"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Amerikan Demokrasisi ile Müslümanların İslâm Birliği fikri, paralel hedeflerdir

Şükrü BULUT
06 Aralık 2024, Cuma
Bu yazımızda çok bilinmeyen manalar ile yanlış anlaşılmış terminolojiler, ifademizi zorlaştırabilir. Peşinen okuyucularımızın af ve müsamahalarını istirham ediyorum.

Çok bilinmeyen şeylerin başında, elbetteki İslâmiyet ile demokrasinin ekseri Müslüman efkar-ı ammesinde telif edilemeyişi gelecektir. Buna sebep olarak da, zamanımızın meselelerine Kur’ân’dan izahlar getiren Bediüzzaman Said Nursî’nin hürriyet ve demokrasi telakkisinin bilinmeyişi gösterilebilinir. Said Nursî’nin demokrasi telakkisini Risale-i Nur’dan araştıranlar, Tabiin döneminden sonra ümmetin seslendirmeye başladığı İttihad-ı İslâm (İslâm Birliğinin) yirminci ve yirmi birinci asırlara ne şekilde yansıdıklarını göreceklerdir. Doğru bilgiler için lazım olan doğru tanımları o eserlerde bulacağımızdan, mevzuya biraz daha rahat ve serbestçe girebiliyoruz.

Bediüzzaman’da demokrasinin bir adı da hürriyettir. Bu Kur’anî hürriyeti Asr-ı Saadet hürriyeti üzerine inşa ederken, İmam Hasan’ın barışı ile İmam Hüseyin’in şehadetini, hakiki hürriyetin (hilafetin) bitişi olarak değerlendiriyor. Hilâfetin, devletin ve ittihad-ı İslâmın hürriyetsiz olamayacağını esas aldığımızda; zamanımızda da işin kaidesi olarak hürriyet ve demokrasinin peşine düşeceğiz. Bu konu ile ilgili önceki yazımızda; Türkiyemizin mutlak istibdadından Amerika’nın yardımıyla kurtulduğunu belirtmiştik. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra; global düzeyde hürriyet ve demokrasiyi temsil eden Amerika’ya bazı siyasal İslâmcıların, Türk ırkçılarının ve Troçkist solun düşmanlıkları da, bu misyonundan kaynaklanıyor. Demokrasi ile ırkçılığın, marksizm ve siyasal İslâmcılığın biraraya gelemeyeceğini, “Siyasal İslâm ve Nurcular” adlı çalışmamızda bütün boyutlarıyla izaha çalışmıştık. Hatta şu noktayı da belirtelim. Bediüzzaman’ın Kur’ân ile demokrasiyi aynı çerçevede isbat eden mesajının Müslümanlara ulaşmasını engelleyenler de bu üç guruptur. 1968’lerde dünya Müslümanları ile demokrasiye çalışanlar, küresel dinsizlik cereyanlarına karşı birlikte hareket ediyorlardı. Ne oldu ise, 1969’da sağda dindarlarca kurulan Milli Nizam Partisi’nden sonra oldu. 1908’den vefatına kadar demokratların yolunu aydınlatmış Bediüzzaman’ı; müstebitler ırkçılar, münafık dinsizler ve siyasetçi cemaatlerle maalesef karartmaya başladılar. Bu karartma beraberinde; bir çok yanlış ve kirli bilginin pazarımıza girişini sağladığı gibi; yalan ve hayalleri temizleyecek hakikatlerin Risale-i Nurlar’la İslâm âlemine akışını da engellemiş oldular. İşte bu meş’um teşebbüsten sonra Neoliberallerce tezgâhlanan 12 Eylül’ü karartmanın ömrünü uzatmış oldu.

Demokrasinin Amerika zaferinin güzel neticelerini çok kısa zamanda bütün İslâm âleminde göreceğiz. Müstebit dinsizliğin -Kemalizm başta olmak üzere- mahiyeti ortaya çıktı. İkinci Dünya Savaşı sonrası şartlarından on kat üstün şartlarda görünüyor, demokrasi. Demokratlara İslâm birliğini kendinize dayanak yapınız diyen Said Nursî;

“Eski zamanda İngiliz, Fransız, Amerika siyasetleri ve menfaatleri buna muarız olmakla mâni olurdular. Şimdi menfaatleri ve siyasetleri buna muarız değil, belki muhtaçtırlar. Çünkü komünistlik, masonluk, zındıklık, dinsizlik, doğrudan doğruya anarşistliği intaç ediyor. Ve bu dehşetli tahrip edicilere karşı ancak ve ancak hakikat-ı Kur’âniye etrafında ittihad-ı İslâm dayanabilir. Ve beşeri bu tehlikeden kurtarmaya vesile olduğu gibi, bu vatanı istilâ-yı ecanibten ve bu milleti anarşilikten kurtaracak yalnız odur.”1 yalnızca Avrupa’dan bahsetmiyor. Amerika’nın buradaki zikri tarihî önem taşıyor.

Yine Said Nursî’nin talebelerine ictimaî bir ders olarak tavsiye ettiği Hutbe-i Şamiye eserinde, Amerika’nın İslâm âleminin hürriyetini sağladığı da ifade ediliyor.

“... ve küre-i arzın şimdiki en büyük devleti Amerika’nın bütün kuvvetiyle din hakikatlerine taraftar çıkması ve İslâmiyetle Asya ve Afrika’nın saadet ve sükûnet ve musalâha bulacağına karar vermesi ve yeni doğan İslâm devletlerini okşaması ve teşvik etmesi ve onlarla ittifaka çalışması, kırk beş sene evvel olan bu müddeayı ispat ediyor, kuvvetli bir şahit olur.”2

ABD seçimlerinin hem demokrasiler için ve hem de gözyaşları içindeki İslâm âlemi açısından öneminin bir sebebi de demokrasi ile İslâm birliğinin iç içeliğidir, diyoruz.

Dipnotlar:

Bediüzzaman bir başka mektubunda; “Onun için, şimdiki bu hükûmetimizin hakikî kuvveti, hakaik-i Kur’âniyeye dayanmak ve hizmet etmektir. Bununla, ihtiyat kuvveti olan üç yüz elli milyon uhuvvet-i İslâmiye ile ittihad-ı İslâm dairesinde kardeşleri kazanır. Eskiden Hıristiyan devletleri bu ittihad-ı İslâma taraftar değildiler. Fakat şimdi komünistlik ve anarşistlik çıktığı için, hem Amerika, hem Avrupa devletleri Kur’ân’a ve ittihad-ı İslâma taraftar olmaya mecburdurlar.” diyor.

1- Emirdağ Lâhikası, s. 271.

2- Hutbe-i Şamiye, s.30.

3- Emirdağ Lâhikası, s. 297.

Okunma Sayısı: 1199
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa-kemal

    7.12.2024 17:12:50

    Abd,kilisenin ve hristiyanlarin avrupadaki kötü tecrübelerinden sonra Ümit iṣıgi oldu.insanlar büyük beklentiye girdiler.zamanla vahṣi kapitalizm bu ümitleride öldürdü.

  • Ali

    6.12.2024 20:30:40

    Şükrü Topuz kardeşimiz, bazı yorumcu kardeşlerimizin sorularına kitabın ortasından yerlerini göstermiş. Allah bütün yorumcu ağabeylerimden ebediyyen razı olsun.Bizim gibilerde şafağı attırıyorlar.

  • S.topuz

    6.12.2024 17:41:20

    ..."Adalet namazında kıbleniz dört mezheb olsun. Tâ ki, namaz sahih ola. Zira hakaik-i meşrutiyetin sarahaten ve zımnen ve iznen dört mezhebden istihracı mümkün olduğunu dava ettim. Ben ki, bir âdi talebeyim. Ulemaya farz olan bir vazifeyi omuzuma aldım, demek cinayet ettim ki, bu tokadı yedim." Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Tarihçe-i Hayat - 64 - 😢🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😭😭😭😡😤🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    6.12.2024 17:39:25

    "Avrupa, bizdeki cehalet ve taassub müsaadesiyle, şeriatı -hâşâ ve kellâ- istibdada mü-said zannettiklerinden, niha-yet derecede kalben üzülmüş-tüm. Onların zannını tekzib etmek için, meşrutiyeti her-kesten ziyade şeriat namına alkışladım. Lâkin yine kork-tum ki, başka bir istibdad tek-rar o zannı tasdik eder diye, ne kadar kuvvetim varsa Aya-sofya Câmiinde meb'usana hitaben feryad ettim. Ve söy-ledim ki: Meşrutiyeti, meşru-iyet unvanı ile telakki ve telkin ediniz. Tâ yeni ve gizli ve din-siz bir istibdad, pis eliyle o mübareki ağrazına siper et-mekle lekedar etmesin. Hürri-yeti, âdâb-ı şeriatla takyid edi-niz. Zira cahil efrad ve avam-ı nâs kayıdsız hür olsa, şartsız tam serbest olsa, sefih ve ita-atsız olur. Adalet namazında kıbleniz dört mezheb olsun."... Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı,

  • Arda Yıldız

    6.12.2024 15:53:52

    Şura ile demokrasi aynı kavramlar değildir. Demokrasinin temel felsefesi de hürriyet değildir.

  • Demokrat Avrupa

    6.12.2024 14:47:22

    @ArdaYıldız; Demokrasinin dayandağı insani değer hürriyettir. Kur’an ve peygamberimiz hürriyeti genişçe anlatıyor. Bir surenin ismi şuradır( demokrasi) Biliyoruz ki, isimlerin değişmesiyle hakikat asla değişmez, diyor Bediüzzaman.

  • Mustafa Said Kara

    6.12.2024 13:11:47

    Bizim demokrasiden ziyade şeriata uygun bir yönetim şeklinin teorisini üretmemiz lazım. Demokrasinin dinamikleri kafirlerin dünya görüşlerine göre işliyor çünkü.

  • Mustafa Said Kara

    6.12.2024 13:10:14

    Ayrıca demokrasi yanlılarına göre din demokrasiye en büyük engeldir. Birey olarak bir insan bir cemaate bir üstada bağlı olmamalıdır. Böyle demokrasi olmaz diyorlar. Orta doğuya demokrasi gelmesi için insanların ve toplumların dini terketmesi gerektiğini düşünüyorlar. Biz kendi kendimize demokrasi güzellemesi yapıyoruz.

  • Mustafa Said Kara

    6.12.2024 13:07:03

    Demokrat Avrupa ismiyle yorum yapan kardeşe hayret ettim. Siyasal islamcıları marksistlerle aynı kefeye koyuyor. İseviler ile nurcuları yan yana koyuyor. Ben bu sınıflandırmadan uzağım. Hiçbir zaman bir müslümanı bir kafire tercih etmem. Nazarımda eden de makbul değildir.

  • Hüseyin T

    6.12.2024 10:13:04

    (2)Kabul edelim ya da etmeyelim, demokrasiyi içselleştirmiş, hayata dökmüş, sırf bu nedenle uzun süre haksız eleştirilere muhatap olmuş, nicelik olarak belki küçülmüş, fakat çok kıymetli yazarımızın da ifade ettiği gibi nitelik olarak büyümüş "yeni asya camiası" ve onun samimi takipçileridirler...

  • Hüseyin T

    6.12.2024 10:11:40

    (1)“Asya'nın bahtının miftahı meşveret ve şuradır” sözü ile asyanın bekası, bahtının talihi, yol haritası ve medeniyet pusulası, yaklaşık bir asır önce ifade edilmiş. Alemi islamda zaman zaman bu düstura uyanlar oldu fakat uymayanlar, uyuyor gibi yapanlar çoğunluktaydı her zaman. Kurallara uymak, diyalog kurmak, köprüler inşa etmek, problemleri suhuletle diyalogla çözmek zordu, uygulanması nefislere ağır geliyordu. Demokrasiyi kurmak, şurayı ve istişareyi idame ettirmek için; demokrasiye inanmak, faziletlerini bilmek, güç ve irade gerektiriyordu. Demokrasi, diyalog ve şura, içtimai, iktisadi ve siyasi hayatın her alanına sirayet etmediği sürece, batılı ve doğulu emperyal güçlerin tasallutundan alemi islamın kurtulması, refaha kavuşması, cehaletten ve fakirlikten kurtulması çok zordur. Gelinen aşamada Alemi islamın ve Asyanın hali pür melali ortadadır.

  • Demokrat Avrupa

    6.12.2024 09:51:41

    Doğru İslamiyete karşı Kemalizm ve Deccaliyet…Demokrasiye karşı ırkçılık, marksizm ve siyasal islam…Hürriyetin yanlış anlaşılmasını sağlayarak insanlığı ahlaki çöküntüye götüren neoliberalizm…İslam alemini kan gölüne bulayan neoconlar…Ve bunların da karşısında İsevi ruhaniler ve Mehdinin talebeleri…

  • S.topuz

    6.12.2024 05:15:15

    ..."Fahr olmasın, derim: Biz ki hakikî müslümanız. Aldanırız, fakat aldatmayız. Bir hayat için, yalana tenezzül etmeyiz. Zira biliyoruz ki:اِنَّمَا الْح۪يلَةُ ف۪ى تَرْكِ الْحِيَلِ Fakat meşru, hakikî meşrutiyetin müsemmasına ahd ü peyman ettiğimden, istibdad (Dikdatörlük) ne şekilde olursa olsun, meşruti-yet libası giysin ve ismini taksın; rast gelsem sille vura-cağım. Fikrimce meşrutiyetin (Demokrasinin, Cumhurî ve Meclis ile beraber yürüyen "HÜR" ve bağımsız idare şekli-nin) düşmanı; meşrutiyeti gaddar, çirkin ve hilaf-ı şeriat (İslâm'a zıd ve ters) göster-mekle meşveretin de düşman-larını çok edenlerdir. "Tebed-dül-ü esma ile hakaik tebed-dül etmez." En büyük hata, insan kendini hatasız zannet-mek olduğundan, hatamı itiraf ederim ki; nâsın nasihatını kabul etmeden nâsa nasihatı kabul ettirmek istedim."... Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, Bediüzzaman Cevap Veriyor- 😢🙌🌹🤲🌹❤☝️🌙😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸🇵🇸🇵🇸

  • S.topuz

    6.12.2024 05:11:30

    "İşte bu zamanda tahribatın manevî olduğuna ve ona karşı mukabelenin de ancak tamirci manevî atom bombasıyla mümkün olabileceğine kat'î bir delil olarak üniversitenin mebde' ve çekirdeği olan Risale-i Nur'un bu otuz sene içerisinde Avrupa'dan gelen dehşetli dalalet ve felsefe ve dinsizlik hücumlarına bir sed teşkil etmesidir. O manevî tahribata karşı Risale-i Nur tamirci ve manevî bir atom bombası olmuş." "Fahr olmasın, derim: Biz ki hakikî müslümanız. Aldanırız, fakat aldatmayız. Bir hayat için, yalana tenezzül etmeyiz. Zira biliyoruz ki:اِنَّمَا الْح۪يلَةُ ف۪ى تَرْكِ الْحِيَلِ Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı, 😭😭😭🕊🕊🕊🌍🇪🇺🕋🇹🇷🇵🇸

  • S.topuz

    6.12.2024 04:40:06

    ..."Şimdi umum beşerde sulh-u umumî (Dünya Barışı) için yani beşerin ifsad edilmemesi için çareler aranıyor, paktlar kuruluyor. Ve madem bu hükûmet-i İslâmiye musalahat-ı umumiye ve hükûmetin selâmeti için Yugoslavya'ya tâ İspanya'ya kadar onları okşayarak dostluk kurmaya çalışıyor. İşte bunların çare-i yegânesinin bir delili olarak gösteriyoruz ki, tesis edilecek Şark Dârülfünununun ilk müteşebbisinin bir ders kitabı olan ve ulûm-u müsbete ve fenniye ile ulûm-u imaniyeyi barıştıran ve bu otuz seneden beri bütün feylesoflara meydan okuyan ve resmî ulemaya dokunduğu ve eski hükûmetle resmen mübareze ettiği halde bütün bunlar tarafından takdir ve tahsine mazhar olan ve mahkemelerde beraet kazanan Risale-i Nur'un bu vatan ve millete temin ettiği asayiş ve emniyettir ki; İslâm memleketlerinde, hususan Fas'ta, Mısır ve Suriye ve İran gibi yerlerde vuku' bulan dâhilî karışıklıkların bu vatanda görülmemesidir." Bediüzzaman Said Nursî, Risale-i Nur Külliyatı- Emirdağ-2 - 185

  • Ali

    6.12.2024 00:29:59

    Risalelerden aldığınız bu temel esaslar bilinseydi, demokrasiyi anlamak, savunmak ve tatbik etmek daha kolay olacaktı, ağabey. Allah razı olsun.

  • Ali İhsan

    6.12.2024 00:18:09

    Dünyanın gidişatıda, ikinci amerika başarılı olduğu takdirde bunu gösteriyor. İnşallah diyoruz.

  • Arda Yıldız

    6.12.2024 00:13:33

    Soru şu: Madem demokrasi islami bir yönetim tarzıdır. O halde Allah neden şeriatı emretmiştir de demokrasiden bahsetmemiştir? (demokrasiye karşı değilim)

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı