"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yazı hayattır, hayat yazıdır

Sebahattin YAŞAR
11 Eylül 2024, Çarşamba
Yazı, yazgıdır; kaderidir insanın. Yazı, hakikatin elçisidir, can simididir hayata tutunmak isteyenler için. Yine yazı kibre düşenleri dibe çeker, böyle yazılar okuyanı da ağır bir kahrın içinde zehirler. Yazı, derttir; dermandır.

Bazen insan suretinde, mütevazı bir melek sizinle bir köşede hasbıhal eder yazı ile; kulağınıza eğilir, İlâhî iradeyi fısıldar. Hayatlanırsınız âdeta. Yazı, koltuk değneğiniz olur, sizi ayağa kaldırır.

Bin bir türlü nedeni vardır yazmanın, bir o kadar da alıcısı. Kimi cennetine yükselir kelime kelime, kimi iner cehennemine.

İnsanlar cesaretle yazabilseydi, kim bilir sağımızda solumuzda hakikat elçileri nice yazarlar olurdu şimdi. Çoğu ya taşıdığı kabiliyeti bilmez ya da inancı yoktur yazmaya dair. Kullanılmamış kabiliyetleri mezara kadar taşımak ne acıdır.

Yazmak, iyi gelir insana. Farkındalığı artar yazanın. Yazıyla, düşünce görünür hâle gelir, soyut somutlaşır, hayal hakikat olur, zihindekiler binalara, araçlara, şiire, şarkıya, ibadete, göz yaşlarına, sevinç çığlıklarına dönüşür. Biraz hayal, biraz hakikattir yazı. Biraz şimdi, biraz gelecektir. Belki şifadır, belki de öldürücü kurşundur kelimeler. Yazı, renkli bir dünyadır. Duygunun harf harf seslenişi, sevginin yüzü güldürmesi, nefretin çizgi çizgi yüzde belirmesidir.

Yazarın sancısı diner yazıyla. Kimi kendiyle yüzleşir, kimi bir başkasıyla. Kimi için itiraf, kimi için dua, beddua, kimi için de özgür olmaktır yazı.

Kimi, kendini yazdıklarına; yazdıklarını kendine bağlamak için yazar. Kimi için de taahhüttür. Yazı, sınırları kaldırır. “Bilinmek istemek” sırrı olur muhatabına. Günahkâr için ümit, dua eden için rahmettir. Yazı yarına taşımaktır kendini. Yazmak, kelime kelime tünel kazıp kurtulmaktır kafesten.

Ne çok nedeni vardır yazmanın. Yazmayanlar, kendinden kaçıştadır. Yazı; gerçeğin heykelini dikmektir ibretli nazarlara. Yazı deyip geçmeyin, her yazının bir ruhu vardır; “boşver!” deyip geçtikleriniz, “alın yazınız” olur sonra.

Okunma Sayısı: 2404
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Müjdat Bayar

    11.9.2024 12:04:02

    Çok güzel anlatmışsınız. Allah razı olsun.

  • Kerim Soyten

    11.9.2024 12:01:42

    Yazıya başlamak, hayırları yazmak, rızasını kazanmak niyazıyla

  • Mehmet

    11.9.2024 10:49:24

    Çok güzel tespitler maşallah

  • süleyman ALIÇ

    11.9.2024 09:16:08

    Maşallah barekallah Sabahaddin hocam ne kadar güzel tarif etmişsiniz "YAZIYI" yazının mahiyeti ile ilgili ilk defa böyle güzel bir yazı okudum çok çok teşekkür ediyorum. bu "YAZI" yazısını sosyal medyalarda paylaşacağım inşallah biraz "kelamı" ve "kalemi" olanlara iletmek üzere

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı