"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Darbe yargılamaları ne durumda - 3

Ahmet BATTAL
28 Ağustos 2020, Cuma
15 Temmuz’da bir hüküm kuruldu: “Cemaat eşittir terör örgütü” denildi.

Ardından, mahkemelerce, yüzbinlerce kişiye, cemaat mensubiyetini gösteren delillerle örgüt üyeliğinden ceza verildi ve veriliyor. Oysa suça delil sayılan bu fiillerin hiç biri tek başına hukuka aykırı değil. Yani bizzat kendisi suç teşkil etmeyen fiiller. 

Biz bu şekilde yapılan haksızlıklara dört yıldan bu yana hak ve adalet namına itiraz ettik ve hâkimleri-savcıları, Adalet Bakanlığını, Anayasa Mahkemesini ve Yargıtay’ı ikaz etmeye ve uyarmaya çalıştık.  

Bu gayretimizde yalnız kalmadığımızı görmek sevindirici. Şöyle ki: 

Son iki yazımızda “hukukihaber.net”teki darbe yargılamaları ile ilgili makalesini özetlediğimiz Dr. Gökhan Güneş yazısının sonunda şu net soruyu soruyor: 

“Darbe teşebbüsünden habersiz sivillerin sadece bir yapı ya da oluşuma mensubiyetleri nedeniyle silahlı örgüt üyesi olarak suçlanmaları ve cezalandırılmaları mümkün müdür?

Ve şu net cevabı veriyor:

“Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu bir ülkede, darbe teşebbüsüne bizzat katılan ve oluşturulan ittifaka dahil olanların bile TCK’nın 316. maddesi gereğince cezalandırılabilecekleri düşünüldüğünde, bu teşebbüsten hiç haberi olmayan kişilerin bir yapı ya da oluşuma dahil olmaları ve yasal ve rutin faaliyetleri nedeniyle silahlı örgüt üyesi veya başka bir suç nedeniyle yargılanmaları mümkün olmadığı gibi bu faaliyetleri nedeniyle haklarında cezai bir isnatta dahi bulunulması mümkün değildir.”

Diğer bir ifadeyle diyor ki: 

1. FETÖ/PDY “üyeliği” isnadına dayalı yargılamalar hukuki zeminde yürümüyor. Olağan koşullarda rutin ve hukuk içi kalacak faaliyetler bu yargılamalarda hukuk dışı sayılıyor ve suç isnadı için delil olarak kabul ediliyor. 

2.  Bu delillerle verilen mahkûmiyet kararları tümüyle hukuka aykırı ve eninde sonunda hukuka dönüldüğünde bunların hepsi bozulacak. 

3. Bu yargılama mantığı gösteriyor ki Türkiye şimdi hukuk devleti değil. Anayasa fiilen askıya alınmış durumda. 

Hukuka dönüş için çare nedir? 

1. Hukuk fakültelerinin dekanları kafalarını kumdan çıkarmalılar. Kendi ekiplerini cesaretlendirmeliler. 

Bilhassa İstanbul Hukuk, Ankara Hukuk, Bilkent Hukuk gibi iyi-kötü gelenek oluşturmuş ve siyasi çoğulculuğu hazmetmiş fakültelerin dekanlarının vazifesi de ihmalde vebali de büyük. 

2. Hukuk Fakültelerindeki Ceza Hukuku, İdare Hukuku ve Anayasa Hukuku/İnsan Hakları Hukuku hocaları inisiyatif almalı ve kamuoyuyla fikirlerini paylaşmalı.  Kendilerine bu konunun sorumasını beklememeli. 

3. Barolar ve Hukukçu dernekleri işi kurumsal boyutta değerlendirmeli ve kamuoyu oluşturmaya katkı yapmalı. 

(Bir de bu serinin üç gün önceki ilk yazısına Facebook’tan yorum yazan çok kıymetli dostlar(!) gibi sosyal medya yazarları, okumadan yazmayı ve bilhassa ahkâm kesmeyi bırakmalı!)

Okunma Sayısı: 5357
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali k

    4.9.2020 11:51:53

    Yazıda ışlenen hukuksuzluklar olurken hukuk fakültesi hocalarının:Yahu bütün ögrettiğimiz hukuk çöpe gidiyor bunlar ne yapıyor böyle hukuk olmaz ' dediklerini duyar gibiyim. Ama hukuksuzluk karşısında sesi gür çıkması gereken cılız sesler etkili olmuyor. İş ilahı adalete ertelenmek durumunda bırakılıyor. Hukuktan anlayan insanları dinlemeyenler bizim gibi hukuk eğitimi almanyanın feryadını da dinlemiyorlar. Sesimiz oldunuz sağolun varolun

  • Ali k

    4.9.2020 11:42:30

    Muhterem Ahmet Bey Konuya dair ifade ettiğiniz hususlar çok önemli konulara parmak basmış. Yazdığınız üç yazı ve raporu ele alan hocamız meseleyi tam can damarından yakalamış. Şahsım söylediğiniz uygulamalara bizzat muhatap olmuş khklı öğretmenim. Şahsımla ilgili suçlama:altında bakanın imzası olan sendika üyeliği, 15 temmuzdan 8 ay evvel kapatılmış dernek üyeliği, Başbakanın açtığı bankada hesap ve baylok.. silahlı terör örgütü üyeliğinden mahkeme 6yıl 3 3ay ceza verdi.peki evde arama yapan polisler evde ne aradılar sizce. Silâh mı bomba mı?Hayır kitap aradılar...

  • uğur

    29.8.2020 00:10:23

    Elinize emeğinize sağlık... İlgili kurumlar deve kuşu misali kafasına kuma gömmüş görmezden gelmeyi tercih ediyorlar. Kendilerini demokrat zanneden büyük bir kesim sadece kendilerine demokrat olduklarını göstermişlerdir. Halbuki büyük bir fırsat tepiliyor. Bu dönem bitecek geriye birbilerine yakınlaşması gereken bir toplum yerine birbirinden uzaklaşan birbirine soğuk bir toplum ortaya çıkacak. Herkes kendine demokrat kalacak ne yazık ki! İnşaallah öyle olmaz.

  • Müslüm

    28.8.2020 22:33:09

    hayırlı olsun inşallah. bu yazı çok sırlara gebe... ama ben mahkeme-i kübrayı bekliyorum.

  • Kemal

    28.8.2020 16:23:48

    Ağzınıza yüreğinize sağlık değerli hocam. Hakperest bir hukuk profesörüne yakışacak şekilde doğruları yazmış sınız

  • İlker

    28.8.2020 13:07:40

    Hukuk ve adalet ne zaman mahkemelere. Adliyelere geri gelecek umudimi kaybetmedim

  • İlker

    28.8.2020 07:40:16

    Cesaretiniz kutlarm Allah kaleminize kudret versin kul hakki adina insaniyet adina adalete verdiginiz destek adina

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı