"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bilgin Abi’nin günlük defterinden (12)

Ali HAKKOYMAZ
22 Aralık 2024, Pazar
Ân diyarı (96)

Şâirlikten hattatlığa…(2)

Selim Ali, Anadolu’nun sessizliğinden İstanbul’un telâşesine düştüğümde geldiğim yerin genci iken; İstanbul’un çocuğu sayılırdım. 

Her şey çok farklı, câzip, şaşırtıcı geliyordu. Neye baksam hem çok tanıdık hem de bir o kadar yabancı idi. 

Vapurları mı, kuleleri mi, ezan sesleri mi, minareleri mi, çınarları mı derken yepyeni zamanların ve mekânların içine düşmüşüm. 

Sanatı, edebiyatı, medeniyeti harmanlamış bu “şehirdevlet”te, bu devletlü şehirde aynı zamanda parasız pulsuz günlerimin de başlaması anlamına geliyormuş. Fakat geldiğim yerde de fakirliği bir elbise gibi giyinmiş olduğumdan olsa gerek; bu hâllere zaten âşina idim. 

Herhâlde -ki her hâlde- tarihine, tabiatına en çok şiir yazılan bu efsunkâr şehirdir. Ben bu şaşkınlık ile bu şehirde kaybolmuş ve kendimi bulmaya yol alırken bir gece şehrin surlarından içeri süzülüp sırlarıyla beni buluşturan Fetih Nesli isimli şiiri ürperti içinde dinledikten sonra ne zaman ezberlemişim; bilmiyorum, Selim Ali. Sen de ezberle derim.

Bilgin Abi, insanın ezberinde şiirler olmalı zira ezberci yani sorgusuz sualsiz yaşanan hayatlara şiir en ince soru işaretleri ve ünlemlerle gözümüzü, gönlümüzü açar, diyecekti.

Şâirinin kendi sesinden dinlediğimde beni oturduğum yere mıhlarken bir yandan da yerimde durduramayan Fetih Nesli’ni şimdi de senden dinleyelim, Selim Ali.

***

FETİH NESLİ

Fetihlerin rüyasını gördüm bugün.

Yeni bir âlemdeyim şimdi ben. 

Bütün haşmetiyle tanıdım Fatih Ceddimi. 

Niçin dünya hâlâ duymasın sesimi? 

Evet, duyulmalı bu kısılmış ses!

Haykırmalı şimdi Fatih Ceddim gibi.

Bütün dünyaya, hattā kāinata…

Taştan yıldıza, bütün mahlûkata.

«

Cihangir idik biz, lakin fetih haktı.

Fetih adaletti, fetih insanlıktı. 

Binbir neşeyle beklerdi yarını mağlûplar; 

Fetihle anlardı insanlıklarını. 

«

Hayat… geçmişti, şimdiydi, gelecekti;

Ceddimin yok etmek değildi niyyeti. 

Onlar ki ıtrını koklamışlar dinin.

Aklın, ruhun, kalbin, bütün hislerin…

En asil ve yüce noktasına erişmiş. 

Itrı tattırmak için fethe girişmiş.

«

Ey ıtr, çılgın eden binlerce âşığı!

Sensin çilekeşlerin umut ışığı. 

Tek gözlü dehâdan tut tå masumların…

Aradığı cevhersin dün, bugün yarın. 

Bilmem ki seni nasıl takdis etmeli? Buldum: 

“En muhteşem abide…” demeli.

«

En basit en sade elbiseleriyle…

Şefkatle gülümseyen çehreleriyle…

Fatihlerin rüyasını gördüm bugün.

Biz… diyorlardı ne mal, ne mülk, ne ün…

Hiç bir sefil lezzet için savaşmadık. 

En yüce gâyeler uğrunda yaşadık. 

Yaşamak değil yaşatmaktı arzumuz.

Bu yüzden cihāna sığmadı ruhumuz. 

Bu yolda çoğumuz yatıyor kefensiz 

Budur, Allah huzurunda tesellimiz.

«

Rüyada mı gördüm fatihleri bugün? Hayır!

Rüyada değil; gerçek; gün doğmamıştı.

Kaçıştığını gördüm bulutların.

Tekbiriyle irkildim atlıların.

Evet, onlardı;

Malazgirt ovasındaki atlılardı.

Ceddimdi benim, cihangir şarklılardı. 

Bin yıl önceki imanla tutuştular.

Bu berrak fecirde kuşlar gibi uçtular. 

Birden vecde geldi dağı, taşı yurdun…

Gözleri yaşardı insanların.

Kurdun, kuşun sevinçten…

İhtişamla gelişten…

Ki solmuş güller şen, yaslı bülbüller şen…

«

Ey, mermere tırnakla kitabe yazan ecdat!

Biz ki güya evlåd-ı fatihandık!

Aldatmadık amma uğrulara kandık.

Kanmadık ki kandırıldık, afyonlandık. 

Sizi, kābuslarda tanıttılar bütün. 

Bu hengåmelerde kayboldu gitti dūn.

Dünü yiten bugünün yarını nerde? 

Kimbilir hangi sahilsiz denizlerde!

«

Adaleti cinayet okuyan nesil!

Biz, aldatılan, uyuşturulan nesil!

«

Ey, ceddime kasteden, bana kasteden!

Milyonlarca masum cana kasteden! 

Küstah, sefil!

Ey, aldatan uğru!

Ey, kâtil!

Tanıdım seni, bildim!

Yıkıl, Cehenneme git, çekil! 

«

Allah’ım! Narıma yak onu; 

İşte budur âhım!

«

Kaybolan yarının bulucuları…

Yepyeni bir devrin kurucuları…

Mesih nefesliler işte, gelmekte…

Var olduklarını müjdelemekte…

MUHSİN DEMİREL

Okunma Sayısı: 301
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı