Hamas, 07 Ekim 2023’te Aksa Tufanı Operasyonu ile Gazze'yi çevreleyen duvarları iş makineleri yıkıp sonrasında paramotorlarla tel örgüleri aşarak İsrail'in sınır kentlerine ulaştı, çok sayıda asker ve sivilin olduğu 200'den fazla kişiyi esir alarak geri döndüler.
İsrail Savunma Gücü (IDF) o günden beri Gazze Şeridi'ni aralıksız bombalamaya başladı. İsrailli rehinelerin de tutulduğu Gazze'nin kuzeyi bombardımanlar sonucu içindekilerle birlikte enkaza döndü. İsrail Ordusu'nun bu yaklaşımı, rehinelerin '’dost ateşiyle'’ öldürülmesi, anlamı taşıyan "Hannibal Protokolü" tartışmalarını gündeme taşısa da, kesin bir delil bulunmuyordu taki dönemin Savunma Bakanı Yoav Galant’ın kısa süre önce X hesabından o geceyi anlatırken, Hanibal Prosedürünü uyguladıklarını söylemesine kadar (@Megatron_ron)/08 Şubat 2025)
Aksa Tufanı saldırısı Necef Çölü'ndeki Nova Müzik Festivaline kadar uzanmış, Festival alanından rehin alınan İsrailliler bölgedeki bir eve götürülmüştür. Bu ev ilerleyen saatlerde yine İsrail Ordusu tarafından tanklarla bombalanır. Rehin alınan sivillerin çoğunun hayatını kaybettiği ortaya çıkar. İsrail’in saygın gazetesi Haaretz "İsrail helikopterleri konser alanındaki sivillere taradı" şeklinde haber geçer. İsrail savaş helikopterlerinin konser alanında Hamas üyelerine ateş açarken, sivil gözetmeksizin vurduğunu yazar. Yedioth Ahronoth ise, "Hamaslıların kalabalığın arasına karışmış olması bahane edilerek, Apache helikopterlerin Pilotları, üstlerinden izin almadan bombalarlar. Hanibal Protokolü uygulanmıştır. Bu görüşe göre "Ölü bir askerin, rehin alınan bir askerden daha iyi olduğu" fikri yaygındır. (25.12.2023, AA)
Hanibal Prosedürünü uyguladık diyen en yetkili 2. Adam pozisyonundaki Galant, İsrail’in 7 Ekim’de kendi kendisini öldürmek için, tankları, helikopterleri ve insansız hava araçlarını kullandıklarını, esirlerle birlikte esir alan askerlerin de vurulması emri verildiğini söylemektedir. İsrail’de bu gelişmeler yaşanırken, Dünya kamuoyu ise Hamas’ı suçlamakla meşguldür. Hamas bir yerde İsrail’in tuzağına mı düşmüştür?
07 Ekim sabahı İsrail’e Hamasın saldırı haberi ile uyanan dünya, Hamas savaşçılarının İsrail sınırını aşarak bölgede bulunan sivilleri öldürdüklerini bazılarını da rehin aldıkları haberi ile çalkalanır. İsrail tarafında o gece sanki için ölü toprağı atılmış bir durumdan bahsedilir. Tüm sınır devriyeleri, hassas termal kameralar, alarmlar, gezici dronlar, gök kubbenin tüm sinyalleri ve sınırdaki Merkava tankları hiçbir tepki vermemiştir. Askerlerin silahları dahi boş olduğu söylenir. Dünyanın ilk 3. Deki gizli servis olan MOSSAD saldırı için en ufak bir haber sızıntısı paylaşmamıştır. Hamas savaşçıları İsrail’in içine kadar sızmış, sivilleri katletmiş ve bir o kadar rehineyi de yanlarında götürmüş olmalarına rağmen. Haber ajansları bu bilgileri geçerken uykuda olan bir İsrail’den bahsedilir. Oysa gelinen noktaya bakıldığında, Aksa tufanı İsrail tarafından planlanmış, Hamas ta bu tuzağa düşmüş olarak nihayete gitmektedir. Hamas’ın B planı yoktur ayrıca üst kademelerin de bu saldırıdan haberlerinin olmadığı (Haniye-Sinwar) ortaya çıkar. Gazze’de 50.000 kişinin katledilmesi, soykırıma uğraması, 2 milyona yakın insanın evlerinden zorla göç ettirilmesi, Gazze’de taş taş üstüne kalmaması, evlerin, camilerin, okulların, kiliselerin, hastanelerin ve BM sığınaklarının dahi yerle bir edilmesi olmuştur. Aksa tufanı, Hamas‘ın başlattığı ama İsraillerin organize ettiği bir soykırım ve yıkıma dönüşmüştür. İsrail, ‘’Hamas bize saldırdı meşru müdafaa hakkımızı kullanacağız’’ yaftası ile Gazze’ye girmiş, soykırım uygulamış ama beklediği şekilde Gazze’yi alamamıştır. Filistinlilerin inanılmaz dirençleri beklenmeyen bir durum olmuş ve İsrail’in istediği noktaya bir türlü gelinememiştir.
ABD ise tüm imkânlarını İsrail adına kullanırken, AB ülkeleri de İsrail’in yanında olduklarını göstermek için (Fransa, Almanya, Kanada, ABD, İngiltere) Telaviv’e gelmişlerdir, İsrail’in yanındayız pozu vermek için. Hamas’ı masum sivilleri katleden bir terör örgütü olarak lanse etmişlerdir. Hamas, İsrail’in çizdiği bu planı fark edemedi, içinden nice kahramanlar çıkacaktı ve olay kapanacaktı belki, ama öyle olmadı, İsrail yıllardır beklediği kozu yakalamıştı.
Trump, Mega Projeyi açıklayınca taşlar yerine oturmuştu. Gazze şeridi tamamen boşaltılacak, Filistinliler Mısır ve Ürdün’e sürülecek, Trump ta bu araziye çökecekti. 40 km’lik sahil şeridi, NTE den zengin (Nitelikli Toprak Elementleri), Akdeniz de LNG(Doğal Gaz) milyar m3, Yenilenebilir enerji için muhteşem uyum, kısacası Kupon arazi şeklinde düşünülen Gazze şeridi Trump’ın iştahını kabartmıştı.