"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

ABD sonrası dünya - 2

Ahmet Said Aydil
13 Mart 2025, Perşembe
ABD’nin, Trump sonrası giderek netleşen, Ukrayna’yı suçlayıcı ve Rusya taraftarı tavrından sonra ve Beyaz Saray toplantısında ortaya çıkan diplomatik felâketin ardından AB ülkeleri artık daha açık bir şekilde “ortak güvenlik” vurgusu yapmaya başladı.

İngiltere’de gerçekleşen güvenlik toplantısına Türkiye de davet edildi. Davetli listesi Avrupa kıtasının büyük ordu ve ekonomilerinin yanı sıra Rusya’ya coğrafî olarak yakın olan Baltık ülkelerini de içeriyordu. Türkiye bu ülkeler arasında AB üyesi olmayan tek ülkeydi (Ukrayna’yı saymıyoruz). Kısacası Trump AB’ye Türkiye gibi önemli bir askerî stratejik ortağı olduğunu hatırlattı.

Bu gerçeklikleri merkeze alarak biraz daha geriye gidelim. ABD’de Trump yönetiminin bu çıkışları, aslında Avrupa’ya yönelik uzun vadeli bir stratejik planın ipuçlarını veriyor. 

ABD yetkilileri, geçtiğimiz ay, Münih Barış Konferansında, müttefiki Avrupa ülkelerine adeta azar çekti, AB ve Ukrayna’yı barış yanlısı olmamakla suçladı, AB ülkelerinde ifade hürriyeti olmadığını dile getirdi ve bunu bir “göçmen karşıtlığı ve İslâm düşmanlığı” vurgusuyla belirtti. ABD Başkan yardımcısı Vance; İsveç, İngiltere, Almanya gibi ülkelerden bu bağlamda bazı örnekler verirken düpedüz yalan söyledi. Bu ülkelerde sanki Müslüman nüfus çevresinde büyük bir suç patlaması varmış ve bu ülkeler bu konuda ses edeni susturuyormuş algısı oluşturmaya çalışan Vance’i, katılımcılar şaşkınlıkla izledi.

Bu süreçte Vance ve Musk açık şekilde Alman AFD partisine seçim öncesi destek açıkladı. Musk mitinglerine video bağlantısı bile yaptı. Musk’ın sadece bir milyarder olmadığını, Trump rejiminde bir devlet departmanının başkanı olduğunu da belirtelim.

ABD’nin Alman seçimlerine yapmaya çalıştığı müdahaleleri İngiltere ve Fransa’da da denediğini görüyoruz. Trump’çı ABD cumhuriyetçileri açık bir şekilde AB içindeki AB düşmanı ve Müslüman göçmen karşıtı akımları destekliyor. 

Bu hamlelere tepkiler de artmaya başladı.

Almanya’da oyların çoğunu toplamış (büyük ihtimalle yeni Şansölye olacak) Merz’in, seçilir seçilmez verdiği ilk mesaj da; Fransa’dan nükleer yardım alma planını açıklaması, Trump ve ABD’nin Alman seçimlerine karışmasını eleştirmesi ve NATO’ya güvenmeye devam etmek yerine AB’nin kendi güvenlik birliğini sağlaması gerekliliği yönündeki vurguları oldu.

Aynı zamanda Macron da yerel ve ortak Avrupa yatırımları yoluyla Amerikan etkisinden kurtulmak için 10 yıla ihtiyaç duyulduğu vurgusu yaptı.

Tüm bunlardan şu çıkarımı yapmak yanlış olmayacak:

ABD, yeni kurmaya çalıştığı düzlemde, ekonomik gücü artan Çin’e odaklanmak ve bu amaç için Rusya’yı yanına çekmek veya onun komşularına olan saldırganlıklarına göz yumarak bir nötr aktör haline getirmek istiyor. Bunun için de ABD; AB siyasetini kendi dizayn ettiği aktörlerle doldurmak ve AB’nin alternatif bir kutup olmasını engellemek istiyor.

Trump’ın açık bir şekilde “AB, ABD’ye kazık atmak için kurulmuş bir yapı” demesi de buradan kaynaklanıyor. Bir güç kutbu olarak AB, ABD’nin kurmaya çalıştığı yeni düzende kendisine büyük bir tehdit olabilir. Stratejik ve askerî bağımsızlığı olan bir AB, komşusu olan Türkiye gibi ülkelerle de iyi ilişkiler kurup Orta Doğu’da ve başka coğrafyalarda ABD’den bağımsız politikalar yürütebilir.

Son günlerde, Türkiye-AB ilişkilerinin tekrar canlanabileceğinin öncüllerini gördük bile.

Son olarak:

AB içinde AB özerkliği için el freni vazifesi gören, yaşanan kırılmalardan faydalanarak ABD ile ikili ilişki kurmak isteyecek ülkeler ve aktörler de mevcut (Güney Kıbrıs gibi). Bu aktörlerin, ABD ile stratejik ortak olma ihtimali olan bir Rusya’nın ve Türkiye ve çevresini kaşımayı adet edinmiş İran’ın oluşturduğu çemberin içindeki bir Türkiye’nin doğal müttefiki AB’dir.

Bu bağlamda hem AB, hem Türkiye ideolojik saplantılarından sıyrılmak zorunda. Bunun da ön belirtileri görünmeye başladı.

Okunma Sayısı: 267
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı