Risale-i Nur satırları ve hakikatleri ile ilk defa tanışanlar bile, fıtratları hangi esmanın cilveleri ile kuşanırsa kuşansın muazzez Üstadımızın müsbet hareket tarzı karşısında mutlaka hayrette kalmışlardır.
Çünkü “Hey efendiler! Ben imanın cereyanındayım. Karşımda imansızlık cereyanı var. Başka cereyanlarla alâkam yok.”1 diyen Üstadımızın menfi hareket etmesi düşünülemez.
Bu vecihle baktığımızda Risale-i Nur hakikatleri ile hemhal olan bizlerin de her sahada menfi hareket etmesi önce davaya sonra bizlere zarar vermektedir. 23. Söz 2. Mebhas 1. Nükte’de insanda 2 cihet olduğunu öğrendiğimizde müsbetin icad, hayır ve fiil yönü olduğu, menfinin tahrip, adem, şer olduğunu idrak etmekteyiz. Bu idrak sonrasında ağzımızdan çıkacak her sözün, yapacağımız her hareketin bizi defalarca düşünmeye zorlaması gerekmektedir. Çünkü günümüz medeniyetinin menfi esaslar üzerine bina edildiği ahir zaman ikliminde, Risale-i Nur talebeleri olarak bizlerin müsbet iklimi esas alması manevi havayı değiştirecek ve düzeltecektir.
Üstadımız müsbet hareketin, küfür ve menfi cereyan karşısında atom bombası etkisinde olduğunu Emirdağ’da talebelerine aktardığında, güçlü ve kuvvetli olanın müsbet hareket edebileceğini, zayıf ve kuvvetsiz olanın tahribe yöneleceğini izah etmiştir. Hakikaten de öyledir tahrip kolay, tamir zordur. Risale-i Nur talebeleri olarak bizlerin tahripçi olması mesleğimize zıttır. O sebeple severek ve isteyerek tamirci olmak bizim için mecburiyet tahtında bir harekettir. Tamirci olmak her an görev başında olmayı, bıkmamayı, ümitsiz olmamayı, çözüme odaklanmayı ve bozulanı tekrar tekrar tamir etmeye çalışmayı gerektirir.
Tamirci istikametten sapan her şeyin menfiye ve tahribe yöneleceğini bilip ona göre davranır.
Şimdi bu kadar zor fakat güzel hakikatlerin olduğu bir dava içinde 1, 11 veya 111 tane tamircinin birbiri ile tamir alanında çekişip, boğuşması mı yoksa el birliği ile birbirine yardımcı olması mı uygun olandır. Elbette ki cevap soruda gizli değil açıkça kendini göstermektedir. Unutmayalım ettiğimiz her kelime ve yaptığımız her davranış, öncesinde bizi düşünmeye sevk ediyor ise yaptıktan sonra da “acaba ben tahrip mi ettim yoksa tamir mi ettim?” diye defalarca gözlemlememiz ve düşünmemiz gerekmektedir. Eğer mesleğimizin arkasında duran gerçek bir tamirci isek.
Selam ve Dua İle…
Dipnot: 1- 16. Mektub 5.Nokta