Kur’an hay’dır, bütün şehadet ve gayb âlemlerine bakar bir gözü, hisseder kalp ve hasseleri vardır.
Özellikle ins ve cinden muhatabının ona verdiği kıymet, his ve duygularının derecesi nisbetinde sırlarını açıp, hislerine ortak olur. Bu açıdan o ne güzel bir dost, bir yaran ve arkadaştır. Dünya ve ahiret için vefakar dost ve yaran arayanlar, onunla her an hemhal olmalı, kalp ve duygularını ona açıp rapt etmeli.
Kur’an kışırsız lüb ve her zerresiyle mahz-ı rahmet bir nurdur. Madde ve mana dünyasını ona açanların içi dışı, ekmeği aşı, dünyası ve ukbası nurlarla dolar. Söz ona derler; Hak’tan gelip, hakka giden, sözüne ittiba edenleri Hakka götüren nurani bir sefinedir o...
Kur’an, ezelden ebede bütün şehadet ve ğayb âlemlerini içine alarak onlara hitap eder. İçinde kuru ve yaş her şeyin yer aldığı, tüm ilim ve terakkilerin ve kemalatın me’hazı ve kaynağıdır. Evet, “Risale-i Mi’rac’da kat’î bir surette ispat edildiği gibi, şu şecere-i kâinatın hem çekirdek-i aslîsi, hem en ahir ve en mükemmel meyvesi olmuş. Öyle de hakikat-i Kur’âniye, zaman-ı Âdem’den şimdiye kadar, hakikat-i Muhammediye (asm) ile beraber müteselsilen enbiyaların suhuf ve kütüblerinde nurlarını neşrederek gele gele tâ nüsha-i kübrası ve mazhar-ı etemmi olan Kur’ân-ı Azîmüşşan suretinde cilveger olmuştur.” (Barla Lahikası 250.Mektup)
Bu sırlar ve nurlar hazinesi olan Kur’an’ı, her harfinin binler, hatta Leyle-i Kadrinde otuz bin cennet meyveleri verdiği mübarek şehr-i Ramazanda, nasıl ve hangi halde okuyup, dinleyip istifade etmeliyiz?
Bediüzzaman hazretleri bu sorunun cevabını şöyle verir: “Bir surette o Kur’ân’ı yeni nâzil oluyor gibi okumak ve dinlemek ve ondaki hitabat-ı İlâhiyeyi güya geldiği an-ı nüzulünde dinlemek ve o hitabı Resul-i Ekrem (asm) işitiyor gibi dinlemek, belki Hazret-i Cebrail’den, belki Mütekellim-i Ezelî’den dinliyor gibi bir kudsî hâlete mazhar olur. Ve kendisi tercümanlık edip başkasına dinlettirmek ve Kur’ân’ın hikmet-i nüzulünü bir derece göstermektir…” (Mektubat, s. 472-474)
Peki, “Kur’an’ı yeni nazil oluyor gibi okuyup dinlemek” hal ve hakikati bize neleri anlatıp hatırlatıyor?
(Devam edecek)