"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Peygamber kıssalarını nasıl anlamalıyız?

Çetin ACAR
27 Ocak 2025, Pazartesi
Cenab-ı Allah, vazifelendirdiği yüz yirmi dört bin peygamberin ancak yirmi sekizinden1 Kur’ân’da ismen bahsetmiş.

Bu peygamberler (as), yoldan çıkmış kavimlerine iman esasları başta olmak üzere, peygamberlerine tâbi olmayı, öldükten sonra dirileceğimiz haşir gününe imanı ve adaletle hükmetmeleri için tebliğde bulundular.

Bu emirler birçok kişinin geçici olan keyfini kaçırsa da, haksızlığa uğrayan mazlumlar, adaleti arayan hakperestler tarafından kabul gördü.

Peygamberlerin başlarından geçen olaylar, ibret ve ders verici hadise manasına gelen “kıssa” kelimesiyle isimlendirilmişler. Tabiî ki, Kur’ân’dan öğrendiğimiz bu kıssaların her biri büyük hakikatleri ifade eder ve kıyamete kadar tazeliğini korurlar.

Bediüzzaman Hazretleri 20. Söz’de şöyle diyor: “Kur’ân-ı Hakîm’de çok hâdisat-ı cüzîye vardır ki, her birisinin arkasında bir düstur-u küllî saklanmış ve bir kanun-u umumînin ucu olarak gösteriliyor. Nasıl ki, ‘Âdem’e bütün isimleri öğretti.’2 Hazret-i Âdem’in melâikelere karşı kabiliyet-i hilafet için bir mu’cizesi olan talim-i esmadır ki [Allah’ın ismlerinin öğretilmesidir], bir hadise-i cüz’iyedir. Şöyle bir düstur-u küllînin ucudur ki:

“Nev-i beşere câmiiyet-i istidat cihetiyle talim olunan hadsiz ulûm ve kâinatın envâına muhit pek çok fünun ve Hâlık’ın şuunat ve evsafına şamil kesretli maarifin talimidir ki; nev-i beşere, değil yalnız melâikelere, belki semavat ve arz ve dağlara karşı emanet-i kübrayı3   haml davasında bir rüçhaniyet vermiş ve hey’et-i mecmuasıyla arzın bir halife-i manevîsi olduğunu Kur’ân ifham ettiği misillü, ‘Melâikelerin Âdem’e secdesiyle beraber, şeytanın secde etmemesi’4 olan hâdise-i cüz’iye-i gaybiye, pek geniş bir düstur-u külliye-i meşhudenin ucu olduğu gibi, pek büyük bir hakikati ihsas ediyor.”5

İsimlerin öğretilmesiyle Hz. Âdem’e, meleklere ve iblise karşı üstünlük vermiştir. ‘Meleklerin Âdem’e secdesiyle beraber, şeytanın [kibirinden] secde etmemesi’ küçük gibi görünen ancak kıyamete kadar insanlık âleminin de bir pusulası olmuştur.

1- Öğretilen her isim gelecekteki bütün ilim ve teknolojinin dayandığı bir mihenktir. Çünkü her ilim ve fen bir Esma-i Hüsna’ya dayanır.

2-Hz. Âdem’in şahsına öğretilen isimlerle birlikte gelecekte de insanların diğer mevcudat karşısında üstünlüğünü gösterip, arzın halifesi durumuna getirmiş ve bütün kâinatı kendine hizmetkâr yapmıştır.

3- Ayrıca insanlığın kıyamete kadar, secde etmeyen kibirli şeytanla mı beraber olacağı, yoksa; Allah’ın emriyle Hz. Âdem’e secde eden muttakî, inançlı insanlardan mı olacağı hususundaki iki yolu da göstermiştir.

“… Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan, bir tek Âdem’le (as) cüz’î hâdiseyi konuşurken bütün kâinatla ve bütün nev-i beşerle bir mükâleme-i ulviye ediyor.” 6

Yani Cenab-ı Allah Hz. Âdem’in şahsında istikbalde gelecek bütün insanlarla konuşuyor.

Onun içindir ki; peygamber kıssaları mazide yaşanmış ve o zamanda kalmış bir hikâye gibi okunmamalı. 

Dipnotlar:

1- Üç tanesine, evliyadır, diyen âlimler de olmuştur.

2- Bakara Suresi: 31.

3- Ahzab Suresi: 72.

4- A’raf Suresi: 11-18; Hicr Suresi: 30-38.

5- Sözler, s. 275-276.

6- Age., s. 276.

Okunma Sayısı: 650
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı