"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Selim Ali’ye mektup - Ân diyarı (64)

Ali HAKKOYMAZ
17 Ağustos 2024, Cumartesi
Arayışın çocuğu Selim Ali,

İnsan unutandır, alışandır. Hep aynı nefesleri alacağımızı sanırken birden duruverir kalbimiz. Sonsuz sanırız dünyayı. İşlerimiz bitmez biliriz. Yanılırız.

Her yanılgıya düştüğümüzde, dünyayı bitmez sandığımızda ezanlar yayılır, dağılır göklere. Kendimizi; kendimize, dünyaya kaptırdığımızda… Allahu Ekber, Allahu Ekber ile irkiliriz. İrkilmiyorsak o zaman ezandan daha büyük (sandığımız) düşünceler sarmıştır bizi. 

Gazetelerin başlıklarında, haberlerin kesretinde, derdi-i maişet çemberinde “bir şeyler” yaptığımız aldatmacasıyla gider geliriz.

Sabah ezanları karanlık yönlerimizin üstüne bir ışık gibi düşer. Pencerelerin, perdelerin ürperdiğini “gözlerimizle” görürüz. Sokaklar uykudadır henüz. Minareler birer birer uyanır ve uyandırır gecelerin bütün mahmurluğunu, gafletini, ülfetini...

Sabahın lezzetini ilkin kulaklarımızla tadarız. Ve her ezan bir sûrdur. Her sabah bir haşir. Uyanırız. 

Gecenin içinden güneşi çıkarıp gönderen âlemlerin Rabbine secdeler boyu şükürler olsun. Ne güneşe sözümüz geçer ne geceye… Uykumuz bitmese; hani sabah? Kim uyandırır bizi; O uyandırmasa!

Kocaman yanılgılarımızla karşı karşıya geldiğimiz demler olur. Adımı(mı)zı      nereye koyacağımızı şaşırdığımız… 

Ne gam! Geceler biter. Geceye -her şeye- sözü geçen Bir’i var.

Geceler kararıp kalmaz. Karalar içinde kalmayacağımızı daha ezan başlarken biliriz: Allahu Ekber, Allahu Ekber…

Daralınca, şaşırınca, sevinince ihtiyarî/gayr-ı ihtiyarî dilimizden dökülür ya: Allahu Ekber…

Ne rahatlarız o ân. 

Bir Büyük…

Devamlı Büyük…

Sonsuz Büyük…

Büyükler Büyüğü var ya; ne gam!

Sabah ezanları hem bir ayrılığı anlatır hem bir ışığa koşuşu muştular. Kulaklara ilk dökülen huşû, huzur odur.

Geceden büyüktür Allah. 

Gündüzden büyüktür. 

Her dertten, her şeyden büyüktür Allah.

Dertlerin geceyi sende geçirmişse... 

Ahlarını dizginleyememişsen... Gözlerin hep pencerelerde, kapılarda bir dost beklemişse...  ağlama! 

Her şeyden büyük, hep yanında; hissediyor musun?

Acılarını O anlar. Pencerelerden odana Allahu Ekber sesleri dolar. İçine sonsuz müjdeler… Açlığını, açıklığını “açık et” yeter. 

Geceyi dürüp büküp bir tarafa atan, yerine gündüzü seren, senin derdine de çaredir. 

Derman O… İlaç O… Hekim O…

Okunma Sayısı: 1137
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeliha

    18.8.2024 19:19:22

    Allah razı olsun abi. Nasıl içten yazmışsınız. Bin barekallah

  • Andullah

    17.8.2024 14:21:12

    Müthiş bir yazı. Ruhlarımızı ihtizaza getirip ihya eden ezanın sadasını bu kadar güzel anlatan bir başka yazı daha önce hiç okumamıştım kaleminize sağlık.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı