Şu dünyanın hâline bak Selim Ali! Bir gündem bitmeden öteki…
Yaşamaya vakit ayırabiliyor musun bu lüzumsuz adamların gevezeliğinden. Bu, insan hakkına girenlere hakkın helâl midir? Nedir bu bunların insan tanımazlığı? Bu gevezelik bir kanser gibi sarmış her yanı/mızı.
Bu böyle mi gidecek, Bilgin Abi?
Zaten Bilgin Abi’nin sevmediği şeylerdendi bu lafı uzatmak. “Zalim propaganda” da diyordu bu işe. Pamuk şekeri, saman alevi, serap çağa mı düştük; sanal dedikleri?!
Şöyle mırıldanırcasına bir şeyler dökülüyordu dilinden; o değilden: “Boş Attar; yumurta tartar.” diyordu. Hımmm!
Eski sarı defterleri karıştıran eski bakkallar pek kalmadıysa da… onlardan tevarüs fotoğraflar var. En iyisi dedi Bilgin Abi: “Hayatı ıskalamamak. Hayatımızı çalma peşine düşenlere yüz vermemek, onlarla yüz göz olmamak; her ân hayatı görmek gibi işimiz var zira.”
Neyse Selim Ali bu hayat kaçkınları hep olacak; sen kaçma cıvıl yaşamak dolu hayatın davetinden. Sen şu günlük defterine bu hafta hayattan damlayanlarla serinlet bizi.
*
KIRIK HAYALLER
Dünyayı uzun bildiğimizden…
Kırılmaz sandığımızdan aynaları…
Ve daha başka başka şaşılıklarımızdan...
Öyle çok ki elimizde…
Böyle böyle (bunlardan) hayal kırıklıkları...
*
MUHABBET
Yunus:
“Gelin tanış olalım; işi kolay kılalım.
Sevelim, sevilelim; dünya kimseye kalmaz.” demiş mi; demiş. Sen niye işi zorlaştırıyorsun? Yunus’tan öte bir özelliğin mi var? İnsan dediğin; munis olur, kolaylık gösterir, aklını ve kalbini beraber dinler. İnsan dediğin; insan olur.
*
BURASI DÜNYA
Burası dünya; bil de; fazla üzülme; her yanın ayrılık, ölüm; sürprizi bol bir yer. Malı mülkü ağır; taşıyabileceksen yüklen!
*
PARA VE ÖLÜM
Para; kaç para eder;
Ölüm kapıya dayanınca?!
*
DEĞİŞİK
Değişik düşünenlere “değişik” bakarsanız; değişik şeyler çıkmaz ortaya.
*
BEKLEYİŞ
Ümidimiz mi çoğalıyor; korkumuz mu?
Yüreğimizde biriken ne?
Baharı beklerken; kışlar sökün ediyor.
*
YAŞAMAK
Evet...
Bir çığlık yaşamak...
Değişen her nefes...
Adını koyamadığım...
*
SELÂM
Selâmün aleyküm, demek... benden korkma, demek... Aleyküm selâm, diye karşılık vermek... senin gibiyim, demek...
Hem selâm hem kavga ne demek?!
*
RUH VE KALIP
Ruh, kalıba girmez; bu belli de... dünyayı kalıba soktular; bu ne şimdi? Demek “ruhsuz” bir dünyadayız. Maske takılacaaak; tak! Aşı vurulacaaak; vurun! Sokağa çıkma, buraya oturma, kafana göre iş yapma! O kitabı okuma! Vergini ver, deneni yap; o kadar! Et ve kemikten ibaretsin sen; başka ne diyenlere, bir şeyler demeyecek misin?
*
KAR SESİ
Telâşelerimizin ortasına kar yağdı; ölüm gibi! Hayatı durduruyor gibi; buraya nefes nefese koşmak/kalmak için gelmediğimizi söyler gibi!
Acele etme! Kar, yavaş yavaş... Gül, yavaş yavaş... Acele; ne olmuş âlemde!Acele etme; acele edip kendini terk etme!
*
İŞSİZ BİRİNE
Git kendine bir iş bul!
Kartopu oyna meselâ!
Kardan adam yap!
İşlerin seni içinden edecek!