Gazze’nin kuzeyinden güneyine zorunlu olarak tehcir edildi, taş taş üstünde bırakılmadı, tüm okulları, camileri, kiliseleri, hastaneleri, sığındıkları UN çadırları bile bombalandı. Bunu yapan ve insanlık suçu işleyen Netanyahu var. Hakperest insanlarının ortak görüşü dünyayı sarmaya başlayınca savaş suçlusu ve soykırımcı Netanyahu’ya dur diyebilen sadece Güney Afrika Cumhuriyeti çıktı. Hamas’ın elindeki esirleri aldıktan sonra İsrail’i kimse durduramayacak.

Neredeyse bir yıl sonra, Kasım 2024’te Uluslararası Ceza Mahkemesi Katil ve Soykırımcı Netanyahu ve İsrail eski savunma bakanı Yoav Galant’a karşı “savaş suçu” işledikleri gerekçesiyle tutuklama emri çıkardı. Bu soykırıma, insanlık suçuna ve savaşın âdil olmadığına yönelik, Güney Afrika Cumhuriyetinin açtığı dava kabul edilmiş, Netanyahu ve Galant hakkında yakalama kararı çıkartılmıştı. Ne tek bir İslâm ülkesi, ne de AB’den bir ülke buna cüret edememişti. Güney Afrika’nın açmış olduğu soykırım davası devam ediyor. Netanyahu‘nun yakalanması sürecini başlatması, soykırımı ve insanlık suçunu resmî olarak nitelemesi açısından önemli. Amerika dışında herhangi bir ülkeye gittiğinde (Sadece ABD’ye gidebildi) o ülkenin topraklarına ayak basmasıyla birlikte tutuklanacak, bunun korkusunu yaşıyor.

Trump başkan seçildikten sonra Netanyahu‘yu bizzat davet etmiş ve bu mahkemenin yürekli savcısı Kerim Han’a yaptırım kararı uygulayacağını söylemesinin ardından, 6 Şubat tarihli başkanlık kararnamesinde, Netanyahu ile ilgili tutuklama kararından dolayı UCM’ye yaptırım öngören kararnameyi imzalamıştı. Bu karara atıf yapılarak, UCM Başsavcısı ABD’nin yaptırım listesine eklendi. 

UCM, Kasım 2024’te, Gazze Şeridi’nde İsrail’in işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı Netanyahu ile Savunma eski Bakanı Yoav Galant hakkında tutuklama emri çıkarmıştı. 

UCM’nin kuruluş belgesi Roma Statüsü olan, savaş suçları, insanlığa karşı işlenen suçlar, soykırım suçları ve saldırı suçlarına bakan uluslararası bir mahkeme niteliği taşır. ABD’nin bu kararını birçok ülke benimsemedi ve karşı çıkarak, mahkemenin gücünün devam etmesi noktasında hem fikirler. X’de paylaşılan haberlere göre ise perde arkasında hoş olmayan gelişmelerin yaşandığı biliniyor. Özelikle ABD güdümündeki BAE, Güney Afrika’ya, İsrail’e açmış olduğu bu davayı geri çekmesi ya da düşürmesi karşılığında, rüşvet niteliği taşıyan Güney Afrika’da 500 milyar dolarlık bir yatırım sözü vermesi gibi. (@Shaykhsulaiman/14.02.2025)

İsrail-Hamas savaşı İslâm âlemi’nin devlet reislerinin durumunu ortaya koyması açısından turnusol olmaya devam ederken, bu haber çok manidar. İsrail’e olan ticaretini kesmeyen İslâm ülkeleri, hava sahasını İsrail savaş uçaklarına açan krallar (Ürdün), hava sahası üzerinde İsrail savaş uçaklarına yakıt temin eden prensleri (Suudi Arabistan) duymuştuk, ama BAE’nin bu çıkışı hakikaten zihinlerimizi çok zorladı. Asıl oturup düşünmemiz gerekenin bu olduğuna inanıyorum.