrayna arasında bir barış anlaşması sağlama çabaları üzerinde durmasının yanında, Gazze’de acil ateşkesten bahsetmişti.
Ukrayna'nın anlaşma yapmaya hazır olduğunu ama şartların oluşmadığı noktasında ifadeleri vardı. Henüz başkanlık koltuğuna yeni oturmuştu.
Trump, Davos’taki Zirvede gelecekteki Yeniden Büyük Amerika’yı Yapmak (Great Again Make America) sloganı ardında adeta yapacaklarını anlatıyordu. Başta enflasyonu düşürmek, düzensiz göçü engellemek, bürokrasiyi azaltmak, ABD’nin fosil yakıt üretimini artırmak, ABD’de üretim yapacak firmalara vergi indirimleri sağlamak ve ABD’yi yeniden bir üretim üssü haline getirmek istediğini açıklıyordu. Gazze Şeridi’nde ateşkes ve Rusya ile Ukrayna arasındaki barış sağlanmasına yönelik çabaları sözüm ona vardı.
Kremlin hemen açıklama yapıyor, ABD ile eşit şartlarda diyaloğa hazır olduğunu söylüyordu. AB’nin ise bu yaklaşımlara çok hazırlıklı olmadığı şimdilerde ortaya çıkmıştı. Putin ile Trump anlaştılar, Ajandalarında tam ne var kimse bilmiyor. Ama görünen o ki Ukrayna’nın ABD tarafından bileti kesildi. ABD’nin askeri yardım adı altında verdiğini iddia ettiği 350 milyar doların diyetini istiyor. Zelensky ise Oval ofiste misafir edilen bir devlet başkanına yakışmayan diplomatik nezaketsizlikle diyalog kurulan ilk başkan olmuştu. Trump’ın tek düşüncesi başkan yardımcısı Vance birlikte, dünyanın gözü önünde azarlar bir tavırla tek taraflı bir kazanç şekline dönüştürülen, anlaşmaya Zelensky’nin imzalaması gerektiği zorbalığını yapmalarıydı. Trump Zelensky üzerinden aslında AB ye ayar vermeye çalışmıştı. NATO şemsiyesi altında en büyük yükü ABD karşılıyor, oysa siz elinizi cebinize atmıyorsun yaklaşımın, diplomatik süreciydi. NATO’ya AB'nin GSMH üzerinden aktardıkları oranı %2 den %5 çekmek istemesinin yankıları idi. ABD bundan sonra tüm adımlarının bakiyesini ya da hizmetinin karşılığını alma politikası izleyeceğini duyuruyordu.
Trump, ilk günlerinden itibaren ABD ekonomisini daha ileriye taşıma gayretini kontrolsüz bir güç şeklinde herkesin gözünün içine bak baka yapıyor görünüyor, oysa böyle değil. Kongre ve Temsilciler meclisinde çoğunluğu sağlayan bir gücü kullanıyor, ama ABD’nin menfaatine.
ABD’yi yer altı kaynaklarını kullanarak bir üretim üssü haline getirmek, yeniden süper gücü oluşturmak niyetinde. Davos’ta binlerce yöneticiye hitabında, "Dünyadaki tüm işletmelere mesajım çok net: Ürünlerinizi ABD’de üretmeniz halinde size dünyanın en düşük vergilerini sunacağız. Ürünlerinizi ABD’de üretemezseniz ek gümrük vergisi ödemeniz gerekecek. Bu vergilerle ekonomimizi güçlendirecek ve borcumuzu azaltacağız. Trump yönetimi altında, iş kurmak, fabrika inşa etmek ve bir şirket büyütmek için dünyada ABD’den daha iyi bir yer olmayacak” dediğinde herkes pek inanmamıştı. Aslında Trump hayalindeki büyük Amerika nın inşası için elinden geleni yapıyordu. İlk misal, Suudi Arabistan ve OPEC’e petrol fiyatını düşürmeleri için çağrıda bulunmuş, petrolün varil başı ücretlerinde hemen düşüş yaşanmıştı. Bu açıklamalar sonrasında birçok şirketin ABD’ye milyarlarca dolar yatırım yapma kararı alması da tesadüf değildi.
Trump aslında kartlarını açık oynuyordu, diplomasiyi pek aldırış etmiyordu, bugüne kadar böyle yaklaşım olmadığından karşı taraf zorlanıyordu. Almanya’da Scholz hükümeti güvenoyu alamamış erken seçim kararı almış, Fransa da hükümet düşmüştü. Almanya da ekonomik zorluklar hat safhaya ulaşmıştı. Bu yüzden şubat ayında yapılan seçimlerde Afd ve Hristiyan Demokratlar tarihi zafer yaşadılar.
NATO Genel Sekreteri Rutte, Ukrayna'da devam eden savaşta Kiev'in mağlup olması halinde " NATO'nun caydırıcılığını yeniden tesis etmek için trilyon dolarlara ihtiyaç duyulacağı " uyarısında bulunmuştu. Kiev'e desteğin azalmadan sürmesi gerektiği çağrısını yapıyordu. "Devam etmekte olan savaşın yörüngesini değiştirmek zorundayız diyordu."
İttifak üyesi ülkelere, savunma harcamalarını artırmaya davet ediyordu. Rutte, Ukrayna'da devam eden savaşı "sadece bir Avrupa meselesi olarak değil, Çin, Kuzey Kore, İran ve Rusya gibi ülkeleri de kapsayan küresel bir jeopolitik mücadele" olarak nitelendirerek, "21. yüzyılda bir ülkenin diğerini işgal etmesine ve sömürgeleştirmeye çalışmasına izin veremeyiz. O günleri geride bıraktık." ifadesini kullanıyordu.
İttifak ülkelerinin savunma harcamalarını acilen artırmadıkları takdirde NATO'nun "uzun vadeli güvenlik riski altında olduğu" uyarısında bulunan Rutte, "Trump haklı. Sorun ABD'de değil, sorun, Avrupa'da." Diyordu. Zelensky 2019 da seçtiren kuvvet, ona yol tarifi yaptı. NATO dedi ve inandırdı. Şimdi ise NATO sekreteri Rutte, barış masasına çağırıyor. NATO ya girmesi için değil, Putin’le anlaşması için.
Oysa Trump’ın dokunuşu ile birlikte, söylemlerinde 180 derece U dönüşü yaparak, Putin’in barış konusunda iyi bir müzakereci olduğunun ve barış masasında olmasından bahsetmeye başlamıştı.
ABD Ukrayna’yı NATO ya alacağız tezi ile Rusya ile savaştırmıştı. Kaybedenler kulübü AB ülkeleri olmuştu. Doğal gazı Rusya yerine ABD den daha pahalıya almaya zorlandılar. Askeri yatırımlarını artırdılar. ABD den gelişmiş silah ve teknolojisi satın aldılar. Ukrayna’ya 150 milyar ERO yardım gönderdiler. Envanterlerindeki mühimmatlardan oldular. Şimdi yerine koyma telaşındalar. ABD, hem AB ye hem NATO’ya hem de BM ye ayar verdi. Zelensky nitelikli toprak elementlerini 10 yıl boyunca ABD ye vermeye taahhüt eden imzayı atmaya hazır olduğunu söylemesi Trump’ın başarısı. Kazanan Kontrolsüz güç olarak nitelenen ne yaptığını bilen Trump.
NTE eye en çok sahip ülke Çin. Özellikle bu konuda derinden ve sessiz şekilde hem kendi ülkesinde hem de Afrika kıtasında yaptığı yatırımlarla bu noktada ABD den bir adım önde. Trump özellikle gelecekte teknolojinin ham maddesi olacak olan NTE(Lityum, Berilyum, Zirkonyum, Grafit, Kobalt, Krom, Titanyum, Bor, Vanadyum) için çaba sarf ediyor. Buda oyunun bir parçası.
Zelensky beyaz saraydan kovulunca soluğu Londra’da aldı. İngiliz aklı, Trumpla anlaşması yönünde sufle ettiler. Aldıkları karar ise barış görüşmelerinde Ukrayna’nın da masada olması. Ukrayna’ya askeri yardımlar sürsün, Gönüllüler koalisyonu oluşturulsun. Bu kadar.