Sonbaharla konuşurken farklı bir karaktere büründüğünüzü fark edersiniz. Daha dikkatlisinizdir ona karşı. Önünde ceketin düğmelerini ilikleyip, şöyle bir toparlanır, rehavetten çıkar, kendinize gelirsiniz; yoksa hiç dinlemez çarpar sizi. Şakası yoktur onun.
Sonbahar, aslında oldukça renkli, konuşkan bir mevsimdir. Ayrılık, hüzün, değişim, renklerin ahengi gibi çok şey anlatır size. Çok yönlü rızıklanırsınız. Size özel konuşur o.
Bu mevsimde Anadolu’nun birbirinden güzel şehirlerini gezerken, dağlardan geçen yollarda sonbaharın alıç, dağ armudu, yaban eriği gibi doğal ürünlerini, özel lezzetleriyle bulursunuz. Size meccanen ikram-i İlâhî olarak hediye edilir bu güzelim nimetler. Tabiî o doğal ve etkili lezzetlerin taliplileri sadece siz değilsinizdir. Kuşlar, arılar, böcekler, kurtçuklar bu İlâhî ikrama ilgisiz kalmazlar. Her biri bir güzel rızıklanıyorlar. Onların yoğun ilgisi sizi de mutlu eder. Kime olursa olsun nimetlenmek, mutluluktur. Duyarlı bir insansanız, sonbahar tefekküründe kendinizi dağlarla, taşlarla, kuşlarla ve gökyüzüyle konuşurken bulursunuz. Ayetü’l-Kübra Risalesi’nin ne demek istediğini, yaşayarak hissedersiniz. İştahla elinize aldığınız alıç, armut gibi meyvelerin lezzetini çıkarırken, bir de bakarsınız ki, meyvenin içinde oturmuş bir kurtçuk size sesleniyor gibidir. O sanatlı ve hikmetli kurtçuk, ‘Yahu kardeşim, şu dünyada bize rahat yok mu? Dağın başındaki bir ağacın dalında, yüzlerce meyve içinde beni mi buldun rahatsız edecek? Ne güzel Allah’ın nimetlerinden yiyip bir iki gün yaşayacaktık. Sen geldin rahatımızı bozdun. Git işine...’ der gibi hareket etmeye başlar.
Siz de böyle bir görüntü içerisinde, “Hay Allah, kurtluymuş!” deyip, ağzınızdan dışarı atıyorsunuz iştiha ile yemeye niyetlendiğiniz nimeti. Sonra anlıyorsunuz ki, bu nimetler sahipsiz değil. Dağın başında ama sanatsız değil, lezzetsiz değiller. Bir de yoğun müşterileri var. Hatta buradaki dağ armudu, alıç daha bir tatlı ve doğal. O zaman anlıyorsunuz ki, bu nimetlerle nimetlenirken, “Bismillah” deyip, öylece yemelisiniz. Sonbaharla birlikte renk çeşitliliği ayrı bir nimet. Gözün bayramı âdeta. Koca dağlarda, bağlarda sonbaharın renk cümbüşü. Risale-i Nur derslerini mevsimler üzerine okumalı bugünlerde. Sarının, yeşilin birbirinden harika tonlarıyla yapılmış muhteşem görüntüler. Aynı ağaçta sarı, yeşil onlarca farklı tonlarıyla gözlerinize, ruhunuza dokunuyor. Hayranlığınız, imanınızın oranında tefekkür rızkınız oluyor. Hayret duygusunun neden verildiğini, elhamdülillahın derin manasını, zikir, fikir ve şükrün konsantre hâlini dilde, gözde, bedende hissediyor, bir de bunun için ‘Elhamdülillah’ diyerek, sonbaharı yaşıyorsunuz.